2023 Yaklaştıkça Partileri seçim heyecanı sardı.
14 Mayısta yapılacak olan ve adına erken seçim denecek olan 2023 seçimi biraz zor
geçeceği şimdiden belli.
14 Mayısta yapılması planlanan seçim Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın münakaşalara sebep
olmasını engellemektedir.
Haziran 2023 de Erdoğan 3.kez aday olamayacağı tartışmaları var.
Bunun önünün kesilmesi için seçim Haziran değil,Mayıs ayında yapılarak bu tartışmalara
son verilecektir.
2023 seçimleri muhalefet partileri için çantada keklik değil ancak iktidar için hiç değil.
AK Parti’nin işi bu kez gerçekten zor; iktidara yakın anket sonuçlarında bile artık AK Parti’nin
birinci parti olmadığını, kemik oylarının bile erimeye başladığını gösteriyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimin aday olacağı konusunun önemi de eskisine göre
azalıyor; çünkü anketlerde tüm adaylar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde gözüküyor.
Nitekim iktidara yakın kalemler de artık AK Parti’deki erimenin ciddi bir sorun olduğunu
kabulleniyorlar. AK Parti’ye 2023 seçimlerini kazandıracak stratejiler üzerine kafa yoruyorlar,
buldukları çözüm önerilerini kapalı kapılar ardında değil açıktan dile getiriyorlar.
Bu bağlamda iktidarı destekleyen en önemli kalemlerden Prof. Burhaneddin Duran’ın “AK
Parti’nin gücü ve geleceği” başlıklı yazısı önemliydi, çünkü Prof. Duran ciddiye alınması
gereken bir isimdir.
AK Parti’nin 2023 seçimlerinde yeni bir sınava tabi tutulacağını söyleyen Prof. Duran’a göre
Erdoğan seçimleri kazanmak için şunları yapmalı:
“İktidardaki yıpranmasını, hatalarını ve yapamadıklarını seçmene anlatmanın yolunu
bulmak ve yeni bir güçlü destek almak zorunda. Dış politika ve güvenlik konularında
gösterdiği başarıyı içeride kapsayıcı politikalar üreterek ve yenilenmeye devam ederek
göstermesi gerekiyor. Bu yenilenme çabasını Kürtler, merkez sağ seçmen, küskün
muhafazakârlar ve gençlere anlatmakta gayretli olmalı. Hayat pahalılığıyla mücadele ve
gelir dağılımı meselelerine odaklanacak mikro politikalar geliştirmeli.”
AK Parti’nin sahiden bir yenilenme çabası var mı? Böyle bir çaba içine girse bile seçim taktiği
olmanın ötesinde, inandırıcı olabilir mi? Durumunu düzeltebilir mi?
AK Parti “Kürtlere, merkez sağ seçmen, küskün muhafazakarlar ve gençlere” kendini
yenilenme çabasını anlatmalı diyor?
Bu ortaya konulan gerçek AK Parti’nin bu kesimleri kaybettiğidir. Kaybettiği bu kesimleri
yeniden kazanabilir mi? Daha önemlisi neleri anlatarak ikna edebilir? Ortaya süreceği
hangi haklı gerekçelerle bu kesimleri yeniden kazanabilir?
YAZARLAR
TÜMÜ
YORUMLAR