DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ VE ZİHİNSEL BAGIMSIZLIK İÇİN GEREKENLER!!!
İnsanlığın düşünmek üzerinde tarihi sorunlu, neden derseniz güç odakları bunların içinde iktidar ve din adamları var, kendi otoritemize zarar vermemeleri için, insanlar bizim istediğimiz gibi düşünmeli, biz ne bilgi veriyorsak o bilgiler üzere düşünce ve davranış gerçekleştirmeliler diye düşündüklerinden insanlığın düşünce özgürlüğü hep yok sayılmıştır. Farklı düşünenler ta Sokrates den bu yana dine saldırıyor, gençleri zehirliyor diye cezalandırmışlardır, Sokrates M.Ö 399 da ise 2024 daha ekleyin 2423 yıl önce de aynı idi.. Ceza evleri bu özgür düşünenlerle doldurulmuş hatta dünya yuvarlak diye kişi bir din adamları grubu tarafından Galileo gibi binlerce bilim adamı aydın ölüme mahkûm edilmiş veya edilmeye çalışılmıştır. Bu kişi dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen Galileo’dur Engizisyon Mahkemesi tarafından yakılmaya kalkışılmasının tarihi 1632’dir. Yani 392 yıl öncesine kadar insanlar, dünyanın yuvarlak olduğunu bilmiyorlardı, bilmemelerine rağmen bunu araştıran, bilen, dünyanın yuvarlak olduğunu ve Dünya dönüyor diyen Galileo’yu idam istemiyle yargılamışlardı. Şimdilerde ister dini, ister iktidar odaklarının genel kabul ettikleri, sorgulanmayan doğrulara karşı çıkanlara ne diyoruz? Vatan haini, terörist, anarşist, kafir, dinimize ve milletimize saldırıyor gibi… İfadelerle ya ceza evine koyuyoruz, yada kişisel hayatını didik didik edip itibarsızlaştırıyor olabiliriz… Yakın tarih de iki din adamı biri öldü, Yaşar Nuri ÖzTürk Allah rahmet etsin, biri yaşıyor Ali İhsan Eli Acık… Farklı dini yorum yapıyorlar diye mecut etkin yorumların saldırısına uğradılar, uğruyorlar… Bu nedenle sizden ricam size ister iktidar odaklarından ister siyaset odaklarından, isterseniz din adına konuşanlardan bilgi geldiğinde aşagıda vereceğimiz iletişimde algı yaratmaya dönük mesajlara nasıl karşı durulur düşüncemiz olmalı… Amaçlı olarak bize ulaştırılan bilgilere dikkat ederek bilginin sağlamasını yapın ki onların istediği bilgileri alarak onların istediği gibi düşünerek, onların istediği gibi inanarak onların istediği gibi siyasal tercihlerde bulunarak istemediğimiz bir kişi ve toplum olmayalım.. Buna manipülasyon, kendi istedikleri gibi düşünsün diye yalan, yanlış eksik bilgilerle algı yaratmanın önüne geçemedikçe hem dini, hem siyasi, hem de ekonomik olarak istismar edilecegiz demektir. Bu nedenle düşünsel mahremimizi korumak için bilgi kaynakları ve bize ulaşan bilgi haber reklam gibi mesajlar üzerine çok az düşünerek önlem alabiliriz.. Buyurun nasıl önlem alabilirize geçelim…
Bize her ulaşan bilgiye, her habere, her bilgiye, söylenene inanmamalıyız demeyelimde, bunların zan olabilecegi için kuşku duymalıyız diyebiliriz.. Bunlar bize mal satmak, bizim siyasal tercihlerimizi etkileyerek, mevcut iktidarı desteklemeye devam etmek veya degiştirmek, kendi tahrikatlarına mensup kılmak için verilmiş haberler/bilgiler olabilecegini aklımızdan çıkarmayalım.. Hemen bu bilgilerin sağlamasını yapalım…
Bir sorun var, bir konu tartışılıyor, ya absürtlükleriyle, yada polemikleriyle, yada kavgalarıyla, yada daha can alıcı bir konuyla gündemini değiştirene dikkat edelim.. Durup dururken bu konuyu neden ortaya attı diye bir soru soralım…
Bize ulaşan bilgileri, görselleri, videoları bize neden ulaştırıyorlar, amaçları nedir diye soralım, bize gösterilenin gönderilenin arkasını merak edelim… Amaçları nedir diye soralım…
Her alanla, her konuyla ilgilenmek, bilmek zorunda değiliz, bilinçli ilgisizlik, bilgisizlik alanlarımız olsun, öte yandan bu alanlarla ilgili olarak kimden bilgi alacağız, kim güvenilir onu dinleyecegiz ki, gerektiğinde bilgi ve düşünce kaynaklarımız olmalıdır…
Siyasiler, Din adamları, Reklamcılar, Pazardaki pazarcı, emlakcı, galerici, bir kadın ve erkekle birlikte olmak isteyen kişiler bile bizi etkilemek için kendince mahsum yalanlar dediği yalanlara baş vurur, biz bu yalanlar zihnimize yağarken, zihnimizi yalanların ıslatmaması için, gelen yalanlara karşı bir doğru bilgi şemsiyesini kullanarak zihnimizi ıslatmamalıyız ki.. Düşünsel olarak bagımsız, özgür kalabilelim, tercihlerimiz üzerinden istismara uğramayalım.. Yoksa şu sonuç çıkar ortaya…
Bize size ulaştırılan mesaj, haber, reklam, bilgi içeren mesajlar sahibinin amacını doğrultusunda bizi etkilemeye çalışan amaçlı bilgiler, algılara, algılar gerçek sanısına, gerçek sanısı ise düşünce ve davranışa dönüşür.. Düşünce ve davranış ise hayatidir, bizim hayatımızı gerçek bir şekilde etkiler.. Bu nedenle bu konu üzerine ciddi düşünmek, düşünmeden önce bilgi edinmek, bilgi edinirken retorik, manipülasyon (hileyle yönlendirme) gibi kavramlarla bilgi ve düşünmek gerekir ki.. Zihnimiz ve düşüncemiz, bizi yönlendirmek isteyenler tarafından işgal edilmesin… Edilmemesi dilegiyle, selam ve sevgilerimle..
YORUMLAR