Haber-Yorum: Muhsin AKIL
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail’in Filistin/Gazze halkına yönelik havadan, karadan ve denizden yapmış olduğu saldırılarda toplam 31 bin Filistinli hayatını kaybetti. Bunlardan 13.500’ü çocuk, 9 bini kadın. Yaralı sayısı ise 73 bine yaklaştı. İsrail bombardımanları sonucu enkaz altında kalanların sayısı ise belli değil. Gazze’de 70 bin konut, 219 cami, 200 tarihi eser, 166 kamu binası, 100 okul ve üniversite ve 3 kilise İsrail bombardımanları ve saldırıları sonucu yıkılmıştır. Ayrıca 290 bin konut, 305 okul ve üniversite, 287 cami de hasar almıştır. İsrail saldırıları sonucunda 155 sağlık kurumu hedef alınırken 32 hastane ve 53 sağlık merkezi hizmet dışı kalmıştır.
Maalesef İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’yi havadan, karadan ve denizden bombardımanı sonucu yapılan istatistiklerden çıkan sonuç bu. İsrail’in 5 aydır Filistin halkı üzerinde yapmış olduğu zulme, vahşete ve soykırıma hiçbir güç DUR diyemedi! BM, diğer uluslararası kuruluşlar ve birçok ülke İsrail’i kınamaktan, protesto etmekten ve suçlamaktan başka hiçbir şey yapamadı. İsrail’e her türlü desteği veren ABD bile güya kendisini sorgulamaya başlamış! Sözde İsrail’i eleştirmeye ve uyarmaya başladı. Fakat İsrail’e desteğini kesmekle ilgili hiçbir adım atmadı. ABD’nin İsrail ile ilgili yapmış olduğu çelişkili açıklamalarına ne kadar güvenilebilir onu da zaman gösterecek.
ABD Başkanı J. Biden İsrail’in artık zarar vermeye başladığı, 30 bin Filistinlinin ölümünün sorumluluğunun ağır olduğu, Hamas’ın peşinden giderek bu kadar insanın öldürülemeyeceği, Refah’ın artık kendileri için ‘kırmızı çizgi’ olduğu gibi tuhaf, garip ve çelişkili açıklamalar yapması ne kadar inandırıcı olabilir ki?! Böylesi sözde insani/vicdani bir açıklamanın hemen arkasından “Bu bir kırmızı çizgidir ancak asla İsrail’i terk etmeyeceğim, İsrail’in savunması halen kritik önemde” diye açıklama yapması da neyin nesiydi?! Bu kadar absürt, tuhaf, garip ve çelişki dolu bir ifade olamazdı. ABD Başkanı Biden’in İsrail ile ilgili endişe, eleştiri ve tereddütlerinin samimi olmadığı yapmış olduğu çelişkili açıklamalarından çok iyi anlaşılıyordu. ABD’nin asıl amacı ne olabilirdi?! Daha açıkçası ABD ne yapmak istiyordu?!
ABD’nin İsrail’e yönelik sert eleştirileri, Refah’ı kırmızı çizgi kabul etmesi, 30 binin üzerinde Filistinlinin sorumluluğuna değinmesi Netanyahu hükümetini hedef aldığına dair algı oluşturularak yeni bir plan mı hazırlanıyordu?! Aslında Gazze’ye yönelik ‘tam aksi’ bir hazırlığın sinyalleri mi veriyordu! Yani, dünyada ABD’ye yönelik eleştirileri, kınamaları ve baskıları hafifletmek için barışçı, insancıl ve iyi niyetli bir makyajdan başka bir şey değil miydi bütün bu açıklamalar?! ABD yine ikili oynuyordu. Sanki 5 aydır İsrail’e her türlü desteği veren ve 7 Ekim’den bu yana İsrail’in zulmüne, vahşetine ve soykırımına gözyuman ABD değildi! Artık karşımızda iyi niyet elçisi, barışçı ve insancıl açıklamalarıyla yeni bir algı yaratarak asıl planını gerçekleştirmeye çalışan bir ABD vardı!..
Aradan fazla bir zaman geçmedi ki ABD’nin ne yapmak istediği de ortaya çıktı. ABD, Gazze’de Liman kurmak istediğini açıkladı. ABD Başkanı J. Biden, kurulacak olan Liman’ın Gazze halkına insani yardım amaçlı olduğunu ifade etti. Hatta Gazze’de liman kurulması için ABD ordusuna talimat verdi. Gazze’de kurulacak olan Liman sayesinde deniz yoluyla Gazze’de daha çok yardım yapılacakmış! ABD askerleri Gazze’ye ayak basmayacakmış! Liman’ın amacı insani ve vicdani imiş… Yapılacak olan Liman’la Refah Sınır Kapısı hizmet dışı kalacakmış… Vs, vs…
Bize göre Gazze’deki yapılacak olan Liman’ın asıl amacı Filistinlileri Avrupa’ya gönüllü veya zoraki tehcir ettirme olamaz mı?! Böylece Refah sınır kapısı da kapatılmış olacak ki Hamas’ın eli-kolu bağlansın! Liman’daki yegane amaç insani değil tam aksine Refah’ta sıkışıp kalmış Filistin halkının Avrupa’ya gönüllü veya zoraki tehciri! Bir de bu askeri Liman fikri yeni değil ki!.. Savaşın başlamasından bu yana zaten İsrail Başbakanı B. Netanyahu’nun Gazze’de Liman yapılmasından yana düşünceleri vardı. Netanyahu’nun başı cenderede olduğu için bu iş ABD Başkanı J. Biden önerisiyle pratiği/icraata dökülmek isteniyor. Yani, asıl amaç Refah sınır kapısını tamamen devre dışı bırakıp Filistin halkını gönüllü veya zoraki Avrupa’ya tehcir etme…