Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

AL SANA CEVAP

Aslında Mahir Ünal sehven “cumhuriyet” dememiştir diyi düşünüyorum. Eğer “Atatürk” yahut “Mustafa Kemal Paşa” deseydi çok daha fena ürüyeceklerdi.

Şimdi biz diyelim: “«Atatürk» bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” Haydi yalanlayın kolaysa?

Atatürk devrimleri (inkılâbları) bin yıllık öz Türkçemizi yok etmedi mi?

Millî alfabemiz Kur’ân harfleriyle irtibatlı yazımızı lağvetmenin mánâsı neydi? Dinle ve millî tarihimizle irtibatımızı koparıp, ecdadımızı bize düşmanlaştırmadı mı?

Bin yıldan fazla kullandığımız öz Türkçe harflerimizin yekûnu olan ve bugün “alfabe” dediğiniz şey bile aslında “elifbe(ba) değil midir?

İkinci Einstein, dünyanın en genç yaşta profesörlük ünvanını almış kişisi merhum Oktay Sinanoğlu “dil demek gönül demektir, dil elden giderse gönül de gider, ne vatan aşkı kalır ne millet” demişti. Dilini kaybeden kimliğini kaybederdi çünkü.

Başka ne demişti? “İnsànoğlu mükemmel derecede beş dil de bilse anadiliyle düşünür. Anadil dışında eğitim olursa düşünce de o yabancı dilin etkisinde kalır, kültür o yabancı dilin kültürü olur. Yabancı diller öğretilmesin demiyorum. Ancak anadilde eğitim yapılsın, eğitim dili Türkçe olsun diyorum. İnsàn yalnızca anadiliyle düşünür!” demişti.

Pek hızlı faşist lâikçi Atatürkçüler buna ne buyururlar? Eğitim dilini İngilizce yapan Üniversitelerin puanlarını dahi yükselttiniz ki, bir marifet var sanılsın.

Oysa sadece yabancılaşma vardı onlarda. Mezunları arasında millî duruş sahibi olanı ara ki bulasın?

* * *

İnternette sapık hainlerin uydurduğu bir yalan (kaynaksız) hikâye dolaştırılıyor yine. Başlık: ATATÜRK’ÜN CEVAP VEREMEDİĞİ SORU

Metindeki imlâ ve ifade hatalarını dayanamayıp bendeniz düzelttim. Câhil herifler başlığı bile yanlış atmış. Birincisi “Atatürk’ün” değil, “M. Kemal Paşa’nın” olacaktı, ikincisi “soru” değil bir vaz’iyyettir o.

[Gûya…] Mustafa Kemal, Mersin gezisindeyken gördüğü büyük binaları işaretle sormuş; − Bu köşk kimin? − Kirkor’un… — Ya şu koca bina kimin? — Yorgo’nun… — Ya şu? — Salomon’un…

Atatürk [demek ki Mersin gezisinde soyadını almış!] sinirlenerek sormuş; “onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz?” Bir köylünün sesi duyulur:

− Biz Yemen’de, Tuna boylarında, Balkanlarda, Arnavutluk Dağları’nda, Kafkas’larda, Çanakkale’de savaşıyorduk Paşa’m! [Ver mehteri…]

[Gûya…] Atatürk bu hatırasını anlatırken; “Hayatta cevap veremediğim [“karşılık veremediğim” olmalıydı] yegâne insàn bu aksakallı ihtiyar oldu” demiştir…

(Dikkat!. Tahrik başlıyor…)

Bugün benim cevap bulamadığım bir çok soru var… [Kendi soruyor kendi cevaplıyor] − Bu şeker fabrikası kimin? − İsrail’in. − Tekel? − İsrail’in. − Sümerbank? − İngiltere’nin. − Seka? − Yunanistan’ın. − Petkim? − Amerika’nın…

[Böyle uzatıyor… doğruluklarını araştıran da yok nasılsa] Peki onlar bunları alırken siz neredeydiniz Ey Türk halkı? Hangi cephelerde savaşıyordunuz da bunları kaybettiniz? [Neden isyan etmediniz?]

Susma! Susma! Bir şeyler söyle! Vatanım için şunu yapıyordum da, kaybettim de! O aksakallı dedemin söylediği gibi birşeyler söyle! Şu şehit kanlarıyla sulanmış toprağa girmeye yüzün olsun. Yazıklar olsun!  Ata’m bu yaşananları görse inanın kalpten giderdi. [Yahu hani ölümsüzdü atanız? Gidin Anıtkabir defterine yazın okusun…]

Ata’sını sadece belirli günlerde anan zavallı Türk gençliği! [Neden isyan etmiyorsunuz?] Hiç bir şey yapamıyorsan paylaş be kardeşim… NE DURUYORSUN PAYLAŞ! [Belki başka angutlar çıkar da birlikte deviririz Erdoğan’ı…]

Savcılarımız bu tür şeyleri paylaşanları içeri tıkmaya kalksa hapishaneler dolu. En iyisi adam yerine koymamak. Bendeniz bunları derhal engelliyor, siliyorum. 06.11.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER