− Hey gidi günler hey, nerede o eski bayramlar…
Sıkça duyarız bu türden iç çekmeli, nostaljik özlemleri.
Lâkin pek azımız bunun sebeplerini düşünür, çare ve çözüm arar o eski mübarek günlerin geri gelmesi, yeniden yaşanması için…
Kurban bayramı, bu sene durumu müsait olanların kurbanlarını keseceği 28 Haziran Çarşamba günü başlıyor ve 1 Temmuz Cumartesi akşamında sona eriyor. Yàni toplamda dinî olarak dört (4) gün idrâk edilecek.
Teşrîq (ﺗﺸﺮﻳﻖ), Ar. şarḳ “güneş doğmak”tan gelir. Dini ıstılahta ise arefe günü sabah namazından başlayıp bayramın dördüncü günü ikindi namazının (farzı dahil) beş vakit namazların farzlarından sonra alınan «teşrîq tekbirleri»ni ifâde eder.
Madalyonun seküler tarafına gelirsek…
Tatil cihetine yàni. Dört günlük dini bayramımız haftasonu tatilleriyle birliktet (24 Haziran Cumartesi – 2 Temmuz Pazar arası) dokuz (9) günlük bir tatile ulaşıyor.
Ve maalesef bir İslâm ülkesi olan Türkiye’de daha ziyâde tatil ön planda… Türkiye lâiktir ve Müslümanlar bu kafayı değiştirmezse imansız takımın dillerine pelesenk yaptıkları gibi lâik ve seküler kalacak…
Çare evvelen bu zihniyeti İslâm yönüne inkılâb etmek. O da pek kolay değil. Türkiye bu meselede hálâ zaman kaybediyor, dişe dokunur bir gelişme kaydedilemiyor…
Ak Parti iktidarı İslâmcı bir iktidar olarak görünüyor din düşmanlarına. Lâkin biz yapılanları asla yeterli görmüyoruz.
Müslümanın hafta tatili Cuma olmalı meselâ. Ak Parti bunu yapabildi mi?
Hayır yapamadı. Yahudilerin Cumartesi (Şabat, Şabbat) yàni işi bırakma, dinlenme günü ve Hristiyonların Pazar yàni kilise toplantısının yapıldığı gün biz Müslümanların da ulusal hafta tatili günlerimiz.
Nice Müslümanlar iktidara geldi ancak Türkiye bu sarmaldan kurtulamadı.
Yahudi ve Hristiyanlara hak tanınıyor ancak dominant Müslüman halkın dini yok sayılıyor, kimsecikler de buna itiraz etmiyor!.
“Siz nasılsanız öyle idare edilirsiniz (yönetilirsiniz)” hadîs-i şerîf’ini aklımızdan çıkarmayalım.
Biz lâikiz çünkü buna layıkız.
İslâm şeriati, İslâmî şi’ār ve seciyeyi icab ettirir.
Gerçekten ihlás sahibi, Allah korkusu ve sevgisi kalplerine nakşetmiş, dünyadaki tüm işlerinde ahiret hayatı bilinci olan bir toplum içindir İslâm düzeni.
Bugün farz-ı muhâl bir iktidar çıkıp “İslâm şeriatini getiriyoruz” dese, inanın ilk itiraz Müslüman geçinenlerden gelir. Zira hakka Müslüman olmayı bırakmış münafık Müslümanlar (!) olmuşlardır..
Hacı beyin kızları tesettürlü değildir. Mangalda kül bırakmaz ama çarşaflı peçeli bir tek kadın yoktur âile efradı arasında…
Çarşaf ve peçe deyince… Merhum Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Çarşafa Ve Peçe’ye Dair risalesini anmamak olmaz. Said Paşazade’nin yazısından okuyunuz.
* * *
Yakup Kadri laikliği şöyle anlamıştır: “Lâikliğin istinat ettiği sebep ve maksat, benim anladığıma göre, sadece kafaları scolastiqeu’i cenderesinden (okullarda öğretilmiş felsefenin boyurduruğundan) sıyırmak, ruhlarla vicdanları dince de merdut (dinen de reddedilmiş, dinde de yanlış olan) olan hurafelerden bâtıl akidelerden kurtarmaktır”
Muhterem okurlarım, DİNÎ BAYRAM’LARIMIZI TATİL YAPTIK YAPALI BURNUMUZ PİSLİKTEN KURTULMUYOR. Konuyu gündeme getirmekle millî vicdanda makes bulmasını arzu ettim. Gayret bizden tevfiq ve hidayet Allah’tandır. 18.06.2023
YORUMLAR