Büro Emekçileri Sendikası Merkez Yönetim Kurulu adına söz alan Genel Başkan Bahadır BERDİCİOĞLU yaptığı yazılı açıklamada; Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete! diyerek sözlerine başlayarak; “ Bir kez daha 2022 ve 2023 yılı 3,5 milyon kamu emekçisinin 1,5 milyon memur emeklisinin sadece maaş artışının belirlendiği Toplu Sözleşme tarihinden altı ay sonra 2022 yılı Ocak ayı enflasyon rakamlarının açıklandığı bir günde daha birlikteyiz. Ocak ayı için dün açıklanan enflasyon oranlarına ilişkin değerlendirmelerimizi ve sendikamız tarafından hesaplanan enflasyon rakamlarını paylaşmak için sizleri davet ettik. Raporumuzu sizlerle paylaşmadan önce ülke ekonomisinin gidişatı ve emekçilere yansıması üzerine kısa bir değerlendirmenin faydalı olacağını düşünüyoruz” dedi.
HABER: Cansel Yıldız
Hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk ve geleceğe dair belirsizlikler karşısında kaygılarımız her geçen gün artıyor.
Olağanüstü günlerden geçiyoruz, ülke ekonomisinin tablosu en başta elektrik ve doğal gaz faturaları aracılığı ile tek tek ev ve işyerlerimize tebliğ ediliyor; diyerek sözlerine devam eden Berdicioğlu; “Tüketimi zorunlu olan mal ve hizmetlerden zengin fakir ayrımı yapılmaksızın herkesten aynı oranda alınan dolaylı vergiler vergi adaletsizliğinin gözler önüne sererken, gelir dağılımı eşitsizliği artmaya davam ediyor. Hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk ve geleceğe dair belirsizlikler karşısında kaygılarımız her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz yıl hükümet ile yandaş sendika Memur Sen arasında imzalan satış sözleşmesinde 2022 yılının ilk altı ayı için %5’lik zamda mutabakat sağlanması tarihin utanç sayfaları içerisinde yerini şimdiden aldı. Aralık ayı enflasyonunun TÜFE cinsinden %13.58 olarak açıklanması sonrasında ekranların karşısına çıkan Cumhurbaşkanı toplumun farklı kesimlerine adeta ulufe dağıtırken, bizlerin payına da % 2.5 oranında ek zam düştü. Dün %11.1 olarak açıklanan TÜFE cinsinden enflasyon oranı yılın ilk altı ayı için aldığımız %7.5 maaş artışının üzerinde çıkması daha ilk aydan maaşlarımızda %3.6 enflasyon farkı oluştu” dedi.
2022 yılının ilk gününü yapılan fahiş zamlarla emekçilere zehir eden siyasi iktidarın yaptığı zamların ardı arkası kesilmiyor.
Enflasyon bir anlamda kazanılmış bir hakkın erimesi demek, aldığımız maaş ve ücretlerin bir hak ve bu hakkın parayı basan devlet tarafından da garanti altına alınması gerektiğinden hareket edecek olursak bizden bağımsız sebeplerle satın alma gücümüzde ortaya çıkacak azalmanın hükümet tarafından telafi edilmesi gerekir diyen BERDİCİOĞLU; “Özet olarak siyasi iktidar kamu ve özel sektör işbirliği ile yapılan projelere nasıl döviz cinsinden garantiler verilebiliyorsa, kamu emekçilerinin enflasyon karşındaki kayıplarını temmuz ayı beklenmeden derhal karşılamalıdır. Bu gidişatın tersine dönmesi için öncelikle demokratikleşme ve bağımsız bir yargı ile beraber hukuk devleti inşasına gerek olduğu ortada, yine kamuda liyakat, açıklık, şeffaflık, katılımcılık gibi ilkelerin bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. 2022 yılının ilk gününü yapılan fahiş zamlarla emekçilere zehir eden siyasi iktidarın yaptığı zamların ardı arkası kesilmiyor. Asgari ücrete yapılan sözde tarihi zammın bile daha emekçilerin eline geçmeden değersizleştiği bir süreçte asgari ücret Ocak 2022 dönemi için yine açlık sınırı altında kaldı. Asgari ücretin üzerinde seyreden emekli maaşları AKP iktidarında asgari ücretin altında kaldı milyonlarca emekli 2500 liraya mahkûm edildi. Sözde asgari ücret tutarı kadar gelirden emekçilere vergi istisnası getirildi, beraberinde asgari geçim indirimi uygulaması kaldırıldı. İstisna tutulan verginin kat kat fazlası yapılan fahiş zamlarla dolaylı vergiler yoluyla geri alınıyor. Ülke yangın yeriyken siyasi iktidar kutuplaştırma, gündem değiştirme özetle yalanla dolanla iktidarını sürdürmeye çalışıyor” diye konuştu.
RESMİ ENFLASYON RAKAMININ GERÇEĞİ YANSITMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
BES olarak kamu emekçilerine ve emekli maaşlarına yapılan zam oranlarının gerçek enflasyonun çok altında kaldığını buradan bir kez daha hatırlatan Genel Başkan, “BES-AR olarak yaptığımız çalışmanın sonucu Kamu Emekçilerinin Enflasyon Sepeti Araştırması’na göre Ocak ayı aylık enflasyon oranı %15,88, yıllık ise %63,79 çıktığını kamuoyu ile paylaştı. İstanbul Ticaret Odasının açıkladığı enflasyon rakamlarına göre Ocak 2022 de aylık %13,78 yıllık ise %50,9 Bağımsız akademisyenlerce hesaplanan enflasyon rakamlarına göre aylık %15,52 yıllık ise %114,87 artış olmuştur. Resmi enflasyon her ne kadar aylık %11,10 ve yıllık ta %48,69 çıkmış olsa da gerçeği yansıtmadığını düşündüğünü belirtti.
TÜİK BAŞKANI DEĞİŞSE DE ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR
TÜFE ağırlıklarından ve Endeks sepetinden göstermelik olarak birkaç maddenin çıkarılıp, yeni hiçbir maddenin sepete dahil edilmemesi bu durumun somut göstergesidir diyerek açıklamasına devam eden Berdicioğlu; “Enflasyon sepetini incelediğimizde mısırözü yağı, kayısı, kiraz, yeşil soğan, kuru barbunya, kanepe sepetten çıkarılırken sepete yeni madde girmediği gibi vatandaşımızın çok yüksek fiyat artışı nedeniyle alamadığı bebek maması (toz karışımın) adı değiştirilerek bebek sütü yapılmıştır. “Ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” diyen TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer bir hafta önce görevden alınırken, aylarca enflasyon oranlarını manipüle ederek düşük gösteren TÜİK Başkanı’nın bu sözleri tarihsel bir ironi olarak hafızalarımızda yerini koruyacaktır. TÜİK başkanları değişse de zihniyet değişmiyor gerçeği yansıtmayan enflasyon oranları emekçileri mağdur etmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
TÜİK TÜFE AĞIRLIKLARINI BU YIL DA GÜNCELLEMEDİ
Genel Başkan Berdicioğlu; “2021 Şubat ayında TÜİK’in eksikliklerini sıralarken: Enflasyon sepetinin ve ağırlıkların ana veri kaynağı olan hane halkı Bütçe Anketi yıllık minimum 35 bin hane ile anket yapılması gerekirken, TÜİK yönetimi 35 515 haneyi 3 yıla bölerek her yıl 11 838 hane ile anket yaparak 3 yılın harcama değerlerini toplayarak ağırlık oranlarını bulmaktadır. TÜİK 2021 yılı Enflasyon sepetinde 2017-2018 ve 2019 yılı Hane halkı Bütçe verilerini kullanmıştır. Yani veriler 2 yıl öncesine aittir. 2020 yılı verileri yetişmediği için 2021 yılı sepeti ağırlık hesaplamalarında dikkate alınamamaktadır. Yine değişen bir şey olmadı bu eksiklikler giderilmediği gibi 2020 yılında Hane Halkı Bütçe Anketi yapılamadı 2021 yılı verileri yine yetişmedi. TÜİK TÜFE ağırlıkları da güncellenemedi. 2022 yılı sepeti yine 2017-2018 ve 2019 yılı harcamaları toplanarak sepet ve ağırlık belirlendi. Ayrıca, TÜFE hesaplamalarında kapsanan 0931006 kodlu Çocuk Scooter, fiyatı Aralık 2021’de 8394,31 TL alınmışken, Ocak 2022’de %95,88 düşüşle 345,96 TL alınmıştır” dedi.
TÜİK DEMOKRATİKLEŞMELİDİR
Sonuç olarak TÜİK Türkiye’nin en büyük işvereni haline gelmiştir diyerek konuşmasını sürdüren Genel Başkan; “TÜİK emekçilerinin topladığı verileri manipüle eden TÜİK yöneticileri, emekçileri mağdur etmeye devam ediyor. İrili ufaklı tüm işverenlerin TÜİK verilerini göz önüne alarak çalışanlarının maşlarına zam yaptığını göz önüne aldığımızda TÜİK verileri hayati öneme sahiptir. TÜİK’in hesaplamaları açık ve şeffaf olmalı, TÜİK demokratikleşmelidir. TÜİK hesaplamaları Sendikaların ve TÜİK emekçilerinin denetimine açılmalıdır. Son olarak yalan yanlış hesaplanan TÜİK verilerine göre bile ilk aydan enflasyon farkı oluşan kamu emekçileri ve emeklilerine derhal ek zam verilmelidir. Enflasyon düşük gösterilmeye devam ediyor. Bedelini halkımız ödüyor” şeklinde sözlerini noktaladı.