Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Başkent Postası

BEYİN TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNE NASIL KARAR VERİRİZ?

Ülkemiz ve dünyamız son günlerde beklemediği ve daha önce hastalığıyla tanışmadığı bir virüs ile savaşıyor. Coronavirüs. Bu virüs ve onun oluşturduğu Covid-19 hastalığı ile ilgili konunun uzmanları ve yetkililer fazlasıyla bilgi veriyor. Böyle bir zamanda beyin tümörleri ile ilgili yazı yazmak da nedir demeyin. Önceki günlere göre daha kısıtlı olsa da hayat devam ediyor ve maalesef biz beyin tümörü olan hastalarımızla karşılaşıyoruz. Bu günler inşallah bir an önce geçsin ve insanlık olarak rahat bir nefes alalım.

Bu ay sizlerle beyin tümörü olan bir hastayla karşılaştığımızda tedavisine şekil verirken nasıl plan yapıyoruz, bunu paylaşmak istedim.

Vücudumuz çok güzel bir uyum içinde çalışan organ ve dokularımız tarafından oluşturulmuştur ve yönetilir. Organ ve dokularımızı oluşturan hücreler bazen kontrolden çıkar. Bağımsız hareket etmek, kontrolsüz büyümek ister. Ama bu hücreler savunma hücrelerimiz tarafından tanınır ve ortadan kaldırılır. Vücudumuzda, kontrolden çıkan hücreleri yok etme sürecinde bir sorun yaşandığında bu hücreler çoğalır, tümöre dönüşür ve kanser oluşur. Beyin dokusunda oluşan kanserler, diğer organlarımızda gelişen tümörlere göre davranış ve tedavi tercihleri açısından organlarımızda gelişen tümörlere göre biraz farklılık gösterir.

Beyin, kafatasının içinde yerleştiği için hacmi sınırlıdır. Karnımızda oluşan bir tümör büyüdüğünde genişleyecek yer bulur ancak beyin için bu durum söz konusu değildir. Bu nedenle beynimizde oluşan tümör büyüdükçe sağlam olan beyin bölgelerini sıkıştırır. Bu durum hastamızın yaşamı için acil ya da bir an önce müdahale gerektiren bir durum olarak karşımıza çıkar. Hastamızın filmlerini incelediğimizde böyle bir tehlike görüyorsak mutlaka hastamızın ameliyatını bir an önce yapmak, tümörü çıkarmak ve sıkışık olan beyni rahatlatmak isteriz. Çünkü zamanında müdahale yapmazsak hastamızı kaybedebiliriz ya da hastamız geri döndürülmesi mümkün olmayacak şekilde zarar görebilir.

Beyninde tümör olan bir hastamızda yaşamsal açıdan acil müdahale gerektiren bir durum görmemişsek izleyeceğimiz yol daha farklı olabilir. Biyopsi alarak doku tanısını koymak bu seçeneklerden bir tanesidir. Çünkü bazı tümörlerin tedavisine tümörün adını koyduktan, türünü belirledikten sonra ancak devam edebiliriz. Biyopsi için genellikle hastamızın kafatasına bir başlık çerçeve takıp ölçüm yaparız. Üç boyutlu olarak tümörün yerini yani koordinatlarını belirleriz. Kafatasına küçük bir delik açarak ince bir iğne yardımıyla tümörden parça alırız. Aldığımız bu örmek parçayı patolojik inceleme için laboratuara göndeririz. İnceleme sonucunda bu tümörün adını koyarız, nasıl bir tümör olduğunu anlarız, davranışını, neler yapabileceğini öğreniriz. Bu sayede radyoterapi ya da kemoterapi uygulamaya karar veririz. Ya da farklı bir tedavi gerekiyorsa bunu belirleriz.

Bazı tümörlerde bu şekilde parça almadan, yani doku tanısını koymadan da ışın tedavisi uygulayabiliriz. Hastamıza çekilen filmlerde tümörün adını anlayabilirsek ve bu seçenek hastamız için uygunsa bu seçeneği uygularız. Örneğin işitme ve denge siniri ile beyincik arasındaki köşeye yerleşmiş olan bir tümör genellikle bu sinirin kılıfından kaynaklanır ve çoğu iyi huyludur. Ancak bu tümörlerden parça almak ya da tümörü çıkarmaya çalışmak hastaya daha çok zarar verebilir ve gereksiz olabilir. Bu durumda Gamma Knife ışın tedavisini uygulayabiliriz. Bu tedaviyi uygulamak için tümörün beyin dokusunu çok fazla sıkıştırmamış olması gerekir. Gama Knife tedavisi ülkemizde yaygın olarak birden fazla merkezde uygulanmaktadır.

Beyin tümörlerinin türlerinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Daha kolay anlatabilmek için yerleşimi ve kökenini biraz harmanlayarak, biraz da kabaca sizlerle paylaşayım. Beyin tümörleri köken olarak dışarıdan metastaz yoluyla gelebilir ya da beyinden kaynaklanabilir. Metastaz yapan beyin tümörüne sahip hastaların tedavisi tümörün köken aldığı organın hastalığı ile sıklıkla ilişkilidir. Ancak sağlam beyin bölümlerini sıkıştırmış ve kafatası içindeki basıncın yükselmesine yol açmış tümör varsa, bunun çıkartılması öncelik alabilir. Yani bu durumda tümörün geldiği yerdeki hastalığın seviyesi ikinci plana alınabilir. Çünkü çıkartılmadığı zaman hastamız yaşamını hızlıca beyin tümörü nedeniyle kaybedebilir.

Beyin zarından kaynaklanan tümörlerin önemli bir kısmı iyi huyludur. Ancak yerleşim yeri derindeyse ve ameliyat ile ulaşılması zor bir yerdeyse, yaşamsal açıdan önem taşıyan beyin kısımlarına komşuysa ışın tedavisini etkili bir şekilde uygulamak mümkün olmayabilir. Bu durumda tümör iyi huylu olsa bile sonuçlar o kadar iyi olmayabilir.

Sinir hücresinden yani nöronlardan kaynaklanan tümörler genellikle iyi huyludur ve beynin diğer tümörlerine göre daha az görülür. Ama nöronların çevresinde yer alan glial hücrelerden kaynaklanan tümörler daha sık görülür ve genellikle daha kötü huyludur. Glioblastom olarak bilinen tümör bunların içinde en kötü huylu olanıdır ve en sık görülür. Diğer tümörlerde olduğu gibi yeri, büyüklüğü tedavinin şekline yön verir. GBM olarak da bilinen bu tümöre sahip hastalarımızın seyri maalesef çok yüz güldürücü değildir.

Bu ay beyin tümörleri ile ilgili bilgileri sizlerle paylaşmaya çalıştım. Ülkemizin ve Dünyanın Covid-19 salgını ile uğraştığı şu günlerin son bulması için kişisel olarak ve hekim olarak önlemlerimi alıyorum. Bakanlığımızın talimat ve uyarılarını uyguluyorum ve aydınlık günlere bir an önce ulaşmak için hepimiz gibi dua ediyorum.

Sağlıkla kalın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER