İnce su deresi nerede, İncesu Pazarının ve caddesinin betonları altında, Ankara cayı, Cecvizlidere, Bülbülderesi, Hoşdere nerede, Akdere, Cubuk cayı, Hatip Cayı artık sadece Ankara cayı görünebiliyor, oda bazı noktalarda kapalı… Kapalı olması demek artık bu dere, betonla üzeri kapatılmış yer altında, cadde, sokak altın da kanalizasyona dönerek akıyor demektir.. Sanırım 1987-88 di İncesu parkında oturuyorduk, ciddi bir yağış başladı, sanki biri kovayla gökten su döküyordu.. Ben köyde uzun süre yaşadığım için bu yagış sel yapar diye düşünerek, evi uzak olan arkadaşa sen hemen evine git sel gelecek dedim… Oda şaşırdı ve o parktan ayrılır ayrılmaz sel geldi… Yerden adeta sel suları cıkıyordu, mazgal su almıyor, yukarıya sel suyu veriyordu… Bazı noktalardaki mazgallardan bir metre yükseklige kadar varan su yükseltileri oluyordu.. Bir görevliye bu su nereden geliyor dediğimde altımızda ince su deresi var dedi şaşırdım.. Sonra bazı noktalarda betonlar arasından bakılınca aşagıdan akan derenin görüldüğüne tanık oldum, sizinde yolunuz İncesu caddesine uğrarsa bakın görürsünüz… Böylece bu parkın, pazarın İncesu caddesinin altından İncesu deresinin aktığını görebildim… Bu dere kapatma işi kısa dönem faydalı gibi görünsede, uzun dönemde daha büyük sorunlara neden olabilmektedir. Neden?
İklim kriziyle sebebiyle yaşanan ani ve şiddetli hava olayları, tüm dünyanın gündeminde, Dünya sıcaklığının ortalama 2 derece artması, Ankara’da ani yağışlar ve sel baskınlarının giderek artması demek olacağından.. Ani yağış sel, sel ise üzeri kapatılan dereye sığmadığında can ve mal güvenligini ciddi olarak tehlikeye atılması demektir.. Son bir haftada Ankara da 3-4 kişi hayatını kaybetmiş, iş yeleri ve evleri su basmıştır… Bu iklim değişikliği ve küresel ısınma devam ederse, insanların, yönetimlerin ciddi bir önlem almadığı görülüyor, o zaman bu durumun devam edecegi ortadadır. Bu kadar dere üstü kapatılmışsa ve aşırı yağışlarda kapalı derelere sel suları sığmayarak betonun üstüne cıktığı biliniyorsa.. Hatta şehrin başlama noktalarında derenin betona giriş yeri tıkancığında gelen sel suyu tamamen üstte çıktığından dolayı daha da büyük can ve mal kayıplarına nende olabilmektedir… Ankara da üzeri asfalt ile kapatılmış, ne kadar dere var derseniz, beton kanallara alınarak kanalizasyon haline getirilmiş irili, ufaklı 200’ün üzerinde dere, olduğu biliniyor ve Ankaramızda 200’e yakın sel baskın riski yüksek alan var demektir…
İncesu, Bent Deresi, Akdere, Bülbülderesi, Hoşdere, Kavaklıdere, Çayyolu Ankara cayı dışındaki hepsi kapalı, beton içinde artık dere degil kanal olmuş durum da… Yüzbinlerce kişini yaşadığı bu yerleşim alanları ismini bu derelerden almıştır. Bu derelerin üzeri betonla kapatılmış, böylece Ankara’da aşırı yağış halinde oluşan sel suyunun akacak, kaçacak yeri olan derelerin betonla kapatılarak, daraltılarak yok olması, iklim krizinin sonuçlarına dayalı aşırı yağışlar da buna eklenirse, sel ve baskın riski her geçen gün daha da yükselmektedir…
Bu kadar büyük alt yapılar yerel kurumlarımızı aşar, bu nedenle ciddi alp yapı yatırımlarında DSİ, ÇİB gibi kurumların da bu işe el atması gerekir… Bu gerekliliği Ankara Valiligi, Ankara Büyük Şehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ortak bir karar alacak mekanizma kurularak en çok riskli alanlardan başlanarak alt yapı yatırımları acilen başlanmalıdır…
YORUMLAR