Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Bir çanta mı yapamayacaktı?

Evrim Teorisi Göbeklitepe’de bir kez daha yıkıldı. Sesi Fizan’dan duyuldu, siz duymadınız mı? Sabah yazarı Engin Ardıç, 29 Nisan’da «Çantanın Esrarı» başlıklı yazısında bahsetmişti: “Bunlar, büyük bir tufandan artakalmış insanların çırpınışları olabilir mi? Yıkılmış bir uygarlığın tekne kazıntısı…” satırlarını okuyunca, aklıma «Nuh Tufanı» geldi.

«V yakalı, elinde bildiğiniz kadın çantası gibi bir şey bulunan kabartma (tanrı??) tasvirleri» deniliyor da aslı neydi, insàn merak ediyor. Yorumlar gani fakat doğru cevaplar ancak ilim ehlince bulunacak, sallamayla değil tabiî.

Engin Bey kültürlü, okuyan biri. Tabiî biraz düz takılıyor. Meselâ arkeologların görüşleri dışında (haddini biliyor) ukalâlık sayılacak fikirler serdetmiyor bizim gibi. O da merhum Mehmed Şevket Eygi üstad gibi Galatasaray mezunu da aralarında “en ileri gerici” nüansı var!

Üstad dindardı, ilk ilham kaynağı dinin ölçüleri olurdu. Bendeniz de min gayr’i haddin üstadın izindeyim. Gerçi bendenizde ne öyle engin bir kültür ne de ilim var zátıâlileri seviyesinde.

“«Nuh Tufanı» geldi aklıma” dedim ve “ne malûm o figürlerin sözde Tanrı diye çizilen şeyler olduğu” diye düşündüm. Belki adamlar Nuh peygamberi (a.s) tasvir ettiler? Nuh (a.s) Allah’ın elçisi idi. Allah onu “ilk gemi inşá mühendisi” yapmıştı. Bir çanta mı yapamayacaktı?

* * *

(İkinci yazı) Beyazid ya da Ba-Yezid…

Bize malûm medya, yahut resmî tarih zihniyeti ve bozuk eğitim sistemince gösterilmiş bilgilerin hemen tamamı yalan ve yanlış üzerine inşá edilmiştir. Meselâ Hz. Muaviye (radiyallahü anh) ve oğlu Yezid hakkındaki seviyesiz ve Şiâ odaklı laflar yoğun ve sinsi propaganda sonunda dindar geçinen birçok insàn tarafından bile benimsendi.

Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) vahiy kâtibi (ra) kötüleniyor ama saftirik Müslümanlar sessiz kalıyor, cılız bir tepki bile yok… O kadar dumur olmuşuz ki, Padişahlarımızdan Bayezid’leri, Beyazit’a çevirmişler, «ba-yezid» yàni Yezid’in babası: Muaviye (radiyallahü anh)’ı fehmetmeyelim diye.

(Muaviye (ra) oğlu) Yezid, küfür gibi kullanıldı. “Seni Yezid mel’ûnu seni…” denildi kötülüğünden gına getirilenlere Oysa Yezid, Muaviye (radiyallahü anh)’ın Bizans üzerine gönderdiği ilk İslâm ordusunun kumandanıydı. Bugünkü birçok İslâm beldesini de onların orduları fethetmişti… İstanbul surları dibinde şehid düşen Ebâ Eyyûb el Ensârî (radiyallahü anh) bu ordudandır…

Osmanlı, Şiâ için háşa kâfir. Üstelik bu tür şeyler (subliminal bir mesaj gibi) gûya tarihimizi sevdirme amacıyla ve reytingi yüksek Türk tv dizilerinde yutturuluyor. «Barbaroslar Akdenizin Kılıcı» TRT1 dizisinde Osmanlı Ordusu’na duâ eden herifin arkasında lafza’yı celâl değil “Ya Ali” yazıyor!.[1]

Şeytan ayrıntıda gizliymiş. Bunun duâsı da sakat. Youtube diktesi olarak (aşağıda) yazdım. İsteyen kontrol etsin. Sözde şeyh bakın ne tehlikeli şeyler söylüyor: “Ya Rab, yurtları için mücadele edenlerin elindeki kılıcı, gönüllerindeki imanı sen kavi eyle. Ya Rab… Hayber fethinde Hz. Ali efendimizi galib eylediğin ve İslâm sancağını sürurlandırdığın gibi galib eyle. Ya Rabbi Senin kudretin karşısında kimse duramaz. Senin dâvan için yollara düşenlere sen sahip çık Allah’ım. Ya Rab… ism-i Nebi hürmetine, Bedir, Uhud, Kerbelâ hürmetine… Meded ya Sahibel İmdad…”

Barbaroslar (Oruç ve Hızır reisler) Osmanlı ama ne Osmanlı’dan ne evveli (Türklere Anadolu kapısını açan) Malazgirt’ten, kefen misâli beyaz elbisesiyle tam bir imam (lider) kumandan olan Alparslan’dan, ne de bizzatihi Osmanlı Devleti kurucusu Osman Bey’den bahis yok, sözde duâda… Dahası, Peygamberimizin (salat’u selâm olsun ona) komutasında yapılmış Bedir ve Uhud savaşlarının ardından Kerbelâ’yı telafuz ediyor herif!

Neden koskoca Bizans’ı mağlub eden Halid bin Velid (ra) komutasındaki Yermük yerine Müslümanlar arası çatışma olan Kerbelâ’yı misâl veriyor? Hem Müslümanlar o kanlı hadisede Hz. Hüseyin’i haklı bulur, kahrolurken?

Niyetleri başka… “Bedir ve Uhud’da düşman müşriklerdi, kâfirlerdi, Kerbelâ’da da öyle” demeye getirecek ve oradan hareketle “Osmanlı ve tüm Türkler kâfirdir bulduğunuz her yerde öldürmeniz sevaptır” diyen kadim Şiâ söylemiyle kin kusacak, üzerlerine farz olan taqiyye [2]yapacaklar!

Muhterem okur, hakkını helâl et. Bayram günü canını sıkmak istemezdim ancak hal-i pür melâlimiz (üzüntü verici halimiz) bu… Biz değil, sebep olanlar utansın. 04.05.2022

———————————–
[1] Bu günümüz cumhuriyetinde de Atatürk portresi olarak yer alıyor beylerin paşaların ardında. Ricâl-i devletten iseniz (kanuna dayanmayan) bir mecburiyet. Sair mesleklerden iseniz ahmakça bir popülizm. Ahmakça çünkü hakiki Kemalistler marjinal bir gruptur artık.
[2] Taqiyye Şiâ’da bizim namaz kılmamız gibi farzdır. Âlevîler de öyledir. Taqiyye, “muhatabı aldat gayene ulaş” felsefesidir. Tıpkı makyavelizmin “maksat için (istisnasız) her yol mübah” iğrençliği gibi.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER