Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

B Planı hep vardı…

Geçen gün (Cüppeli) Ahmet Mahmud Ünlü hocaefendinin gençlik yıllarına ait bir röportaj videosunu izledim. Kendisine bazı sorular tevcih ediliyor, o da uzun uzun cevaplar veriyordu.

Suallerden biri harikaydı, en çok o suali sevdim:

− Efendim size tüm dünyanın izlediği bir programda “bir dakikayı aşmamak şartıyla” yàni böyle sınırlı bir konuşma süresi verilseydi, o bir dakikada neler söylemek isterdiniz?

Cübbeli Ahmed hoca biraz düşündü ve sonra “her halde (belki değil, her hâlükârda mánâsında söylüyorum) iman konularından bahsederdim… Kelime-i Şehadet’in mánâ ve ehemmiyetini anlatırdım” dedi.

Olabilir kendi tercihi ama ben olsam o bir dakikada düşmanlarımızın Türkiye’yi nasıl imansızlaştırdıklarını anlatırdım. Neticede her ikisi aynı minvalde olur, fakat böylesi (bence) daha tesirli olurdu.

Herşey zıddı ile kaim denilmiştir. O halde aynı iman meselesini zıddı olan imansız, gâvur hale gelme üzerinden anlatırdım bendeniz.

Şimdi diyeceksiniz ki, “efendi o iş çok uzun, yalnız tarihi birkaç meseleyi zikretmeye kalksan saatlerce konuşman gerekir…”

Muhterem efendim, zaten bütün mesele de bu ya. Bir kalenin alınması için günlerce, hattâ bazen aylarca muhasarası gerekir. Günümüzden misâl verelim: Ukrayna’da onca gücüne rağmen Rusya kuvvetleri per perişan oldu, hálâ tam işgal gerçekleşemedi.

Neden böyle? Rusya harekâtıyla kapı açmak için çabalıyor, çünkü aslolan Kiev’i ele geçirmek, yàni kale kapısını açmak. Fakat anlaşılan o ki güzel bir plan yapılamamış. Kapı açılabilseydi, ordu içeri dalar ve Ukrayna alınmış olurdu.

Tabiî bu bir savaş, bir dakikada kapı açılmalıydı diyemeyiz ama bir (bilemedin iki) haftada bu iş bitmeliydi, daha uzaması başarısızlık oldu.

İşte bunun gibi «Türkiye’yi nasıl imansızlaştırıyorlar» başlıklı konuşma da bir dakikada düşmana en büyük darbeyi vurmak, dostları ümitlendirmek temalı okkalı bir konuşma olmalıydı. Ne diyordu büyük şair?

Surda bir gedik açtık / Mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgâr / Artık ne yandan esersen es…

İfadenin kuvvetine bakın. İşte bütün mesele o bir dakikaya böylesi cümleler koyabilmek, hasmı alnının ortasından vurabilmektir.

Kale kapısını açabilmek, surda gedikler açmakla başlar. Türkiye şairler sultanı Necip Fazıl’larını, basındaki Mehmed Şevket Eygi gibi üstad yazarlarını kaybetti. Artık kale kapısına vuran koçbaşı yok, artık surlarda gedik açabilecek büyük toplar da yok!

Cübbeli Ahmed hocanın bahsettiği «Kelime-i Şehadet»in eski zengin dilimizi kullanan ecdadın ağzındaki güzel ibaresi, «Kelime-i Tayyibe-i Münciye-i Mübareke» (kurtuluşa erdilen en güzel ve mübarek söz) idi.

Dikkat ediniz, «kurtuluşa erdiren» dedik. Zira «müncî», “kurtarmak”tan geliyor. Muncі (müncî) de kurtaran, kurtarıcı demek.

O hâlde önce kurtuluş demek doğrudur. Lâkin zamane insàn gerçek kurtuluş ve saadetimizin prangalarının farkında değil. Belki «Kelime-i Tayyibe-i Münciye-i Mübareke» sürekli ağzında ama yaşantısı ve çevresine bakın, esir hayatı. Yàni kurtulamamış…

Kronometreye basmadım ama ehemmiyetine biaen ilâve etmeliyim: Kurtuluşumuzu istemeyen mihrakların daima bir B PLANI vardır. Nedir o «B» Planı? Efendim «B» esasen yine «A»dır. Aslında «A Planı» diye de bir şey yoktur, yalnızca PLAN vardır. Başarılı olmaz ise yerine ikame edilecek olan plan «B Planı»dır o kadar.

Yàni ortada bir «Türkiye’yi imansızlaştırma» planı var. Bunun ne A’sı ne C’si yok. «B Planları» asıl planın alternatifidir ama hedef aynıdır!.

O denli uyutulduk ki, Kemalizmin «gâvurlaştırma B Planı» olduğunu hálâ idrâk edemiyoruz…

− Çanakkale geçilemedi. 

Hayır sir, «B Planı» ile pekâlâ geçilir, geçeceğiz!” (Lozan, Lord Curzon) 29.03.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER