Muhsin AKIL
Komutan Oğuz Kalelioğlu, Kıbrıs Barış Harekatı’nda Magosa’nın kurtuluşunu anlatırken öyle heyecanlı (o anları aynen/tekrar yaşıyormuş gibi) anlatıyordu ki duygulanmamak elde değildi. Komutanım Oğuz Kalelioğlu anlatırken tüylerim diken diken olmuştu. O duygusal derinlikten süzülüp gelen gözyaşlarım yanağımı ıslatmıştı. Oğuz Kalelioğlu komutanım görmesin diye gizlice gözyaşlarımı siliyordum. Oğuz Kalelioğlu, Magosa Sancağı Merkez Tabur Komutanı olarak 20 Temmuz 1974 sabahı şehrin (Magosa) savunma planını yapmıştı. Çünkü düşmanın sekiz bin kişilik (8000) güçlü birliği Magosa kıyılarında bekliyordu. Komutan Oğuz Kalelioğlu’nun Mücahit Taburu’nun sayısı ise sadece 252 kişi!
20 Temmuz 1974 günü BM Barış Gücü İrtibat Subayı Yüzbaşı Felix, Macahit Tabur Komutanı Oğuz Kalelioğlu’na ültümatom getirmişti. BM Barış Gücü İrtibat Subayı Yzb. Felix, Bölgedeki Yunanlı Gn. Konstantin Corcakis’in ültümatomunu/ihtarını Oğuz Kalelioğlu komutana aktarırken “Silahları ve Magosa’yı teslim ederse hayatını bağışlayacağım. Eğer teslim olmaz ise taş üstünde taş bırakmayacağım. Kadın, çocuk demeden yok edeceğiz.” demişti. BM Barış Gücü İrtibat Subayı Yb. Felix ise Oğuz Kalelioğlu komutana yalvarırcasına “Silahlarınızla birlikte teslim olun, direnemezsiniz.” deyince Komutan Oğuz Kalelioğlu “Beni buraya gönderen Yüce Türk Devleti, düşmanı çok görünce ‘teslim ol demedi, tam aksine kanımızın son damlasına kadar Magosa’yı savunmamızı emretti ve asla teslim olmayız” demişti.
Mücahit Tabur Komutanı Oğuz Kalelioğlu’nun vermiş olduğu bu cevap BM BG İrtibat Subayı Yzb. Felix’i olağanüstü etkilediği için karşı cevap olarak “Siz Türkler cesursunuz, çılgınsınız ama karşınızda sizden 32 kat fazla, savunamazsınız” deyince Oğuz Kalelioğlu komutan cevaben asla teslim olmayacaklarını tekrarlamıştı.
Savunma ve taarruz başlıyor… 252 kişilik mücahit 1 ay boyunca Magosa’yı savunuyor. 22 Temmuz 1974 gecesi Magosa Limanının kontrolünü elinde tutan RMMO/(Rum Milli Muhafız Ordusu)’na şehitliğe susamış 5 mücahit ile baskın yapılıyor ve düşman darmadağın ediliyor. Mevzilerdeki mücahitlerin taarruz ateşi ile de Magosa limanı düşmana teslim edilmiyor. 1 ay içinde 252 mücahitten 36’sı şehit olurken geri kalan mücahitlerin hepsi yaralı. Düşmanın kaybı ise 2000 civarında yaralı, 750’ye yakın ölü… Mücahit Tabur Komutanı Oğuz Kalelioğlu, Magosa’nun Kurtuluşu için 27 gün süren destansı bir direniş gösteriyor. Ve Magosa düşmandan kurtuluyor. İşte o tarihten sonra Magosa GAZİ unvanını alarak Gazimagosa oluyor. Magosa’nın kurtuluşunda vermiş olduğu destansı mücadele anısına Gazimagosa’da Oğuz Kalelioğlu komutanın anıtı dikiliyor.
Değerli dostum/ağabeyim/komutanım Oğuz Kalelioğlu bu anısını sadece bana değil birçok gazete ve televizyon röportajında ve yazmış olduğu kitaplarda da daha geniş/kapsamlı olarak anlatmıştır.
Tekrar Başkent Postası’nda 19 Temmuz 2024 tarihli Başak Polat kardeşimizin Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yıl dönümüyle ilgili “Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan açıklama” başlıklı haberine dönecek olursak, İlker Başbuğ’un dönemin Başbakan Yardımcısı Erbakan ve ekibinin büyük bir başarıya imza attığını ve Kıbrıs’ın Erbakan ve arkadaşlarının kararlılığı sayesinde kurtulduğunu belirtmesi gerçekten takdire şayan. Tabi ki 1974 Kıbrıs Harekatı başarısında dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in de fedakarlığını ve kararlılığını unutmamak gerekiyor!.. Yazıma son verirken tarihteki, yakın tarihteki, 1974 Kıbrıs Harekatı’ndaki ve günümüzdeki tüm şehitlerimize rahmet, hayatta olan gazilerimize, tüm şehit ailelerine ve yakınlarına sağlık-sıhhat diliyorum.
VE ÖNEMLİ NOT: 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın görünmez kahramanları Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitleridir. TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı, 1957’de EOKA’ya (ENOSİS/Kıbrıs Rum Silahlı Örgütü) karşı kuruldu! (Gerçi binlerce yıldır zaten vardı!) 1958 yılında fiili olarak faaliyetlerine başladı. (Binlerce yıldır zaten faaliyetteydi!). Sonra Milli Muhafız Ordusu oldu. Daha sonra da Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na dönüştü. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda 17.500 TMT Mücahit düşmana karşı savaşmıştır. Aslında TMT dönüştürülmedi! Öyle söylendi! TMT Hala canlı ve diri! Ve hala da vardır ve faaliyet halindedir! Ve kökü binlerce yıllık tarihimizin derinliğinden süzülüp gelen devletçilik anlayışımızın mimarları, devletimizin ve milletimizin yeryüzündeki koruyucuları, kollayıcıları ve emanetçileri AKSAKALLILAR’ın Türkiye merkezli Kıbrıs uzantısıdır TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı).