Dikkat ediniz «cevap» demedim, «cevaplar» dedim.
Zira birden fazla «cevap» vermemiz gerekiyor artık!.
Lâkin cevaplarımız kesin ve net olmalı, sâbit kadem olmalı, yanar döner olmamalıyız ki itibar kaybımız olmasın, elimize yüzümüze bulaşmasın.
Almanya tarihimiz boyunca en fazla kazık yediğimiz müttefiklerimizden biridir. Bir diğeri de Amerika’dır. Bu kadarını bilmeyen siyaset tarihi biliyorum demesin, «siyasî tarih» dersinden çakmıştır dönemsonu sınavına hazırlansın…
Evet, Almanya’ya «cevaplar» dedim. İlk «cevap» günün haberinden olsun o hâlde. Yàni kadim Kıbrıs meselesi’nden.
Bu mesele, tá 1974’te harekâtın hemen bitiminde halledebilirdi ama böyle yapmak yerine dünyanın tehditlerine kulak vermeyi tercih etti müteveffa Ecevit. Oysa o zamanlar dünya dengesinde Rus etkeni çok daha güçlüydü.
Türkiye’ye ciddî bir tavır alacak olan (palikarya dostu) ABD doğrudan SSCB nükleer tehdidi ile karşı karşıya kalacağını bilirdi.
Demem o ki, 1974’te “Kıbrıs bundan böyle tarihte olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçasıdır. Aksi yöndeki tavırları Türkiye’ye karşı savaş ilânı sayarız” demeli ve göbek bağımızı kesmiş olmalıydık ve bunun «korkaklık» dışında hiçbir manisi de yoktu.
Oysa Yunanistan o gün, bugündür boş durmuyor ve iki devlete dahi razı olmuyor. Kıbrıs bizimdir diyor açıkça. ABD’nin yanında olmasıyla bile yetinmiyor, AB’yi Almanya ile başlayıp yanına çekmeye çalışıyor!.
Başarılı da oluyor elbette. Sünnetullah böyledir. Allah Rabbü’l müslimîn değil, Rabbü’l âlemîndir. Yàni kim çalışırsa ona verir. Kaldı ki biz müslümîn miyiz orası da ayrı bir etik tartışma konusudur.
Almanya, Kıbrıs’ta iki devletli çözüm istemediğini bir kez daha ilân etti. Malûmu i’lam. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nden mevkidaşıyla basın toplantısı gerçekleştiren Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Türkiye karşıtı görüş belirtmekte hiçbir mahzur görmedi.
Yunanistan tarafına, açık ve net bir şekilde “Almanya sizin tarafınızda, Kıbrıs’ta iki devletli çözüm söz konusu olamaz” diyiverdi!. Ayıkla şimdi pirincin taşını…
Baerbock ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Berlin’de yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Görüşmede, Kıbrıs konusunun ele alındığını aktaran Baerbock, “Almanya, sıkı bir şekilde sizin tarafınızda duruyor. Bir çözüm sadece BM kararlarına dayalı olabilir. Kıbrıs’ta iki devletli çözüm söz konusu olamaz” diyerek Almanya’nın (Yunanistan gibi bir Hristiyan ülkesi olduğunu) dindaşları ülkenin Haricîye’sine alenen bildirmekten kaçınmadı.
Haberi böyle okumak lazım muhterem okur.
Ve işin başında «cevaplar» diyerek Almanya’nın başka kazıkları da olduğunu îmâ etmiştim. Cumhuriyet 100 yaşını doldurdu ama bizim Haricîye hálâ ilk mektep (mekteb-i ibtidâî) zekâsı ve aklıyla hareket ediyor.
Hálâ dostumuzu düşmanımızı tefrik edemiyoruz. Almanya bize I. Cihan Harbi’nde nasıl da büyük kazıklar atmıştı unutuyoruz. Tarihten ibret almadığımız için (aynı şeyler) tekerrür ediyor ve biz sürekli kaybediyoruz!.
Goeben ve Breslau Alman gemilerinin (Türk bayrağı çekerek) Rusya’yı bombalıyarak bizi nasıl da paldır küldür cihan harbi hengamesine soktuğunu unutuyoruz.
O cihan harbinde orduyu onlara teslim etmiştik. Alman başkomutan idare ediyordu Çanakkale’yi. 250 bin şehidin sorumlusu bu gâvur Alman’dı. Elbette orduyu bunlara teslim eden ahmaklardan sonra.
Adam askerimize “ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” diyordu adeta. Hoş «adeta»sız, lafı aynen söylemiş bir binbaşı da vardı Çanakale’de Onu da paşalığından sonra ata’ül Türk yaptık. 10.01.2023
YORUMLAR