Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muhsin Akıl

15 Temmuz ve NATO

Yıl 2022: ‘15 Temmuz Darbe Girişimi’ üzerinden 6 yıl geçti. Türkiye’nin her yerinde büyük bir acı, üzüntü, hüzün ve buruk bir sevinç içinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlamaları yapıldı. 15 Temmuz şehitleri anıldı, gazileri hatırlandı.

15 Temmuz üzerinden ne kadar 6 yıl geçse de daha dün gibi sımsıcaktı hafızalarımızda. Daha dün gibi taptazeydi anılarımızda. Daha dün gibi büyük bir destan yazıldı hayatımızda.

HİÇ UNUTMAYACAĞIZ çığlığı atıyordu milletin ve bu devletin nabzında. Çünkü yüreklere kanla yazılmıştı 15 Temmuz. Çünkü beyinlere kazınmıştı 15 Temmuz. …nasıl UNUTULABİLİRDİ!..

Uluslararası arenada da unutulmaması gerekiyordu. O yüzden devlet olarak NATO Zirvesi’nde PKK, PYD/YPG ile birlikte FETÖ’yü de terör örgütü olarak kayıtlara geçirdik. DÜNYA unutmasın diye…

Çünkü Türkiye’deki 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde NATO’nun da parmağı vardı. Gerekçe: Türkiye kendi yörüngelerinden uzaklaştığını düşünen NATO ne yapıp-edip sözde fabrika ayarlarına döndürmek için 15 Temmuz 2016’da düğmeye basmıştı!

Ta ki 2022 NATO Zirvesi’ne kadar! Çünkü NATO pişmandı; günah çıkartması gerekiyordu. Türkiye GERÇEĞİNİ Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde gördü ve anladı. Türkiye GERÇEĞİNİ Finlandiya ve İsveç’in NATO üye olmak istemesiyle farkına vardı. Türkiye GERÇEĞİNİ, NATO Zirvesi’nde daha çok anlayıp idrak etti.

Elbet ki Türkiye, NATO için siyasi, askeri, jeopolitik ve stratejik yönlerden çok önemli bir ülkeydi. Türkiye’yi kaybedemezdi. Ve Türkiye’yi kaybetmemek için de elinden ne gelirse yapmak zorundaydı. Bu nedenle de NATO Zirvesi’nde BU GERÇEĞİ itiraf etti ve Türkiye’nin şartlarını kabul etti. Artık PKK, PYD/YPG ve FETÖ’nün birer terör örgütü oldukları NATO arşivine girmiş oldu.

Bu durum son 20 yıl içinde hem de ilk defa Türkiye’nin elini güçlendirmişti. Türkiye’nin NATO Zirvesi’ndeki tavizsiz ve dik duruşu, kendisini ispatlaması ve masaya şartlarını koyabilmesi büyüklüğünün, gücünün ve uluslararası arenada da ‘artık ben de varım’ demesinin yegane göstergesiydi.

Bilhassa Finlandiya, İsveç ve bazı AB ülkelerindeki PKK ve FETÖ teröristlerini yeniden isteyebiliriz. Verirler veya vermezler, kendi bilecekleri iş! Sonunu düşünmek zorundalar!.. Aynı şekilde ABD’den de teröristbaşı Fethullah Gülen ve diğer tüm teröristleri de isteyebiliriz.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 15 Temmuz Darbesi üzerine yazmış olduğu makalede: “FETÖ terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen halen ABD’de yaşıyor. Hükümetimiz yıllardır ABD’den Gülen’in Türkiye’ye iadesini ve Avrupa ülkelerinden de FETÖ mensuplarının iadesini talep ediyor. Ne yazık ki, bu istekler henüz karşılanmadı.” diyerek teröristlerin iadesi konusu üzerinde özellikle durdu.

Bu da apaçık gösteriyordu ki artık ABD’den de FETÖ elebaşı/teröristbaşı Fethullah Gülen’i tekrar isteme zamanı gelmişti. Önce Finlandiya ve İsveç sözünde duracak mı ona bakacağız. Sonra sıra ABD’ye gelecek. Son NATO Zirvesi tarihe milat/miat olarak geçti. Bundan sonra neler olabileceğini Türkiye değil Finlandiya, İsveç, bazı AB ülkeleri, NATO ve ABD düşünecek…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER