“Yahu müneccimlerden tut, aqîl stratejistlere kadar herkes çıkacak, hem de pek yakın” derken sen ne diyorsun, saçmalama be adam…
Olabilir, saçmalasak da fikir fikirdir. Hele bir okuyun bakalım. Belki de bu iddiamızın dayanağı oldukça sağlamdır değil mi efendim?
Bugünkü yazımın konusuna karar verirken mutad; yazdığımız ceridenin muhterem yazarları hangi konularda yazmışlar diye baktım. Yazıya başlarken yalnızca Muhsin Akıl beyefendinin yazmış olduğunu gördüm.
«Beklenen Büyük Tehlike Kapıda… 3. Dünya Savaşı 2023’te Fiilen Başlayacak!..» başlıklı upuzun yazısını kimsecikler uzunluğundan dolayı okumayacak olsa da ben üşenmedim okudum. Zátıâlilerine değer veriyor ve fikirlerini dayanaksız yazmadığını biliyorum zira.
Hangi konuda olursa olsun, o denli uzun yazıların okuru olmaz. Köşe yazısı katagorisinde yazıyorsanız, kısa ve özlü yazmalısınız. Yok eğer bir meselenin erbabı olarak makale yazacaksanız bunu da haftanın belirli bir gününe hasredersiniz. Peşpeşe hergün makale yazılmaz.
Diyene bak, senin köşe yazıları da pek kısa sayılmaz hani. Haklısınız, Muhsin Bey kadar olmasa da benim yazılar da köşe yazısı hacmini biraz aşıyor. Meselâ hem kendimi hem Muhsin Beyi tenkid babında şöyle söyleyim, en uzun köşe yazısı 360 kelimeyi geçmemelidir.
Benimkiler kimi zaman 500 kelimeyi bile aşabiliyor. Muhsin Akıl Bey’in yazısı 3286 kelime, 367 satır, 10 A4 kâğıdı, 37 paragraftan (o uzun paragraflar normal paragraf yapılsa en az 370 olur) meydana geliyor...
Bu makale hacminin dahi fevkindedir. Yalnızca zátıâlilerini uyarmak amacıyla ve kendime de “bil ey nefsim” diyerek söylüyorum bunları. Neyse gelelim Üçüncü Cihan Harbi meselesine.
Bu başlıkla 22 Mart 2022 tarihli köşemde yazmıştım. Orada Einstein’ın (nükleer savaşı îmâ eden) sözüyle giriş yapıp, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı misâl vermiş, “Pekâlâ üçüncü cihan harbi çıkmış fakat nükleer silahlar kullanılmıyorsa? Acaba Einstein böylesi bir suale ne derdi? Bence o dâhî insàn bile şaşkın şaşkın bakakalırdı. Zira günümüz dünyası, Şeytan’ın dilinin tutulduğu acaibliklere sahne” demiştik.
Yàni böyle bir savaş kolay kolay çıkmayacaktır. Olsa olsa işte Ukrayna Savaşı gibi mevzi krizler olur ve vahşi Batı da Arena’da gladyatörleri izler gibi seyreder.
Binaen’aleyh nükleer silahlarla olacağı kesin III. Dünya Savaşı öyle kolay kolay çıkmaz. Zira gerek ABD, gerek Rusya ve gerekse Çin olsun durumun vehametini idrâk edebiliyor. Kimse halkının saniyeler içinde Cehennem azabıyla yok olmasını istemez. Başkanlardan biri, diyelim ki Hitler gibi bir deli olsa bile, günümüzde halklar buna izin vermez.
Yine o yazımızda, CB Erdoğan’ın Ukrayna krizini seyreden vahşi Batı gibi değil, Müslüman Türk’e yakışır bir izzet ile olaya müdahil olduğunu, “Dünya Beş’ten büyüktür” sözünde mündemic mánâ’yı aslîyi ve dahi “One minute, one minute…” diye Davos’ta beynelmilel (gizli) patron İsrail Terör Devleti’nin reisine çıkıştığı gün, aynı vakarla hareket ettiğini de yazmış idim.
*Not: Armegeddon (Kıyamet Savaşı) beklentisini ABD’ye enjekte eden de siyonizmdir.
Ne Erdoğan yalakasıyım, ne optimist ne de pesimist. Bendeniz yazılarının sorumluluğunu bilen, işkembeden sallamayan, dayanaklarını mümkün mertebe sağlam seçen şöhret için değil, Allah rızası için yazan bir kalem sahibiyim.
Allah yazılarımı hayır ve güzellikler vesilesi saysın, insanlar bu istikamette müstefid olsunlar, amel defterime de bu istikamette kaydolsunlar istiyorum hepsi bu. Yazılarımdan tek kuruş para da almıyorum.
484 kelime tutan uzun yazım için sabrınıza teşekkür eder, hürmetlerimi arz ederim muhterem okurlarım. 13.06.2022
YORUMLAR