15 Temmuz, İktidar olmak muktedir olmak
Z kuşağının da şahit olduğu 15 Temmuz 2016 (son) darbe, bizzat halk tarafından durdurulduğu için farklı bir ehemmiyet taşır, fakat yine o...
Z kuşağının da şahit olduğu 15 Temmuz 2016 (son) darbe, bizzat halk tarafından durdurulduğu için farklı bir ehemmiyet taşır, fakat yine o halkın içinden önemli bir kesimi kullanmış olduğu için de özeldir.
Bu teşebbüste kalmış askerî darbede Fetullah Gülen isimli bir hin oğlu hin sözde hoca herifin liderliğindeki cemaatin büyük vebáli vardır.
Fakat dikkat ediniz “vebáli vardır” dedim, “cemaatin tamamı yargılanmalı, cezalandırılmalı” falan demedim.
Oysa bugün yapılan, neredeyse bizim kerih gördüğümüz ikincisi, yàni önüne gelenin (sırf cemaatte bulunduğu için) yargılanması hadisesidir.
Cemaat içinde aklı sıra hizmet (!) etmiş sıradan bir öğretmenden dahi hesap sorulmakta, hattâ bazılarının akıbeti dahi bilinmemektedir.
Bunlardan Tuncer Çil isimli biriyle subaylık yıllarımda Malatya’da tanışmış ve üç yıl âilecek de görüşmüştük. Yılllar sonra öğrendim, Kırklareli’ne gelmiş, İğneada’da balcılık yapıyormuş. Hattâ ürettiği ve MUALLİM BAL markasını verdiği ballardan da (parasını ödeyip) almış yemiştik.
FETÖ, 15 Temmuz darbesini yaptırdı. Milletçe karşı koyduk ve geri tepti. Feto kudurdukça kudurdu fakat bütün bir millet artık onu lâ’netliyordu. Kahrından gebermedi ama sanırım gebermekten beter olmuştur.
15 Temmuz’un üzerinden birkaç yıl geçmişti. Birgün aklıma düştü, Tuncer’i aradım fakat telefonu cevap vermedi. Günlerce aramaya devam ettim cevap yoktu hattâ artık hattı da kesilmişti.
Tuncel telefon numarasını değiştirse bize mutlaka yeni numarasını verirdi. hattını yok etmiş yeni numarayı da vermek istemiyordu.
Zira daha bu iblis Fetullah’ın yanında olmanın adeta moda olduğu günlerde bile benim fena halde Fetullah Gülen düşmanı olduğumu çok iyi biliyordu.
Teğmenlik yıllarımda tanıdım bu iblisi. İzmir Hisar Câmii’nde vaaz veriyormuş. Birgün denk geldi Yatsı’yı o camide kıldım sonra bu çıktı kürsüye başladı vaaza.
Bir ara mutadı olduğu üzere tam da ağlayıp zırlarken elektrikler kesildi. Herif müezzinlere öyle sinerlendi öyle bağırdı çağırdı ki anlatamam.
Beş dakika sonra jeneratör devreye girip mikrofonu çalışmaya başlar başlamaz da kaldığı yerden (en usta tiyatrocu yapamaz) ağlamasına devam etti.
Zırlayarak yaptığı vaazda bir ara Hazreti Hamza’yı (ra) misâl verdi. Fakat nasıl bilir misiniz, “Rambo gibi güçlüydü” diyerek. Artık patlamıştım.
Zihnimden geçenleri biraz da sesli olarak mırıldanmıştım: “ulan beyinsiz Rambo kim, ABD’nin hayâl kahramanı artisti. Bizim o şerefsizlere ihtiyacımız mı var, misâl vereceksen Kurtdereli Mehmed pehlivanı, Kel Aliço’yu, Koca Yusuf’u ver” dedim.
Benim için zaten bir mánâ ifade etmiyordu herif. Fakat o gece tam olarak ne mal olduğunu yakinen müşâhede etmiş, Tuncel dahil yanında sözümün itibar gördüğü herkese de anlatmıştım...
Amerika Türkiye üzerinde iki asırdır çalışıyor. Halk ve münevverler üzerinde öyle hipnozları var ki, birkaç makale değil birkaç cilt eser, buna hasredilse, geniş hacimli eserler telif edilse yeridir.
Fetullah bir projedir. ABD’nin yüzlerce projesinin son ve en tesirli projesi. Ve hálâ nice sempatizanı var. Hepsine adlî işlem yaparsanız ne hapisanelerde yer ne de ülkede az bir Müslümandan fazlası kalır.
Garip guraba zavallı insanlarla uğraşmayın. İktidar demek muktedir demektir. Madem ki muktedirsiniz, bu salak taifeden her kim kafasını uzatırsa tokmağı vurursunuz tepesine. 15 Temmuz yıldönümünlerinde selâ vermekten de vazgeçin aleyhimize oluyor bunlar.
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN MUHTEREM OKURLARIM. 16.07.2021