Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muhsin Akıl

AK PARTİ HÜKÜMETLERİNİN 20 YILLIK YANLIŞ İCRAATLARI

Dün AK Parti hükümetlerinin 20 yıllık doğru icraatları üzerinde durmuştuk. Bugün de 20 yıllık yanlış icraatlarını ele alacağız. Her siyasi parti gibi AK Parti de kurulduğu günden bu yana bazı hatalar, yanlışlar yapmıştır. Tabi ki AK Parti bu hataların ve yanlışların bedelini-faturasını çok pahalı ödemek zorunda kalmıştır. Kimi zaman görevden almalar, kimi zaman kabine değişikliği kimi zaman da yeni projelerle bu hatalarını, yanlışlarını ve açıklarını gidermeye çalışmıştır.

AK Parti’nin ‘kuruluş amacını’ çok iyi bildiğim için parti yönetimine kuruluş amacına aykırı/ters bazı isimleri bünyesine almakla en büyük hatayı yapmıştır. Çünkü sözkonusu bu isimler zamanı geldikçe bir bir ihanet ettiler! Daha sonraki yıllarda geçmişteki hatalarından ders almayan AK Parti aynı hataları yapmaya devam etti. AK Parti’ye yeni isimler dahil oldu. Sonuç hiç değişmedi onlardan bazıları da partinin kuruluş amacına aykırı/ters davranış/hareket, söylem/eylem ve icraatları ile AK Parti’ye çok büyük zararlar verdiler.

Benim bildiğim tek bir gerçek vardır ki o da şu andaki Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın inancından, samimi mücadelesinden, mertliği/yiğitliğinden ve DEVLET ADAMLIĞINDAN hiçbir şüphemin olmamasıdır. Şayet AK Parti bir hata/yanlış yapmış ise mutlaka bir sebebi vardır!.. R. Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki bazı asalak/yalaka/dalkavuk bazı çıkarcı insanların yanlış bilgilendirmesi ve yanlış yönlendirmesinden kaynaklanan hatalardır. Zaten R. Tayyip Erdoğan bu durumu farkettiği anda gerekeni yapıyor.  Tabi ki çoğu zaman iş-işten geçtikten sonra…

AK Parti’nin en büyük hatası FETÖ ile dirsek temasına geçmesiydi. Bu büyük hata, iyi niyet, dini duygusallık ve eş-dost-ahbap ilişkilerinden kaynaklanmıştı. Oysaki karşılarındaki GÜÇ o kadar sinsi ve kurnazdı ki !.. Karda yürüyor iz bırakmıyordu!.. Takiye mantığı ile öyle bir rüzgar estiriyorlardı ki. Bir yanda siyasi partiler içinde diğer yanda devlet kurumlarında ve diğer yanda masum/temiz/saf halk katmanlarında güçlerine güç katarak büyümekteydiler. Tam 40 yıl boyunca kendilerini kamufle eden, masum/saf sıradan bir cemaat olarak bilinen FETÖ’nün devletin tüm resmi kurumlarına sızdığı gibi AK Parti içine de sızmayı başarmıştı. AK Parti’nin bu sızmaya göz yumması yapmış olduğu tarihi ve en büyük hatalarından birisi olmuştur.

FETÖ’nün sadece AK Parti’ye değil hemen hemen bütün siyasi partilerin içine sızdıklarını çok iyi biliyoruz. Fakat AK Parti’nin bu konuda çok dikkatli olması gerekiyordu. Maalesef FETÖ unsurları AK Parti içine sızmayı başarmıştı. Bunun yegane sebebi AK Parti içindeki terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen ve Cemaati sempatizanları yüzünden olmuştur. AK Parti içinde hala bu tür kripto insanlar var! AK Parti’nin gafleti, dalaleti ve dini duygusallığı FETÖ sızmasına yol açmıştır. AK Parti bu sızmanın bedelini/faturasını 17-25 Aralık Polis/Yargı ve 15 Temmuz Askeri Darbe Teşebbüsleri ile çok ağır/pahalı ödenmiştir.

Yine AK Parti’nin en büyük hataları arasında Suriye politikası, Çözüm Süreci ve Ergenekon Operasyonları oldu. Bu üç büyük olay Türkiye’nin kaderini değiştirdi. Türkiye için büyük bir zaman kaybına sebep oldu. Her üçü de asla yapılmaması gereken hatalardı. Bu hataların sebebi AK Parti’nin aceleciliği ve tuzağa düşmesinden kaynaklanmıştı. Daha doğrusu AK Parti içindeki bazı hainlerin şu andaki Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı yanlış yönlendirmesinden kaynaklanmıştı. Zaten zaman içinde bu hainler bir bir deşifre oldu ve AK Parti’den uzaklaştırıldı. Biz yine de Suriye Politikası, Çözüm Süreci, Ergenekon Operasyonlarına değinerek kısaca yakın geçmişi hatırlamaya çalışacağız.

Önce AK Parti’nin Suriye Politikası üzerinde duralım. AK Parti, Suriye politikasında ABD’nin gazına gelmişti! Daha düne kadar (Türkiye-Suriye ilişkilerinin iyi olduğu zaman) Esat rejimi ile (Oğul Esat)  arası çok iyi olan AK Parti iktidarı kısa bir süre içinde birden arayı bozmasının mutlaka bir sebebi vardı! Suriye-Türkiye ilişkileri tam iyiye gitmeye başladı derken  ‘bu ilişkiler’ bir anda tuzla-buz oldu ve bıçak gibi kesildi. Bir GÜÇ Suriye ve Türkiye’nin arasını açmayı başarmıştı. O gündür bu gündür Suriye ve Türkiye arasında soğuk rüzgarlar esmiştir. Bu ‘bozulmada’ AK Parti iktidarının kabahati olduğu kadar Esat rejiminin de kabahati vardır. Arayı düzeltmek için Türkiye çok uğraşsa da Esat ve Rejimi yanaşmadı. İnat etti… Türkiye’nin uyarılarını dinlemedi. Esat’ın bu inadı ülkesinin bölünmesine, işgal edilmesine ve küçülmesine yol açmıştı. Sonuçta Esat Şam’a hapsoldu ve Suriye’nin parçalanmasının en büyük müsebbibi oldu.  Rusya, İran vs. gibi ülkeler Suriye’ye destek vermese Esat tarihe gömülüp gidecekti. Esat’ın sonu da Saddam ve Kaddafi gibi olacaktı. Fakat buna izin verilmedi! Bundan sonra Türkiye-Suriye ilişkileri ne olur bilemeyiz ama her ülke arasında yoğun bir istihbarat trafiği olduğunu çok iyi biliyoruz!..

Türkiye’nin izlemiş olduğu ‘Suriye Politikasını’ ilk zamanlar ağır bir şekilde eleştiriyordum. Benim eleştirilerim beni ilgilendirmekteydi. Fakat aynı dönemde CHP ve diğer bazı muhalefet partiler de iktidarın Suriye politikasını eleştirdiği için ister-istemez bir rahatsızlık doğuyordu bende. Sanki ben onlardan etkilenmişim izlenimi çıkıyordu. Hiçbir alakası olmadığı halde kim Suriye ile ilgili yazılarımı okusa böyle bir düşünceye kapılabilirdi. Bu durum beni çok üzüyordu. Çünkü benim iktidarı Suriye politikası üzerine eleştirilerimdeki amacım iktidarı uyarmaktı. Yani, temelinde iyi niyet ve destek vardı. Maalesef ne uyarılarım, ne eleştirilerim ne de yazılarımın herhangi bir faydası olmamıştı.

AK Parti Çözüm Süreci’nde de çok büyük bir oyuna geldi! Terör örgütü ile gizli kapılar arkasında masaya oturulmasının faturasını Türkiye çok pahalıya ödedi. Zaten Çözüm Süreci bir tuzaktı. Türkiye bu tuzağa düşmüştü. Bilhassa “Akil İnsanlar” saçmalığı!.. AK Parti’ye bu aklı kim verdiyse!.. Siyasetten anlamayan, AK Parti ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan ve bazı ünlü isimlerin Çözüm Süreci’nde ‘Akil İnsan’ olarak devreye sokulması AK Parti’nin tarihi hatalarından birisiydi. Bu hataların yapılmasına sebep olan Kürt kökenli AK Parti danışmanları ve bazı gaflet/dalalet içinde olanlar!..

Aynı şekilde Türkiye Ergenekon Operasyonları ile de büyük bir tuzağa çekilmişti. Çünkü perde arkasında FETÖ olduğu ortaya çıktıktan sonra AK Parti ancak gerçeği anlayabildi.  Ergenekon Operasyonları hakkında o kadar çok istihbarat bilgim vardı ki… O yıllarda AK Parti’yi çok uyardım ama ne alâ… Anayurt gazetesinde Ergenekon ile ilgili AK Parti iktidarını o kadar çok uyarıcı yazılar yazdım ki… Dinleyen kim… Sen misin uyaran?! Onlar bilinmeyen bir gücün rüzgarına kapılmışlardı… Kasırga gibi esmek istiyorlardı… Ve sonuç malum: Büyük bir hüsran!.. Sonunda bana hak verseler de iş-işten çoktan geçmişti.

AK Parti’nin 20 yıllık süreç içinde Eğitim ve Tarım’ı boş bıraktı!.. Daha doğrusu ağırlık vermedi! Verse bile yeterli değildi. Oysaki Eğitim ve Tarım Türkiye’nin kaderini belirleyecek iki önemli etkendi. AK Parti amaca giden yolda çok büyük ve telafi edilmesi zor hatalar yaptı. Bilhassa UYUŞTURUCU ve Toplumsal AHLAK konusunda sineklerle uğraştı. Bataklığı kurutmak için istenen mücadeleyi veremedi. Çünkü UYUŞTURUCU da FUHUŞ da AK Parti iktidarını AŞAN çok büyük iki belaydı! Oysaki Türkiye’nin toplumsal ahlakını bozan iki ana etkendi uyuşturucu ve fuhuş…  Boşa söylemiyoruz, uyuşturucu ve fuhuşta Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu hele bir araştırın gerçekleri göreceksiniz. Ya da şu ana kadar yapılan araştırmalar ve istatistiklere bir bakın!..

AK Parti İKTİDARI son 20 yıl içinde irili-ufaklı o kadar çok hata yaptı. BİZ sadece bazılarına değindik. Fakat son 20 yıl içinde AK Parti hükümetlerinin yapmış olduğu devrim niteliğindeki icraatlar boşa gitmedi.  Terörle mücadeledeki başarısı…  Türkiye içindeki terör unsurlarını püskürterek sınırlarımızın dışına atması ve sınırlarımızın dışında da teröre karşı büyük bir mücadele vermesi takdire şayandı. Öte yandan siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri ve istihbarat alanında devası adımlar atarak uluslararası arenada söz sahibi oldu.

Türkiye’nin, Azerbaycan-Ermeni Savaşı’nda, Libya’da, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda diplomatik yollardaki başarısı, Ukrayna-Rusya  (Putin ve Zelenski) arasında gerek telefonla gerekse diplomatik yollarla olağanüstü bir performans göstermesi, İstanbul, Antalya görüşmeleri  ve geçen gün Lviv’deki üçlü Zirve’deki Türkiye’nin dünyaya verdiği mesaj çok anlamlı ve çok önemliydi. Aynı zamanda dünyayı kasıp-kavuran Tahıl Krizi’nin çözümü için de bir o kadar gayret gösterip sonunda başarması bütün dünya ülkelerinin takdirini toplamıştır.

Bütün bunlar AK Parti iktidarlarının tüm hatalarını/yanlışlarını telafi ettirmeye değmiştir. Türkiye son 20 içinde ilk defa AK Parti iktidarları ile büyümüş ve güçlenmiştir. Türkiye’deki gaflet ve dalalet içinde olanlar ve muhalefet partileri bu GERÇEĞİ görmek istemese de bütün dünya bu GERÇEĞİ görmesi yetiyor ve artıyor bile. Artık Türkiye o eski Türkiye değil. Bütün dünyanın kabul ettiği güçlü bir lider (R. Tayyip Erdoğan) güçlü bir iktidar (AK Parti) ve güçlü bir ittifak (Cumhur İttifakı/MHP) var. Millet olarak bu birlikteliğin, bu gücün ve bu başarının bozulmaması için üzerimize düşen 2023 seçimlerinde gerekeni yapmaktır. Şu anda MİLLET olarak 2023 seçimlerinde de R. Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin yanında olmak: YALNIZ BIRAKMAMAK!..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER