Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ABD ve İsrail Arasında Anlaşmalı Meydan Okuma !..

7 Ekim 2023’ten bu yana geçen 8 ay içinde İsrail’e her türlü silah/mühimmat desteği veren ABD’nin dünyadaki baskıların doğuracağı sonuçları göze alamayarak İsrail’e silah/mühimmat yardımını durduracağını açıklaması üzerine İsrail’in ABD’nin bu kararı karşısındaki tavrı/tutumu ve meydan okuması ne kadar inandırıcı olabilir?! ABD’de başlayıp dünyaya yayılan üniversite öğrencilerinin İsrail zulmünü kınayarak protesto etmeleri, İsveç’in Malmö şehrinde yapılacak olan Eurovision Şarkı Yarışması sırasında VRT televizyonunun kısa bir süre ara vererek İsrail’in insan haklarını ihlal ettiğini kınaması ve Gazze saldırılarını protesto etmesi artık dünyada hiçbir şeyin eksisi gibi olmayacağının aleni/açık göstergeleriydi.

7 Ekim 2023’ten bu

Haber-Yorum: Muhsin AKIL

ABD’nin İsrail’e silah yardımlarını durduracağı açıklaması üzerine İsrail büyük bir endişe ve korkuya kapıldı. Hatta ABD’yi aleni ve dolaylı yollardan tehdit etti. İsrail, ABD silah vermediği takdirde Gazze’yi hassas olmayan füzelerle vuracaklarını açıkladı. Sözde bu bir tehdit ve meydan okumaydı! ABD’nin böyle bir karar alacağını açıklaması bu sefer İsrail panikletti! İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen’in bu konuya çözüm amaçlı yapmış olduğu açıklamada silah ve mühimmatın İsrail’in güvenliği için çok önemli olduğuna değinerek acilen yeni firmalarla yeni bir üretim sistemi kuracaklarını belirtti. İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Refah’a operasyona onay vermediği takdirde ateşkesi ve esir takasını kabul etmeyeceğini açıklaması ABD’yi bir hayli öfkelendirdi. Ve böylece ABD ve İsrail arasında it dalaşı veya kedi-köpek kavgası başlamış oldu. Bu kavga ne kadar gerçekti?! Yoksa ABD ve İsrail arasında anlaşmalı bir meydan okuma mıydı?! Bunu zaman içinde göreceğiz.

İsrail ve Filistin/Gazze arasındaki orantısız savaş 7 Ekim 2023’ten bu yana devam ediyor. Aslında bu bir savaş değil, İsrail’in Filistin/Gazze halkına yapmış olduğu zulüm, vahşet ve soykırım… ABD dahil olmak üzere bugüne kadar İsrail’i durdurabilecek hiçbir güç çıkmadı. Bu zulüm, bu vahşet ve bu soykırım bütün devletlerin ve bütün insanların gözleri önünde devam ediyor. Ara-sıra barıştan ve ateşkesten bahsedilse de yapılan hiçbir müzakere sonuç getirmiyor. İsrail, Filistin/Gazze’ye saldırılarını devam ettiriyor. Bombalardan ve yoğun saldırılardan dolayı güvenli bölge olarak gördüğü Refah’a sığının Filistin/Gazze halkının gidebileceği hiçbir yer kalmamıştır. İsrail şu anda Refah’ı da bombalamaya devam ediyor. Ayrıca İsrail ordusu Refah’a karadan girmeyi de planlıyor.

Nihayetinde İsrail’in Refah’a gireceğini açıklaması ABD’yi son derece rahatsız etti. Oysaki ABD , İsrail’in Refah’a girmesini istemiyordu. ABD Başkanı Biden, Refah’a girilmesi halinde İsrail’e silah yardımını durduracağı yönündeki beyanı da İsrail’i küplere bindirmişti. İsrail yönetimi, ABD’nin bu kararı karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını açıkladı. Hatta İsrail aba altından sopa göstererek ABD’yi tehdit etti. Gerçi iki ülke arasındaki bu tür dalaşmanın inandırıcılığı da ayrıca tartışılabilir. ABD, adı üstünde “yüksek kapasiteli mühimmat sevkiyatını durdurduk” demişti! Yani, orta ve düşük kapasiteli silah yardımına devam… Çünkü İsrail’in güvenliği konusunda ABD’nin olağanüstü bir hassasiyeti var. Bu hassasiyetinden de asla vazgeçemez!

ABD Başkanı J. Biden’in İsrail’e silah sevkiyatını durduracağını açıklaması her iki ülke kamuoyu ve yönetiminde büyük gerilim yaratması dünyadaki diğer birçok ülkenin dikkatini çekti. ABD’nin açıkladığı gibi İsrail’e yönelik silah sevkiyatını gerçekten durdursa belki arkasından başka ülkeler de aynı kararı alacak. Biden yönetiminin almış olduğu bu karar ABD’nin kendi içinde tartışmalara yol açtı.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari Refah’a saldırıya yönelik yeterli silahlarının olduğunu açıkladı. İsrail, dünyadaki gücünün, kariyerinin ve itibarının sarsılmaması için ABD karşısında kibirlenerek kuyruğunu dik tutmaya çalışıyor. O yüzden İsrail Ordu sözcüsü Daniel Hagari, ABD Kongresi’nde Cumhuriyetçi Tom Cottan Biden’in görevinden alınmasını bile istedi. Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla ile bu tür anlaşmazlıkları kapalı kapılar arkasında çözdüklerini açıklaması aleni bir şekilde çarpıcı bir gerçeği de ifşa ediyordu! Yani, bu tür açıklamalardan ABD ve İsrail görünürde kavga etse de aslında perde arkasında birlikte hareket ettiklerini çok iyi anlıyorduk.

İsrail’in, Refah’a karadan saldıracağını açıklaması üzerine Kassam Tugayları “Ordunuzun onurunu bombalayacağız” diyerek Filistin halkına büyük bir moral verdi. Bu açıklama İsrail ve ABD’nin yüreğine büyük bir korku saldı!

Türkiye’nin 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’i ateşkese ve esir takasına zorlaması, bu konuda her türlü arabuluculuğa hazır olduğunu açıklaması, İsrail’in Filistin halkı üzerinde zulüm, vahşet ve soykırım yaptığını dillendirmesi de maalesef hiçbir işe yaramamıştı. Zaten 29 Ocak 2009 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsviçre’nin Davos şehrinde yapılan Dünya Ekonomik Forumu panelinde ‘one minute’ çıkışından sonra İsrail’in Türkiye’ye karşı bir kini ve öfkesi vardı. O yüzden İsrail, Türkiye’nin hiçbir önerisini kabul etmediği gibi hiçbir sözünü de dinlemedi.  Türkiye, savaşı durdurması konusunda İsrail’i defalarca uyarmasına rağmen herhangi bir olumlu yaklaşım görmemesi üzerine önce ticaret kısıtlamasına gitti sonra da ambargo kararı aldı.

İsrail ve Hamas arasında ateşkesin sağlanması, esir takasının gerçekleşmesi ve Gazze Şeridi’ne yönelik yapılacak olan operasyondan vazgeçilmesi için Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan müzakereden olumlu bir sonuç çıkmadı. Yani, Kahire’deki İsrail yetkililerin ateşkes teklifine yanaşmayarak Gazze’ye yönelik operasyonların devam edeceğini ve Refah’a gireceklerini açıklamaları barışa giden yolun önünü bir kez daha tıkamış oldu. İsrail, ABD’ye rağmen 1,5 milyon Filistinlinin sığınmış olduğu Refah’a kara saldırısı başlatmakta ısrar etmesinin nasıl bir sonuç doğuracağını yakın bir zaman içinde hep birlikte göreceğiz.

ABD’deki üniversite öğrencilerinin İsrail’i protesto etmesi dünyada bir hayli ses getirmişti. Eylem ve protestolar Avrupa üniversitelerinde de boy göstermeye başlamıştı. İsrail’in zulmü, vahşeti ve soykırımına karşı ABD’de başlayan üniversite öğrenci protestoları/eylemlerinin İngiltere’ye sıçraması ve 14 üniversite de eylemlerin devam etmesi İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ı olağanüstü rahatsız eti ki bir grup azınlığın diğer öğrencilerin eğitimini etkilediğini ifade ederek taciz ve antisemitik saldırı olarak değerlendirmişti. Gerçi İsrail’in dünyadaki en iyi iki müttefikinden birisi ABD diğeri İngiltere değil miydi?! Gerek ABD ve gerek İngiltere İsrail’e karşı ne kadar tavır alsa da inandırıcı gelmiyordu.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail-Filistin/Hamas savaşı sürecinde Avrupa’nın ikiye bölündüğünü izah ederken savaşın sonlandırılması için illa 50 Filistinlinin ölmesi mi bekliyorlar diyerek isyan etti. Borrell’in bu açıklamasından aslında İsrail Avrupa içinde bir sorun olmaya başladığını çok iyi anlıyorduk. O yüzden Jossep Borrel bu konuda diğer ülkelerin de adım atmasını istiyordu. Çünkü birkaç ülke daha adım atarsa arkasından başka ülkelerin de adım atacağını ifade etmek istemişti. Ayrıca j. Borrell,  iki devletli çözüm isteyenlerin konuşmadan çok icraat yapması gerektiği üzerine de önemli bir vurgu yaptı.

İsrail-Filistin/Hamas savaşının başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e milyarlarca dolar güvenlik yardımı yapan ve İsrail’in güvenliği karşısında son derece hassas olan ABD’nin şu anda İsrail karşısında bocalaması, ne yapacağını şaşırması ve ağır savaş mühimmatlarını durduracağını açıklaması bir şeylerin ters gittiğinin apaçık göstergesiydi. ABD için evdeki hesap pazara uymamıştı! Çünkü üniversite öğrenci protestoları ile ateş kendi ülkesine de sıçramıştı. Bu yüzden (ister istemez) büyük bir korku ve paniğe kapıldı. Gerçi korkunun ecele faydası yoktu! ABD’nin böylesi bir durum karşısında paniklemesinin insanı duyarlılığından kaynaklanmadığını çok iyi biliyoruz. Bu panikleme, korku ve telaşın altında da vardı bir kurnazlık!..

Her gün bombalar altında yüzlerce Filistinli çocuk, kadın, erkek ölürken ABD’nin masum sivillerin güvenliğinden bahsetmesi ne kadar inandırıcı olabilirdi. ABD Başkanı J. Biden’ın aylar sonra gönderdikleri bombaların sivillerin öldürülmesinde kullanıldığını ifade etmesi ve artık masum sivillerin öldürülmesini görmek istemediklerini ve bu nedenle de İsrail’in Refah’a girmesi halinde silah göndermeyecekleri bir açıklamasındaki samimiyetten hala şüphemiz var! Bu konuda ABD’nin samimi olduğuna hiç inanmıyoruz. Çünkü İsrail’in Filistin/Gazze halkı üzerine bomba yağdırırken ABD İsrail’e her türlü ağır mühimmat desteği vermeye devam ediyordu. İsrail bombaları altında binlerce masum Filistinlinin hayatını kaybetmesinde ABD’nin hiç mi payı yoktu?! Açıkça diyoruz ki ABD de İsrail’in suç ortağıdır. Akan kanda ve yapılan zulümde ABD’nin de parmağı vardır.

İsrail’in Filistinlilere yönelik yapmış olduğu zulüm, vahşet ve soykırım karşısında dünyada kitlesel tepkilerin, protestoların ve eylemlerin üniversite öğrencileriyle başlayarak Eurovision Şarkı Yarışması’na da sıçraması barışın sağlanması, akan kanın durması ve zulmün sona ermesi konusunda geleceğe yönelik biraz da olsa umutları artırdı. 11 Mayıs 2024 tarihinde İsveç’in Malmö şehrinde yapılacak olanEurovision Şarkı Yarışması’na kısa bir süre ara veren VRT televizyonu İsrail’in insan hakları ihlal ettiğini kınayarak Gazze saldırılarını protesto etmesi dünyada yankı yaptı. Daha önce Uurovision Şarkı Yarışması’na katılacak olan Belçika, Portekiz, İngiltere, İrlanda, Norveç Danimarka, Litvanya, Finlandiya ve San Marino’yu temsil eden sanatçılar ateşkes çağrısında bulunmuşlardı. Öte yandan İsveç’in Malmö şehrinin Büyük Medyan da (Stor Torget) toplanan onbinlerce protestocunun “Soykırımcı İsrail, Sonsuza kadar Filistin, Çocuklar Ölmesin” sloganları ve Uurovision Şarkı Yarışması’da İsrail’in boykot edilmesini istemesi de önemli bir mesajdı.