2023 Genel Seçimleri ve ABD’nin Türkiye Üzerindeki Üç Ayrı Karanlık/Sinsi Planı!..

Önümüzde genel seçimlerle ilgili (seçimlere girecek) siyasi partilerin açıklamaları, anket firmalarının anket sonuçları, siyasi uzmanların yorumları ve gazeteci yazarların değerlendirmeleri  (bazı istisnalar dışında) maalesef kesin ve net bir sonuç verememekle birlikte yapılan tahminlerin çelişkilerle dolu olduğunu görüyorum. O yüzden bu husustaki yorum ve tahminlerimiz aynı kapsamda olacağı için BİZ, 18 Haziran 2023 genel seçimlerine farklı bir perspektiften bakarak perde arkasındaki gerçekler üzerinde durmaya çalışacağız. Fakat daha önce bugüne kadar (seçim süreci içinde) neler yaşandığı konusundan bahsedip bazı hatırlatmalar yapacağız. Daha sonra farklı bir perspektiften genel seçimler bahanesiyle Türkiye üzerinde oynanacak olan karanlık ve sinsi planların perde arkasındaki gerçeklere değineceğiz.

Türkiye’de genel seçimler (şayet erken seçim kararı alınmazsa) 18 Haziran 2023’te yapılacak. Daha önceki genel seçimlere Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olarak girilmişti. Önümüzdeki genel seçimlere Millet İttifakı içinde yeni partiler de katılacak. Yani, Millet İttifakı olarak genel seçimlere şimdilik 6 artı 1 girilmesi gözüyle bakılıyor. Fakat Millet İttifakı’nın dağılıp-dağılmayacağı da ayrıca tartışma konusu.  Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı  (MHP’nin de desteği ile) R. Tayyip Erdoğan olduğu kesin. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ne kadar Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş olacağı iddia edilse de son günler de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun göz kırpmasıyla kesinleşmiş görünüyor. Fakat ABD kesinlikle Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday olmasını istemiyor!.. ABD’nin adayları arasında Ekrem İmamoğlu ve Meral Akşener var! Tabi ki ilk tercihi Ekrem İmamoğlu…

Sizler de biliyorsunuz ki 2017’de yapılan Anayasa Değişiklik Referandumu uzun tartışmalar sonucunda kabul edilerek Başkanlık Sistemi yürürlüğe girmişti. Türkiye’deki Parlamento Sistemi, Başkanlık Sistemi’nin yürürlüğe girmesi ile birlikte 9 Temmuz 2018’de kaldırılmıştı. T.C. Devleti’nin son Başbakanı Binali Yıldırım, 12 Temmuz 2018 yılında TBMM Başkanı seçilerek yeni dönem başlamış oldu. 2018 Genel Seçimleri’nde TBMM’indeki salt çoğunluğu kaybeden AK Parti’ye MHP ve BBP destek verdi.

Daha sonraki yıllarda AK Parti’de oluşan çatlaklar sonucunda eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ekibiyle birlikte partisinden ayrılarak Gelecek Partisi’ni kurdu. Aynı şekilde eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan da ekibiyle birlikte partisinden ayrıldı ve Deva Partisi’ni kurdu. Her iki parti de AK Parti döneminde birlikte çalıştıkları bürokrat ve siyasetçiler görev aldı. Gerek Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Gelecek Partisi ve gerekse Ali Babacan başkanlığındaki DEVA Partisi tek başlarına bir şey yapamayacaklarının bildikleri için Millet İttifakı’na katıldılar. Millet İttifak’ına aleni/açık bir şekilde katılıp-katılıp katılmayacağı muallakta olan HDP ise taviz vermemekte diretiyordu. Fakat gizliden de olsa Millet İttifakı’na destek verdiği  ve vereceği de aşikar…

1980 yılından bu yana Türkiye’de ilk defa seçim barajında değişiklik yapıldı. Yüzde 10 olan seçim barajı yüzde 7’ye düşürüldü. Bu değişim bazı siyasi partilerin işini kolaylaştırdı. Meclise tek başına giremeyeceğini anlayan siyasi parti ittifak yaparak Meclise girebilecek.

18 Haziran 2023 Genel Seçimleri’nde AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın (Cumhur İttifakı olarak MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin desteğini almış olsa bile) işi çok zor! Çünkü önümüzdeki genel seçimlerde yüzde 50 artı 1 olmadan olmaz! Çünkü genel seçimlerde en az 360 sandalye alması gerekiyor. Şu andaki duruma ve gidişata bakıldığında önümüzdeki genel seçimlerde AK Parti ve MHP milletvekillerinin toplam sayısı 360 etmeyecek. O yüzden meclise daha çok milletvekili sokabilmesi için diğer partilerden ve bağımsızlardan bu eksiğini tamamlaması gerekiyor ama bu da şimdilik çok zor gibi görünüyor. O nedenle R. Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için AK Parti’nin 18 Haziran 2023’te daha şimdiden gerekli tedbir ve önlemleri alması gerekiyor. AK Parti önümüzdeki genel seçimler için ihtimaller, olasılıklar ve tahminler üzerinden değil daha çok çalışarak genel seçimleri garantiye alması gerekiyor.

Türkiye’deki seçim sürecinin kaderi ABD başkanlığına Biden’nın oturmasıyla değişmişti. Ne demişti ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden'ın "Darbeyle değil, muhalefet partilerini destekleyip seçimle Erdoğan'ı devireceğiz". Çünkü darbe girişimlerinde bulunmuşlar ve başaramamışlardı. Elbet ki AK Parti’yi ve Erdoğan’ı darbeyle devireceğiz diyecek halleri yoktu.  Fakat ABD ne kadar muhalefete destek vereceğini açıklasa da Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinin çizildiğine dair raporlarda dikkatlerin Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Meral Akşener’e çekilmesi boşuna değildi! Neden olmasın: bir zamanlar eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın üzerini çizip yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nu getiren ABD bu sefer de Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerini çizip yerine Ekrem İmamoğlu’nu getirmeyeceği ne malum!.. Şayet ABD, AK Parti iktidarını ve Erdoğan’ı seçimle deviremeyeceğini anlarsa işte o zaman Türkiye üzerinde çok karanlık planlar tatbik edecek! Zaten sözkonusu bu karanlık planların tatbik edilmesi için de düğmeye basıldı!..

ABD, Türkiye’deki AK Parti iktidarını ve şu andaki Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı muhalefet partilerine destek vererek deviremeyeceğine inanırsa uygulayacağı A, B, C başlıklı karanlık ve sinsi planlarını gerçekleştirecek! A Planı: Türkiye’nin sınırlarının güvenliği için PKK/PYD terör örgütüne Suriye’de yapacağı Sınır Ötesi HAREKAT sırasında ABD, terör örgütlerine bugüne kadar vermediği en büyük silah, para ve lojistik destekle Türk Güvenlik Güçleri’ne vereceği büyük zayiatın (ki cepheden gelebilecek yüzlerce şehidimiz) ülke içinde büyük bir kaosa, karışıklığa ve siyasi krize sebep olacağını hesap ederek şu andaki iktidarı devirmeye hedeflemekte… Tabi ki ABD’nin olağanüstü desteği olmadan PKK/PYD terör örgütlerinin böyle bir şey yapması imkansız… ABD o yüzden Türkiye üzerinde son oyununu ve planını sahnelemek istiyor. Türkiye sonucun böyle olacağını bilse bile asla Sınır Ötesi HAREKAT’tan vazgeçmeyecek... Elbet ki ABD’nin bu korkunç ve sinsi planını da bozacaktır. B Planı: 18 Haziran 2023 tarihine kadar Türkiye’deki siyasi ve ekonomik krizlerle birlikte HDP üzerinden Demirtaş, Kavala ve içerde tutuklu bulunan 40’ın üzerindeki terör örgütü destekçisi sözde gazetecilere demokrasi, özgürlük, insan hakları vs. gibi nutuklarla halkı sokağa dökmek ve iç çatışma çıkartmak! C Planı: Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’a SUİKAST! Çünkü, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ortadan kaldırıldığında AK Parti’nin dağılacağı ve iktidardan olacağı inancı var!

ABD ve içimizdeki hainlerin işbirliği ile olması muhtemel tüm bu karanlık ve sinsi planların Türkiye üzerinde tatbik edilmesinin yegane sebebi  sadece 18 Haziran 2023 Genel Seçimleri değildir. Daha önceki birçok yazımda da belirttiğim 2023 yılı Türkiye’nin bekası/geleceği için çok önemli bir yıldır. Türkiye üzerinde 100 yıldır tatbik edilmekte olan planların sona ereceği bir tarihtir 2023! Batının 100 yıllık planına karşı Türkiye’nin 2023 Projesi’nin de başarıyla sonuçlanacağı bir tarihtir 2023! Türkiye’nin 2023 Projesi/Planı zaten yüzde 90 tamamlanmıştır. Sadece ve sadece yüzde 10’luk bir bölümünün tamamlanması kaldı. Türkiye mutlak surette 2023 Projesi’ni tamamlayacak.

Dünyayı yönettiklerine inanan ŞER GÜÇLERİN/(Emperyalist Küresel Güçlerin) sözde taşeronluğunu/liderliğini  yapan ABD, Türkiye’nin son 20 yıl içindeki siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri ve istihbarı vs. olağanüstü ve mucizevi bir şekilde nasıl büyüdüğünü gördüğü için bir an önce kolları sıvayıp Türkiye’yi durdurmak istemekte… Türkiye’yi bu hale getiren (büyüten ve geliştiren) R. Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarını acilen devrilmesinden yana elindeki her türlü imkanı/fırsatı kullanmakta ve kullanmaya da devam ediyor.

Geçmişte yapmış olduğum birçok uyarılarım gibi bu yazımla da Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı ve şu andaki AK Parti iktidarını uyarma gereğini hissettim. Böylesi karanlık ve sinsi bir planın uygulamakta olduğundan bahsetmek istedim. Gerçi bizim uyarılarımıza gülüp-geçecekler. Bir zamanlar da gülüp-geçmişlerdi ama iddialarım doğru çıkmış ve AK Parti, CHP ve MHP şoka girmişti! Yani, CHP’deki Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu değişiminden söz ediyorum. CHP’de benzer bir yöntemle değişim yine olacak. Bu sefer Ekrem İmamoğlu CHP’nin başına getirilecek. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarı İNŞALLAH UYARILARIMI DİKKATE ALIR!..