Kani Beko: Biz de yapılan talan, rant, soygun ve israfları bir tarafta yazdık
Kızılay ve Yeşilay gibi kamu kurum ve kuruluşlarının saray tarafından liyakattan uzak aile bireyleri, eş, dost ve partilileri atayarak arpalık haline getirildiğini söyleyen CHP’li Beko, “Biz de yapılan bütün talan, rant, soygun ve israfları not aldık” dedi.
Depremzedelere göndermesi gereken çadırları ve yardım malzemelerini satan Kızılay’ın skandalları gündemdeki yerini korurken Yeşilay’ın yönetimine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, eski TÜGVA müdürü ve çok sayıda AKP’linin yönetime getirilmesine toplumun bir çok kesiminden tepki yağıyor.
Tepki gösteren isimlerden CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, yaptığı yazılı açıklamasında, 155 yaşındaki Kızılay’dan sonra 103 yaşındaki Yeşilay’a da liyakatsiz yöneticilerin doldurulduğunu söyledi. Beko kamu kurumlarının sarayın arka bahçesi haline getirildiğini ve yandaşlara peşkeş çekildiğini vurguladı.
Yeşilay’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, eski TÜGVA müdürü ve çok sayıda AKP’li tarafından yönetilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden CHP’li Beko, “Sağlık Bakanlığı’ndan Yeşilay’a her yıl milyonlarca lira aktarılıyor. Bakanlığın 2022 Yılı Faaliyet Raporu’nun “Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yapılan Transferler” başlıklı bölümünde yer alan bilgiye göre, bakanlık kasasından geçen yıl Yeşilay’a 291 milyon 354 bin TL aktarıldı. Sağlık Bakanlığı’nın son 8 yılda Yeşilay’a aktardığı toplam para tam 844 milyon 984 bin lira olduğu belirtilmektedir” dedi.
KAMU KURUMLARINDA SARAY, EŞ DOST İŞGALİ
Yeşilay’ın yönetiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, AKP’li eski Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşi İlyas Kaya, 2019 yerel seçimlerinde AKP’den Silivri Belediyesi meclis üyeliğine seçilen Ülkenur Büke, Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’da müdürlük yapan Salih Çil gibi çok sayıda AKP’linin yer aldığı bilgisini paylaşan Beko, “Yeşilay’ın genel müdürlüğünü 2018’den 2020’nin ağustos ayına kadar Sultan Işık Atalan yapmış. Aynı zamandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın derneği olarak bilinen Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) yöneticisi olan Atalan, 2020’nin başında Nurullah Atalan ile evlenmiş. Sultan Işık Atalan evliliğinden bir süre sonra, 2020 yılının ağustos ayında maaşlı bir yöneticilik koltuğu olan Yeşilay Genel Müdürlüğü görevini bırakmış ve Genel müdürlük koltuğuna kocası Nurullah Atalan getirilmiş. Böyle bir rezalet hiç bir dönemde ne görülmüş ne de yaşanmamıştır. Ülkenin birçok kurum ve kuruluşu saraya mensup kişilerin yanı sıra, eş, dost, partililerden oluşan, liyakattan uzak kişiler tarafından işgal edilmiştir. Bu kabul edecek bir şey değildir” sözleriyle tepki gösterdi.
YEŞİLAY’DA NELER OLMUŞTU
İstanbul’daki Sepetçiler Kasrı’nın 2011 yılı Haziran ayına kadar Avrupa Kültür Başkenti Proje Ofisi olarak kullanılırken, bu tarihten itibaren Yeşilay’a tahsis edilen Sepetçiler Kasrı’nın Yeşilay Genel Merkezi olarak kullanıldığı bilgisini aktaran CHP’li Beko, AKP’li kadrolardan oluşan Yeşilay’ın 2012 yılında sigara içenlere hakaretler yağdıran, kadınlığı aşağılayan sözlerle izleyenleri şaşırtan 20 dakikalık ‘Sigara Filmi’nin, beğenilmemesi sonrası parası ödenerek arşive kaldırıldığını anımsattı. Sağlık Bakanlığı’nın Yeşilay’a 2022’de yaklaşık 300 milyon lira para aktardığına dikkat çeken Beko, bu paranın binlerce asgari ücretlinin aldığı paraya denk geldiği eleştirisinde bulundu.
TALAN, SOYGUN, RANT VE İSRAFLARI NOT ALDIK
2018 tarihli Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporunu da anımsatan Beko, “Bütçeden ayrılan ödeneğin 97.5 milyon TL’ sinin Yeşilay’a aktarılmak üzere tahsis edildiği ileri sürülmüştü. Yine Yeşilay yöneticilerinin VIP minibüs, ihtiyaç fazlası binek araçlar tahsis edildiği, Sepetçiler Kasrı’ndaki genel merkez odalarına milyonluk harcamalar yapıldığı, yönetimden bazı isimlerin ahbabı olan şirketlere, Hazine parasından ciddi transferler sağlandığı yazılıp çizilmişti. İddia o ki, Yeşilay yönetiminde kamu kaynaklarıyla sefa sürüldüğü bilinmesine ve bürokrasi içinde rahatsızlık yaratmasına rağmen, dernek yönetiminin saraya yakınlığı dolayısıyla korkudan kimse bu konuları açık açık dile getirememiştir. Görülüyor ki depremin altında kalan saray yönetimi, ülkeyi yönetemiyor. Halkımız kamu kurum ve kuruluşlarını talan eden bu iktidardan hesabını sormaya sayılı günler kaldı. Sayı Erdoğan, “her şeyi not aldık” diyerek halkı tehdit ediyor ama şunu da unutmasın ki Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olan Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olduktan sonra yapılan bütün talan, rant, soygun ve israfları da biz not aldık. Bunların hesabını da bir bir soracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
—