Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Batı’nın dini yoktur…

1510’da Roma’ya giden Martin Luther, burada gördükleri karşısında şok olur. “Vatikan’ın yolsuzluklara bulaşmış ve kokuşmuş yapısı karşısında büyük bir hayâl kırıklığına uğramıştı.

Papa X. Leo’nun cezaların bu dünyada affedilmesi için para karşılığında “tövbe beratı” (indulgence) verilmesi fetvası, Luther için bardağı taşıran son damla olmuştu…”[1]

Bir din düşünün ki, onun en tepesindeki temsilci (Papa) üçkâğıtçı olsun. Kendi yolsuzluk ve türlü pislikleri konuşulmasın diye halka bir nevi dinî rüşvet versin, fakat bunu bile parayı kendi alarak yapsın…

Böyle bir din anlayışının kökünde hakiki dinden eser bulunabilir mi?

Bu yüzden Batı’da harbi ateistler yanında Hristiyan kisveli hayli dinsiz ve tanrı tanımaz insàn vardır.

Hem bunların yalnız papaları değil hepsi dini kendilerine uydurmuş, yeri gelmiş insànlara işkenceye bile dinen cevaz vermişlerdir. Batı köleleriyle Batı olmuştur ama sorsanız köleliğe karşıdırlar.

Doğu’da kölelik vardı gizlenmemişti de, lâkin o köleler efendileriyle aynı yemeği yemiş, yapılması muhtemel en küçük bir tecavüze karşı korunmuş, ihlâl edenler için dinin cezaî müeyyideleri tatbik edilmiştir..

* * *

Bayan Montagu’nun Meydan Okuması

“Hayâl ürünü Doğu tasvirleri devam ederken, bunları tashih etmek için çaba gösteren Avrupa’lı yazarlar da olmuştur. (…….) Hümanist bir bakış açısı benimseyen Montagu, Türk kadınlarının (ve erkeklerinin), Avrupalılardan çok farklı olmadığını, neticede herkesin aynı insàniyet vasıfları üzerinden muamele görmesi gerektiğini söyler. Dini ve kültürel farklar bir gerçektir fakat bunlar bir tahkir ve uzaklaşma sebebi olmak yerine bir zenginlik, merak ve karşılıklı alışveriş vesilesi olmalıdır.

(…….)  Kadınların hamam günlerine katılan Montagu, buradaki gözlemlerini detaylı bir şekilde anlatır. Tasvirleri Batılıların «harem» saplantılarından ve fantazilerinden uzaktır. (…….) Lâkin bu gözlemci bakış açısına rağmen Montagu’nun Türk hamamları hakkında anlattıkları Avrupalı bazı ressamların oryantalist resimlerine ve şuh tasvirlerine konu olmaktan kurtulamamıştır. Bu elbette Montagu’nun bir kusuru olmaktan ziyâde, Avrupa elitleri arasında hâkim olan nesleşetrici bakış açısının bir neticesidir.” [2]

Biz bugün, şu internet ile küçücuk hale gelmiş dünyada bile, hálâ Avrupa’nın gerçekleri görmesini bekliyoruz ya, beyhude bir bekleyiştir bu. Zira şuuraltında yenilgi, eziklik olanların gerçeği teslimi muhaldir. Batı daima Türk’e, binaen’aleyh İslâm’a düşman kalacaktır.

Zaten Batı dinsizdir, zalimliğinde sınır tanımaz. Ve istisnalar da kaideyi bozmayacağı için Batı hakkında her daim kafamızda bir soru işareti bulunmasında, Batı’nın zaman zaman uzattığı zeytin dalına da bu şüphe ile el uzatmakta fayda vardır. 03.08.2021

———————————
[1] İbrahim Kalın, Ben, Öteki ve Ötesi, İslâm-Batı İlişkileri Tarihine Giriş, 7. Baskı, İnsàn Yay. 2016, İstanbul, s: 234.
[2] İbrahim Kalın, a.g.e, S: 339, 340.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER