Bizim işimiz bu…

EY TÜRKLER ALMANYA’YI TERKEDİN

Tamamı «Ey Türkler, Almanya’yı terkedin, bir kuruşunuzu da bırakmayın orada» şeklindeydi kısalttım.

Almanya hükûmeti Müslüman bir âilenin çocuğunu, “âilesi çocuğa LGBT karşıtı öğretilerde bulunuyor” gereçesiyle, okul idarecilerinin bu minvaldeki bir ihbarıyla çocuğa el koymuş, zorla âilesinden almış…

Değil Türkiye’yi dünyayı ayağa kaldırması gereken bir hadisedir bu. Gel gör ki, kimseciklerden hálâ ses çıkmadı…

Oysa Almanya’ya haddi bildirilmiş ve çocuk alınıp yeniden âilesine verilmiş olmalıydı şimdiye kadar. Bu alenî İslâm düşmanlığı ve LGBT üzerinden verilen mesaj fevkalâde önemlidir ayrıca.

Almanya cibilliyetsiz, insâniyet dışı bir etik yapıya sahip diye dünya da öyle olmak zorunda değil. Hele ki bir İslâm ülkesinin insanları.

Almanya yok olurken kuyruğu dik tutma telaşıyla Müslümanlara karşı giderek şirretleşiyor. Ve aslında onları diz üstü çöktürmekte zorlanmayacağımız halde yapmıyoruz çözüme götürecek işleri.

Meselâ? «Ey Türkler, Almanya’yı terk edin, bir kuruşunuzu da bırakmayın orada» şeklinde hülasa edilebilecek eylem işi kökünden bitirir.

Almanya için bundan iyi dayak olamaz inanın. Onlar Allah’tan korkmaz ama parayı kaybetmek korkusuyla füc’eten gidecek hale gelirler. Ey Türkler bir kuruşunuzu bırakmayın Alman bankalarında.

Tüm servetinizi Türkiye’ye transfer ediniz. Alman domuzunu hizaya çekmenin, haddini bildirmenin caydırıcı, kestirme ve en etkili yolu budur.

* * *

Ekrem Müdafa’nın (İmamoğlu’nun) Alanya mitinginde yer kalmamış da millet plajlardan izlemek zorunda kalmışmış… Bak bak bak…

Alanya mitingi CHP için moral olabilir ama Türkiye için değeri sıfırdır. O bölge oldum olası gâvurluk kokar. O bölgelerde Müslümanlar seçilemez.

Bay Kemal’in kaset kumpasıyla alaşağı ettiği müteveffa Deniz Baykal devamlı Antalya’dan aday olurdu. CHP’nin en garantili yeri o bölgeydi, hálâ da öyledir.

Meydâne düşen, seng-i kazâdan kurtulmazmış. Bay Müdafa’yı ve CHP’nin müdürü bay «bay Kemal»i reklâm edenlerin işi zor. Yahu bu adamların neresiden tutsan elinde kalıyor.

Muhtemelen reklâmcılar “abi bizim işimiz bu” diyerek karşılık verecekler. Çok yaşayın siz emi. Aklıma biraz edebe mugâyir ama çok nefis bir fıkra geldi hemen.

Fıkranın adı «bizim işimiz bu». Lâkin kolay bulamazsınız internette. Kısaca anlatayım:

Adamın biri ameliyat olur, testislerini alırlar. Ölümden dönen adama “abi bir sürü insan böyle yaşıyor, alışırsın, dert etme” derler.

Adam bir zaman sonra çamaşır almaya çıkar çarşıya. Fakat beden ölçüleri hormonal değişikliğine paralel farklılaşmıştır. Adam eski beden numaralarını söyler girdiği mağazanın görevlisine.

Görevli tebessüm eder, “Abi senin bedenine göre gömlek şu, don şu, atlet bu numara…” diye saymaya başlar. Adam verilenleri giyer ve şaşkınlığını gizleyemez. Tezgahtara “hepsi tam uydu, nereden bildin?” deyince adam “abi bizim işimiz bu” der.

Adam birden müthiş öfkelenir. Aynı mağazanın eski bir görevlisini söyler ve “hemen o iti bulun bana” der. Meğer eski tezgahtar buna yanlış numaralı don verdiği için testisleri ameliyatlık duruma gelmiş.

Eee, kıssadan hisse… Şimdi bay «bay Kemal»e “senden iyi cumhurbaşkanı olur” diye gaz verenler, farz-ı muhâl herif seçilirse sorumluluğu alacaklar mı? Millet büyük yıkımı görünce, «bulun o itleri hemen» dediğinde hangi deliğe girecekler? 29.04.2023