AK Parti iktidarını ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın sadece şimdi değil AK Parti’nin kuruluş aşamasında, kurulduktan sonra ve hatta iktidar olmasıyla birlikte bugünlere gelinceye kadar süreç içinde de uyardık ve eleştirdik! AK Parti iktidarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğrularına ‘doğru’ yanlışlarına ‘yanlış’ dedik.
AK Parti kuruluşunu, kuruluş öncesini, kurmaylarını ve lideri R. Tayyip Erdoğan’ı, düşüncelerini/görüşlerini, temel inanç boyutunu, bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını çok iyi biliyoruz! Hatta ve hatta tüm mahrem SIRLARINI da çok iyi biliyoruz!
AK Parti ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken hissi/egoistçe, başkalarının/(muhalefetin) ağzıyla veya kendilerine yönelik herhangi bir düşmanlığımızdan kaynaklanan sebeplerden dolayı değil tamamen yaşanmış olan gerçeklerden, yapmış oldukları yanlışlardan ve asıl içinde bulundukları güç zehirlenmesinden dolayı eleştiriyoruz!..
AK Parti’de görev almak isteyen yalaka, dalkavuk, çıkarcı, maşa/ispiyoncular konusunda AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a yıllar önce uyarılarda bulunmuştuk. Bilhassa FETÖ konusunda!.. Fakat uyarılarımızı ciddiye almadılar, görmezlikten geldiler… Çünkü işlerine gelmiyordu!.. Ancak uyarılarımız GERÇEK çıktıktan sonra bizlere inanmaya başlıyorlar. Tabi ki iş işten geçtikten sonra…
Bunun en iyi örneğini CHP’ye yönelik seks kaseti ve AK Parti ve MHP ile ilgili ses kasetlerini 3 ay öncesinden (uyarıcı bir yazıyla) açıklayarak yapmıştık. Uyarımız gerçekleşmişti. CHP’ye yönelik seks kaseti patlamış CHP Genel Başkanı Deniz Baykal İstifa etmiş ve yerine Kemal Kılıçdaroğlu gelmişti. Arkasından da AK Parti ve MHP ses kasetleri patlamıştı. 17-25 Aralık Polis/Yargı operasyonları ve sonrasında 15 Temmuz Darbe Girişimi… Çünkü o dönemde terör örgütü FETÖ konusunda başta AK Parti olmak üzere tüm siyasi partileri uyarmıştık!
AK Parti iktidarı kurmaylarını, bürokratlarını, milletvekillerini, kurum genel müdür ve başkanlarını, genel merkez dahil, il, ilçe teşkilatlarını vs. yanlış yapmamaları, adam kayırmamalarını, torpil/rüşvet, ihale/yolsuzluk vs. her türlü olaydan uzak durmaları konusunda kuruluşundan bu yana hep uyardık, eleştirdik.
Aynı şekilde Emniyet, MİT, jandarma vs. tüm istihbarat, güvenlik ve idari birimleri de çok uyardık! Bilhassa terörle mücadele (PKK/DEAŞ, FETÖ vs. terör örgütleri) konusunda… Yine dinlemediler… Çünkü güç zehirlenmesi ne yazık ki Emniyet, MİT, JANDARMA vs. istihbarat, güvenlik ve idari birimlerimize sıçramıştı.
Bu konuda onlarca örnek verebilirim ama ben bir tek örnek vererek haklılığımızı izah etmek istiyorum. 2017 yılında DEAŞ/IŞİD terör örgütü üyesi terörist Muhammed Horasani kod isimli Özbekistan vatandaşı Abdülkadir Masharipov’un Ortaköy’de eğlence merkezi Reina’da yılbaşı gecesi düzenlemiş olduğu silahlı saldırıda 30 kişi hayatını kaybetmiş ve 78 kişi de yaralanmıştı.
İşte bu terör olayı ile ilgili bilgiler sahadaki istihbarat ekibimizden bir ay önce bizlere ulaşmış ve biz de İstanbul, Kayseri ve Ankara’da terör olaylarının olacağı ile ilgili istihbarat bilgilerini, eylemi yapacak kişilerin resimleri, isimleri vs. her şeyi devletin gerekli resmi mercilerini bildirmiştik. Güvenlik ve istihbarat birimlerimizi bu uyarımıza rağmen terör eylemi gerçekleşti. O yüzden de dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de aramız açılmıştı!
Devletin içindeki kripto FETÖ mensuplarıyla ilgili hazırlamış olduğumuz çok önemli istihbarat raporları yine gerekli mercilere ulaşmış ama herhangi bir sonuç alınamamıştı. Devletin FETÖ kriptoları hala görevlerinin başındaydı! Yıllar sonra hem de bu yıl içinde benzer bir dosyayı içişleri bakanlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ulaştırdık: bakalım ne yapacaklar?!
Ayrıca devletin içinde çok önemli görevlerde bulunan rantçı/çıkarcı/rüşvetçi/torpilci insanlarla ilgili bu iki yıl içinde Başkent Postası’nda onlarca uyarıcı yazılar yazdık. Yine herhangi bir ses yok! Artık torpil en düzey boyutta yapılıyor. Bakanlar talimat vermedikçe aşağıda torpil yapmak zorlaşmış durumda. Torpili bazı bakanlar yapar olmuştu! Somut örneğine birkaç hafta önce şahit olduk!
Şu anda yaklaşan yerel seçimlerle ilgili o kadar şaibe ve dedikodu var ki! Dönen torpil/rüşvet ise dizboyu! Aday adayları torpil ve rüşvette adeta yarış ediyor! Alan da suçlu veren de! Fakat bu durum siyasi bir gelenek olduğu için elbet ki ne duyuluyor ne de basına yansıyor. Gerçi bazen kokusu sonradan çıkıyor.
Daha açıklamak istediğim ve yazmak istediğim o kadar çok şey var ki ama kol kırılır yen içinde kalır!.. Her şeyin bir zamanı var! Yazmaktan, konuşmaktan yana hiçbir korkumuz yok! Çünkü biz kefenliyiz! Yahu karşımızdakiler korksun! Tabi ki önce Allah(cc)’tan korkmaları lazım ki sonra bizden korksunlar!
Şimdi bu yazımı okuyup da rahatsız olanlar bizi AK Parti düşmanı zannedecekler… Ya da herhangi başka bir siyasi partinin uzantısı da zannedebilirler… Gerçi bağımsız da değiliz! Çünkü biz devlete gönül vermiş insanlarız. Devlete bağılıyız! Tabi ki tarihimizin derinliklerinden binlerce yıldır süzülüp gelen gerçek DEVLETE!
Yazımdan rahatsız olacak olan AK Partililer, iktidarın kurmayları, güvenlik güçleri, MİT, Emniyet, Jandarma vs. tüm istihbarat birimleri şu GERÇEĞİ çok iyi bilsinler! Şu anki R. Tayyip Erdoğan’ın yanında sizler yokken bizler vardık ama görünmüyorduk! AK Parti’nin kuruluşunda, tüzüğünün hazırlanışında hatta AK Parti amblemi/logosunun ve 2023, 2053, 2071 projelerinin hazırlanışında… Keşke merhum Erol Olçak sağ olsaydı! Yahu O.T. bile bu yüzden kahretti, hastanelik oldu ve kafayı sıyırdı!.. Nerede sadakat, vefa… Hep ihanet, hep ihanet, hep ihanet…
AK Parti’nin kapatılmak istenmesine de engel olan bizlerdik! Dolmabahçe görüşmesini sağlayan da bizlerdik! Yabancı istihbarat güçlerine savaş açan da bizlerdik! 15 Temmuz Darbesi’ni öncesinden bilip yapılmaması için ölümüne seferber olan da bizlerdik! Gerçi 15 Temmuz Darbe girişimi devletimizin ve milletimizin birlik-beraberlik şuuru ile bertaraf edildi. Şu anda AK Parti’ye karşı darbe hazırlıkları yapılıyor! Yahu yapılacak olan darbe hazırlıklarını engelleyecek olan da bizleriz! Şu anda Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye en büyük desteği veren de bizleriz!..
Bu yazıyı yazarken amacımız AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın kendine gelmesidir! Uyanması ve çevrelerini uyarmasıdır! Çünkü geleceği ne kadar en iyi bilen yüce Rabbimiz ise de basiret, feraset ve istihbarat bilgilerimizle de görebiliyoruz! AK Parti için TEHLİKE çok büyük! Gerçi Allah(cc) devletimizin ve milletimizin birlik-beraberliği için her zaman yardımcı olmuştur. Yine yardımcı olacaktır AK Parti olarak hatalarımıza son verebilirsek!.. Basiret ve ferasetimizi açabilirsek! Gerçekleri hazmedip GÜÇ ZEHİRLENMESİNDEN kurtulabilirsek!..
Bu yazımız ne AK Parti’ye meydan okumak ne de Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’a karşı gelmek gibi algılayanlar olacak!.. Bu algıları bile körü körüne bağlılık, basiret ve ferasete yoksunluğundan kaynaklanmaktadır. Bizim yegane amacımız gerek AK Parti’yi gerekse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı UYARMAKTIR!.. Elbet ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hala güveniyoruz. Ayrıca güvendiğimiz çok önemli üç kişi daha var. Onların isimlerini burada zikretmekten de kaçınmayacağız. AK Parti iktidarın içinde yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sadakatte, vefa da ve bağlılıkta hata etmeyen insanlar arasında şu andaki Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, MİT Başkanımız İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun başta olmak üzere diğer 3 kişi daha vardır. Biz de bunlara hala güveniyoruz. AK Parti iktidarı içinde ‘kurmaylar’ olarak bu isimler ve diğer isimlerini zikretmediğimiz 6 kişi dışında kimseye güvenmiyoruz!..
Gerçi AK Parti ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’a GÖREV 2023 yılına kadar verilmişti! Yıl 2024! Son bir dönem iktidar şansı verildi! Şayet AK Parti bütün uyarılara kulak verir, kendisini toparlar, içindeki hainlerden, rüşvet/rant/torpil (kul hakkı) tüm kirliliklerden arınır ve temizlenirse önümüzdeki dönem de iktidar olma şansına sahiptir. Yoksa miladı dolmuştur!.. Çünkü bu devlet ve bu millet sadece AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ibaret değildir. Binlerce yıl devletin başına kimler gelmiş kimler geçmiştir. Hiçbir insan, hiçbir siyasi parti, hiçbir lider ebedi değildir. Fanidir… Birileri gider birileri gelir. Kalıcı olan DAVA’dır… Devlettir, Millettir…
Zaten yıllardır yazmış olduğumuz yazılarımızda (yıllar öncesinden) daha 2023’ü kimse bilmez iken bizler 2023’leri işaret etmiştik! Yıllar öncesinden 2023 yılında Türkiye’nin siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri ve istihbarı tam bağımsızlığına kavuşacağı yıl olarak yazmıştık! AK Parti İktidarı ve Cumhurbaşkanı liderliğinde 2023 Projesi gerçekleşti! Ve Türkiye kendi uçağını, kendi tankını, kendi gemisini yapabilen bir ülke oldu. Savunma sanayiinde çağ atladı. Savunma sanayinde dışa bağımlılığı yüzde 20’lere düşürdü. Aynı şekilde enerjide de çağ atladı. Kendi doğalgazımız ve kendi petrolümüzü çıkartır olduk. Türkiye, ekonomide, sanayide, savunmada ve itibar/kariyerde dünyanın önde gelen, sözü geçen lider bir ülke konumuna yükselmiştir.
Yine yıllar öncesinden daha kimse bilmez iken 2053’ten bahsederdik. 2053 Projesi gerçekleştiğinde TÜRKİYE Ortadoğu’nun lideri ve dünyada sözü geçen bir ülke olacaktır. Yine yıllar öncesinde 2071’den bahsederek 2071 yılında TÜRKİYE dünya lideri olacaktır dedik. Ve yine yıllar öncesinde 2123’ten bahsederdik! 2123 yılında da TÜRKİYE, Türk ve İslam dünyası liderliği ile birlikte tüm dünyanın lideri olarak İLAY’I KELİMETULLAH’ın HÜKMÜ GERÇEKLEŞECEKTİR… Yeryüzü İslam ile şereflenecektir. Allah(cc)ın NURU!.. elbet bir gün tamamlanacaktır…
Peki, bize diyecekler ki SİZ KİMSİNİZ?! Evet BİZ kimiz?! BİZ binlerce yıllık devletçilik anlayışımızı temsil eden, koruyan, kollayan AKSAKALLILARIZ! Daha doğruyu AKSAKALLILAR’ın yeryüzünde görünen yüzü ve gölgesiyiz!..
YORUMLAR