Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Diyaeddin ULUCAN

Arap Baharı’nın Suriye’deki Etkisi

Arap Baharı’nın 18 Aralık 2010’da Tunus’ta seyyar satıcılık yapan Muhammed Buazizi’nin kendini yakması ile başladığını önceki yazımda belirtmiştim.Arap Baharı, Tunus’ta başladıktan sonra pek çok ortadoğu ülkelerine yayılmıştır.Arap Baharı’nın etkisini gösterdiği ve hala o etkinin devam ettiği ülkelerden biri Suriye’dir.Suriye’de daha iyi şartlar altında yaşamak isteyen halk, Beşar Esad ve yönetimine karşı protestolara başladı.Beşar Esad’ın protestolara karşı cevabı ise babası Hafız Esad gibi çok acımasızca oldu.Bunun üzerine Suriye halkı kendi aralarında sivil ordular kurdular.Suriye’de yıllardır devam eden iç savaşta yüzbinlerce insan hayatını kaybetti.Ülkede yaşamın zorlaşması ile birlikte birçok Suriyeli kardeşimiz ülkeyi terk ederek başka ülkelere sığındılar.Milyonlarca Suriyeli dünyanın çeşitli ülkelerine sığınmacı olarak yerleştirildiler.Bunun yaklaşık 4-5 milyonu ise Türkiye’ye yerleştirildi.Türkiye’de, bunlar sığınmacı kampları başta olmak üzere çeşitli şehirlere yerleştiler.Avrupa’ya geçmeye çalışan Suriyeli’ler ise Avrupa’da 2.Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük göçmen krizine sebebiyet verdiler.Birçok Avrupa ülkesi belirli sayıda mülteci kabul ederken bazı Avrupa ülkeleri ise mültecileri ülkelerine almak istemediler.Bu nedenle Avrupa ülkeleri, Türkiye ile mültecilerle alakalı olarak çeşitli zirveler düzenlediler.Bu zirveler sonucunda Türkiye ile ‘Geri Kabul Antlaşması’ imzalandı.Yani kaçak yollardan Avrupa’ya geçen mülteciler, Türkiye’ye iade edilecek.Türkiye ise gelen sayı kadar Avrupa’ya mülteci gönderecek.2014 yılında ise El Kaide’den ayrılan Işid’in Suriye ve Irak’ta örgütlenmesi ile Suriye’deki Arap Baharı yeni bir boyut kazanmıştır.Daha önce Esad’ın gitmesi için mücadele eden halk, bu sefer Işid’in zulmü için de mücadele etmeye başladılar.Fakat Suriye’de iç savaşın başlangıcından beri çeşitli bahanelerle Suriye’ye giren Amerika Birleşik Devletleri, İşid tehdidi ile birlikte Suriye’deki politikasını genişletti ve Amerika Birleşik Devletleri’nin liderliğinde koalisyon güçleri kurularak İşid’e karşı hava saldırısını başlattılar.Daha sonra Rusya’nın da Suriye’deki İşid tehdidini tamamen bitirmeye yönelik hava saldırıları yapacağını açıklamasından sonra Suriye devletinden de bu yönde destek gelmesi ile Rusya’nın yardımı yasal hale getirildi.Rusya, koalisyon güçlerinin aylarca yapamadığını yaptı ve İşid’e büyük zararlar verdi.Böylece Beşar Esad rejiminin devam etmesini sağlayan Rusya, batılı ülkelerin Esad’a karşı olan politikalarını değiştirmelerine neden oldu.Ülkedeki marjinal gruplar terör estirmeye devam ederken, bir yandan Amerika Birleşik Devletleri bir yandan batılı devletler bir yandan da Rusya Suriye üzerindeki farklı emellerini devam ettirmeye çalışıyorlar.Suriye’de 2011 yılında çıkan iç çatışma halen devam etmektedir.Esad ise inadını sürdürmeye, halkını katletmeye ve kullandığı kimyasal silahlarla uluslararası hukuk gereğince suç işlemeye devam etmektedir.Şuan birçok Suriyeli çok zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi vermektedir ve bunlar ülkelerine dönmek istesede halen devam eden iç karışıklıklar nedeniyle ülkelerine dönememektedirler.Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerinde devam eden iç savaşın bitmesini, şehirlerin restorasyonunun yapılmasını, kardeşlerimizin ülkelerine dönmelerini ve bir bütün olarak Suriye içinde kardeşçe yaşamalarını temenni ederim.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER