ABD’nin Gerçek Yüzü ve Türkiye İlişkileri

Dünyanın çıbanbaşı, insanlığın yüz karası, Türkiye’nin baş belası ABD… ABD’nin yüzyıl içinde işlemiş olduğu insanlık suçlarını saymakla bitiremeyiz. ABD, Japonya’ya atmış olduğu atom bombaları, Vietnam’daki katliamları, Irak’taki zulüm-vahşet ve işkenceleri ve daha birçok ülkede yapmış olduğu insanlık suçları yüzünden tarihe ‘sabıkalı ülke’ olarak geçmiştir.

Yıl 1945: Japonya, ABD ve müttefikleri ile savaş içinde… ABD Başkanı Truman, Japonya’ya koşulsuz teslim olmasını istedi. Japonya ABD’nin bu isteğini kabul etmedi. Ve iki hafta sonra ABD Başkanı Truman nükleer saldırı emrini verdi. 6 Ağustos 1945 tarihinde ABD tarafından Japonya’nın Hroşima şehrine ilk atom bombası atıldı. Hroşima’da 70 bin kişi öldü. Daha sonraki yıllarda radyasyon nedeniyle ölenlerin toplam sayısı 90 bine ulaştı. Hroşima’dan üç gün sonra 9 Ağustos 1945’te bu sefer ikinci atom bombası Japonya’nın Nagazaki şehrine atıldı ve 74 binin üzerinde insan katledildi.

ABD, 1963-1973 yılları arasında 60 bin askerini kaybettiği Vietnam Savaşı’nda işlemiş olduğu insanlık suçları arasında işkenceler, tecavüzler, toplu infazlar, kullandığı kimyasal silahlar… ABD’nin Vietnam Savaşı’nda siyasi ve askeri yönden büyük bir bataklığa saplanmıştı. Vietnam Savaşı sonrasında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Çünkü milyarlarca dolar ve 60 bin askerini kaybetmesi ABD’yi ruhen/psikolojik olarak çökertmişti.  Böylesi bir yenilgi sonrası oluşan duygu karmaşası, gerilim ve bunalımın adı tarihe ‘Vietnam Sendromu’ olarak geçti. ABD, devlet olarak bu sendromdan kurtulabilmek ve Sovyetler Birliği ile girmiş olduğu uzay yarışında üstünlüğü sağlayabilmek için NASA çalışmalarına yoğunlaştı ve uzay yolculuğuna ağırlık verdi.

ABD, 11 Eylül 2001’de El Kaide tarafından evinde terör saldırısına uğramıştı. ABD’de de dört yolcu uçağı El Kaide tarafından kaçırılmıştı. El Kaide mensubu 19 kişi tarafından kaçırılan yolcu uçaklarından ikisi kısa zaman aralıkları ile Dünya Ticaret Merkezi (İkiz Kuleler)’in güney ve kuzey kulelerine çarptı. Üçüncü uçak Pentagon binasına çarptı. Dördüncü uçağın hedefi Beyaz Saray veya Amerikan Kongresi iken hedeften saptırılarak Pensilvanya civarında bir araziye düşmesi sağlanmıştı.

11 Eylül Terörü ABD’yi olağanüstü etkilemişti. 11 Eylül Terörü ABD için onur meselesi olmuştu. Bu saldırının İntikamını almak için Afganistan’ı işgal etme kararı aldı. Ve 2001 Ekim ayında Afganistan’ı işgal etti. Ve bu savaş tam 10 yıl sürdü. Amerika halkı, Afganistan savaşının perde arkasındaki gerçekleri hiçbir zaman öğrenemedi. Çünkü Afganistan savaşının gerçek verileri, istatistikleri, boşa giden milyar dolarlar, asıl asker kaybı ve savaşın gerçek maliyeti ortaya çıkmış olsaydı ABD’de de yer yerinden oynardı! ABD bütün bu gerçekleri saklayarak manipüle etti.

2011 yılında yazmış olduğum “ŞER ÜÇGENİ” kitabımda ABD ve 11 Terörü’nü anlatırken şu ifadeleri kullanmıştım: “ABD, yıllar önce kendi amaçları doğrultusunda, kendi çıkarlarına yönelik ekmiş olduğu terörün bir gün gelip kendisini vuracağının hesabını yapamamıştı! Zaten akıllara durgunluk veren, insanı hayretler içerisinde bırakan da buydu! ABD’nin ileriye yönelik hesapları tutmadı! Bütün plânları bozuldu! Terör ABD’yi kendi evinde kendi yöntemiyle vurmuştu! 11 Eylül Terörü ile bütün dünya sarsıldı. ABD beyninden (Dünya Ticaret Merkezi) ve kalbinden (Pentagon) vurulmuştu. Evdeki hesap pazara uymamıştı ve ABD’nin geleceğe yönelik yapmış olduğu bütün plânları aniden bozulmuştu! Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı… Ve olmadı da…”

KÖRFEZ SAVAŞLARI: 1980-1988: tam 8 yıl süren Irak-İran Savaşı… Irak, İran ile yaptığı savaşta kaybettiği ekonomik zararları telafi etmek için Kuveyt’i işgal etmişti. 1. Körfez Savaşı, 17 Ocak 1991’de ABD ve müttefiklerinin Irak’ı Kuveyt’ten çıkartmak için başlattığı savaş… 2. Körfez Savaşı, Irak’ın elinde Kitle İmha Silahları bulundurduğu bahanesiyle 20 Mart 2003’te ABD tarafından Saddam yönetimin sona erdirdiği savaş… ABD, Körfez Savaşları’ndan da dersini almadı! Önce Irak, Sonra Suriye’ye yerleşti. Terör örgütü PKK/PYD, IŞİD/DEAŞ ve daha terör örgütüne hamilik yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Görüldüğü gibi ABD’nin yüzyıl içindeki suçlarını saymakla bitiremeyiz. ABD’nin Vietnam, Afganistan ve Irak’ta döktüğü kanı, arkasında bıraktığı vahşeti ve zulmü unutmuş değiliz. ABD, Ortadoğu’da (Irak ve Suriye’de)  PKK/PYD, IŞİD/DEAŞ vs. terör örgütlerine her türlü desteği vererek hala kan akıtmaya, zulüm yapmaya ve vahşet sergilemeye devam ediyor.

ŞER ÜÇGENİ kitabımda emperyalist ve Siyonist düşünceyi anlatırken ABD’yi örnek vererek ALFABETİK izahını yapmıştım. Yani, A’dan Z’ye harfler üzerinden ABD’nin sistematik duygu, düşünce, ideolojik ve emperyalist yapısını anlatmıştım. ABD dünyadaki egemenliğini/sömürgeciliğini devam ettirmek için adalet, barış, cesaret, çağdaşlık, demokrasi, egemenlik, fanatizm, günah keçisi sendromu, hukuk dogmatizm, ırkçılık, insan hakları, jakobenizm, kapitalizm, liberalizm, materyalizm, narsisizm, oligarşi, özgürlük, popülizm, radikalizm, şovenizm, terörizm, uydulaşma politikası, ütopya, vaat edilmiş topraklar, yeni dünya düzeni, zulüm düzeni kelimeleri ve kavramları üzerinden asıl amacını detaylı bir şekilde anlatmıştım. ABD’nin asıl niyetini bu kelime ve kavramların tersini düşünerek anlayabiliriz. ABD’nin nihai amacını bu kelime ve kavramların tersini düşünerek kavrayabiliriz. ABD’nin gerçek yüzünü, bu kelime ve kavramların tersinden bakarak görebiliriz.

ABD sözde yıllardır Türkiye’nin dostu/müttefiki! Özde ise Türkiye’ye yıllarca düşmanlık yapan bir ülke! Türkiye’nin ABD ile yapmış olduğu hiçbir anlaşmaya uyumsuzluk yaptığı görülmemiştir. Türkiye,  ABD ile olan siyasi, ekonomik, askeri ve istihbarı ilişkilerinde hiçbir zaman art niyetli bir tutum sergilememiştir. Türkiye, hiçbir zaman ABD ile mutabık kaldığı konuların dışına çıkmamıştır. Fakat ABD ne yaptı?! ABD, yıllarca Türkiye ile yapmış olduğu tüm anlaşmaların dışında hareket etti. ABD yıllarca Türkiye ile olan siyasi, ekonomik, askeri ve istihbarı ilişkilerinde dürüst olmadı. ABD yıllarca Türkiye ile mutabık kaldığı konuların dışına çıktı. Yani, ikiyüzlü/riyakar, art niyetli ve sinsice hareket etti. Türkiye’nin yüzüne güldü arkasından kuyusun kazdı.

Türkiye yıllarca ABD baskısı, tehdidi, yaptırımı ile karşı-karşıya kaldı! Türkiye yıllarca ABD’nin hegemonyası altında yaşadı! Türkiye yıllarca ABD’nin yalanlarıyla avundu! Bu millet uşak/köle ve koyun sürüsü değildi! Bu milletin binlerce yıllık bir tarihi geçmişi, onuru, şerefi, inancı, ahlaki değerleri, geleneği/töresi vardı!

Türkiye artık uyandı! Karşılarında o eski Türkiye yok artık! Türkiye kabuğunu yırttı ve kendisin geldi! Türkiye özüne/benliğine, asıl kimliğine, köküne/mayasına döndü! TTürkiye, ABD, İlişkiler, İnsanlık, Japonya, Irak, Suriye, Vietnam, Afganistan, Atom Bombası, İşkence, Zulüm, Katliam, 11 Eylül Terörü, El Kaide, Usame bin Ladin, Şer Üçgeni, Körfez Savaşları, Ortadoğu, Adalet, Barış, Özgürlük, Sömürge, Emperyalizm, Kapitalizm, Düzen, ürkiye içindeki ve dışındaki bütün parazitleri ortaya çıkardı! 20 yıl gibi kısa bir zaman içinde milli ve ulvi değerleriyle donanarak siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, istihbarı vs. her yönden gelişen, büyüyen ve artık kendi ayakları üzerinde durabilen bir TÜRKİYE oldu. ABD, bu GERÇEĞİ gördüğü için Türkiye’nin başına bela oldu. Yeri geldi baskı, şiddet, yaptırım/ambargo uyguladı… Yeri geldi terör örgütlerini (PKK/YPG, FETÖ,  IŞİD/DEAŞ ve diğer irili ufaklı terör örgütleri) organize ederek Türkiye’ye saldırttı. Hala da terör örgütlerini kullanarak Türkiye’ye saldırtmaya devam ediyor. Yeter artık be ABD, Türkiye’nin de bir sabrı var! Gücün-kuvvetin ne olursa olsun ABD, Türkiye’nin de bir HESABI var!.. O gün gelmeden aklını başına topla ve kendine gel…