BTP’den muhalefete 6 maddelik tavsiye…
Bağımsız Türkiye Partisi’nden Millet İttifakı’na seçim güvenliği konusunda 6 kritik tavsiye geldi.
Basın açıklaması yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder Yüksek Seçim Kurulu’nun Erdoğan yeniden aday olabilir kararının ardından yargı bağımsızlığının yeniden tartışmalı hale geldiğini söyledi.
“Yargı bağımsızlığı şüpheli ise yargı bağımsızlığı tartışmalı hale geldiyse, seçim güvenliğini nasıl sağlayacağız?” sorusunu soran Önder, “İşte bu konuda Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında ortak aday çıkaran Millet İttifakı’na ciddi görevler düşmektedir. Biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak Millet İttifakı’na seçim güvenliğini sağlamaya yönelik bir yol haritası teklifinde bulunmak ve çağrıda bulunmak istiyoruz” dedi.
BTP Genel Başkan Yardımcısı Önder’in Millet İttifakı’na yaptığı 6 maddelik seçim güvenliği tavsiyesi şu şekilde;
1-Öncelikle Millet İttifakı her sandığın başında eğitilmiş sandık görevlileri belirlemeli. Son anda görevinin başında olamayan ya da gitmeyen sandık görevlileri olduğunu geçmiş seçimlerden biliyoruz. Bu nedenle hepsini yedeklemeli, ilçe düzeyinde yedek sandık görevlileri belirlemeli.
2- Seçim gecesi Millet İttifakı kamuoyuyla, basın kuruluşlarıyla anlık veri aktarımı yapacak altyapıyı kurmalıdır. Anadolu Ajansı’nın ve Yüksek Seçim Kurulu’nun verilerine ülkeyi mahkum etmemeli, kendi eline ulaşan sonuçları anında kamuoyuyla paylaşabilecek altyapıyı kurmalıdır.
3- Her bir oyu sandık ilçe, il ve Türkiye geneli Yüksek Seçim Kurulu sonuçlarıyla karşılaştıracak bir yazılım altyapısını oluşturmalıdır.
4 – Bu karşılaştırma neticesinde Millet İttifakı’nın eline ulaşan veriyle Yüksek Seçim Kurulu’nun sisteme yüklediği veri arasında bir farklılık tespit edildiğinde anında itiraz edebilecek görevlendirmeleri yapmalıdır.
5 – Bu planlamanın sahada uygulanabilmesi için sahada bu planı takip edecek, denetleyecek görevlendirmeler ve mekanizmalar oluşturmalıdır.
6- İktidarın değişmesini isteyen bütün siyasi partilerle işbirliği yapmalıdır. Bu konuda Bağımsız Türkiye Partisi olarak biz 20 yıllık bir siyasi partiyiz, birçok seçim geçirdik, çok ciddi tecrübelerimiz var. Biz katkı sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha bu vesileyle ifade etmek istiyoruz. Ama bütün bunları toparlayacak olan, çalışma yapacak olan, sorumluluk üstlenmesi gereken, organizasyon yapması gereken diğer Millet İttifakı’dır.
:Bağımsız Türkiye Partisi, Türk siyasi tarihinde bir ilki gerçekleştirecek.
BTP Teşkilat Başkanı Lütfullah Önder: Milletvekili aday listelerinin yüzde sekseni 40 yaş altı gençlerden, yüzde ellisi de kadınlardan oluşacak
Bağımsız Türkiye Partisi’nde 14 Mayıs seçimleri içinde çalışmalar sürüyor.
Milletvekili adaylığı için 2 bin 125 başvuru alan partide kesin listeleri belirmek üzere komisyon kuruldu.
Çalışmalar hakkında bilgi veren BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder, “14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak hem Cumhurbaşkanlığı seçimi hem de milletvekili genel seçimleriyle ilgili Bağımsız Türkiye Partisi olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz. Biz 20 yıllık bir siyasi partiyiz, köklü bir partiyiz. Türkiye’nin her yerinde teşkilatı olan bir siyasi oluşumuz ve farklı söylemlerimizle, projelerimizle de Türkiye’de yeni bir siyaset, yeni bir sistem getirmenin mücadelesini veriyoruz” dedi.
Lütfullah Önder’in açıklaması şöyle;
-Bundan yaklaşık 3 sene önce 29 yaşında olan genç genel başkanımızı bu partinin başına getirerek Bağımsız Türkiye Partisi olarak Türkiye’de yeni siyasetin, genç siyasetin dönüşümün startını vermiştik. Bu Türk siyasi hayatında bir ilkti. Türkiye’nin en genç genel başkanını bu partinin başına Bağımsız Türkiye Partisi yönetim kadroları ve delegeleri getirdi. Bugün önümüzde yaklaşık 45 gün sonra seçim var ve bu seçimde yine bu dönüşümü yapmaya çalışıyoruz.
“2 bin 125 adaylık başvurusu aldık”
-Bugüne kadar aday adaylığı başvurusunda bulunan 2 bin 125 aday adayımız var. Bu aday adaylarımızı kesin aday listelerine dönüştürmek üzere genel başkan yardımcımız Mustafa Pak ve genel başkan yardımcımız Ahmet Burak Güven ile diğer teşkilat Başkan Yardımcısı arkadaşlarımız, görevli arkadaşlarımızla beraber bir komisyon çalışması başlattık. Tek tek adaylarımızı ele alıyoruz, inceliyoruz, görüşmeler yapıyoruz ve neticede listelerimizi oluşturacağız.
“Türk siyasi hayatında bir ilk olacak”
– Milletvekili listelerinin yüzde seksenini 40 yaş altı gençlerden oluşturacağız ve yine adaylarımızın yarısı kadınlardan oluşacak. Yani yüzde sekseni 40 yaş altı, yüzde ellisi de kadınlardan oluşan bir liste olacak. Türk siyasi hayatında ilk kez bu kadar gençlere ve kadınlara yer verilen, onları öne çıkaran, onların lokomotif olduğu bir seçimin startını vermenin şu an altyapısına hazırlıyoruz.
“Gençlerin seçtiği değil seçildiği bir süreç”
-Malum herkes genç nüfustan bahsediyor, gençlerin Türkiye’de bir şeyleri değiştirebileceğinden bahsediyor ama maalesef siyaset gençlerden sadece oy alma üzerine kurulu. Biz gençlerin Türkiye’yi dönüştürebileceğine inanıyoruz. Çünkü tarihte de hep böyle olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk 34 yaşında Anafartalar kahramanıydı, 38 yaşında Kurtuluş Savaşı’nı başlatan ülkenin kaderini değiştirecek büyük kıvılcımı başlatan büyük komutandı. Dolayısıyla bugün de Türkiye’de bir şeyler değişecekse ki bu potansiyel bu ülkede var bunu gençlerin öne çıktığı, gençlerin seçtiği değil seçildiği bir süreçle birlikte bu dönüşümün başlayacağına inanıyoruz.
“Gençleri ülke yönetiminde görmek istiyoruz”
-Türkiye’de çok ciddi sayıda genç nüfus var. 18-29 yaş aralığında 14 milyon seçmen var. 30-39 yaş aralığında yaklaşık 12 buçuk milyon seçmen var. Bu seçmenin yarısı gençlerden oluşuyor demek. Ama bakıyoruz siyaset yapanlara, parti Genel başkanlarına, aday olarak milletin önüne çıkanlara, gençler ifade ettiğim gibi seçen tarafta değil de seçilen tarafta. İşte bunu değiştirmek için Bağımsız Türkiye Partisi düğmeye bastı ve inşallah bu seçim sürecinde gençlerin artık izleyici statüsünde değil bizzat oyun kuran, ülke yönetiminde aktif olan bir yerde ve bir rolle siyasetin içinde göstermek istiyoruz. Bunu göstermek isteyenlerin merkezi olmak istiyoruz.
“Gençler sandıkta gereğini yapacak”
AKP iktidarının üniversitelerle ilgili kararını eleştiren BTP Sözcüsü Emre Polat, “Gençlerden bu kadar korkmayın, gençler oyunu verecektir ve sandıkta gereğini yapacaktır” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Emre Polat, YÖK’ün üniversitelerde hibrit eğitime geçme kararını değerlendirdi.
Basın açıklaması yapan Polat, “YÖK’ün aldığı karar aslında bir belirsizliği ortadan kaldırmanın ötesinde yeni bir belirsizlik başlatmıştır. Hibrit dediğimiz uygulama söylem olarak güzel olabilir ama üniversite gençliği şu anda ne yapacağını bilemez haldedir” dedi.
“Gençlerden bu kadar korkmayın”
“Biz BTP olarak her yaşadığımız afette, sorunda akla ilk gelenin üniversiteleri kapatmak olmaması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Polat şöyle devam etti; “ Ama maalesef hükümetimiz ilk olarak üniversiteleri kapatmakla işe başlıyor. Sel oluyor üniversiteleri kapatıyor, deprem oluyor üniversiteleri kapatıyor, pandemi oluyor üniversiteleri kapatıyor… Yoğun baskılar sonucunda YÖK bir açıklama yaptı ama bu açıklamada yine bir belirsizlik var. Özellikle burada tarihe dikkat çekmek isterim ki, 2 Nisan seçmen kaydının kesinleşmesi açısından son müracaat tarihi ve 3 Nisan’da devam mecburiyeti var yok, başlayabilir başlayamaz, hibrit yüz yüze diye ciddi bir kafa karışıklığı var. Bunlarla beraber şunu söylemek istiyorum; gençlerden bu kadar korkmayın, gençler oyunu verecektir ve sandıkta gereğini yapacaktır.”
-BTP’den YSK’ya tepki…
-Polat: YSK, Erdoğan’ın bundan sonraki seçimlerde de aday olmasının önünü açtı
-Önder: Bunlar ya sayı saymayı bilmiyor ya okuduklarını anlamıyor
Bağımsız Türkiye Partisi’nden (BTP) Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığını onaylamasına tepki geldi.
“YSK Erdoğan’ın önümüzdeki tüm seçimlerde adaylığına onay verdi”
BTP Sözcüsü Emre Polat kararın hukuksuz olduğunu söyledi.
“YSK’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olabilmesi ile ilgili aldığı karar tamamen hukuksuzdur” diyen Polat şöyle devam etti; “Biz parti olarak en başından beri genel başkanımız başta olmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. kez aday olamayacağını tabir yerinde ise bağıra bağıra söyledik, söylemeye devam ettik. Burada özellikle meclis içindeki muhalefetin üzerine düşeni tam olarak yapmadığı kanaatindeyiz. Şu an YSK hukuksuz bir karar aldı. Bu, anayasayı ayaklar altına alan, anayasa hükümlerinin aksine bir karar. Bu kararla kimsenin tartışmadığı bir şeyin de önü açıldı; Şu an Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan sadece 2023 seçimlerine aday değil aynı zamanda bundan sonraki seçimlere de adaydır, bunun önünü açtılar, umarım bunun farkındadırlar. YSK’nın aldığı bu hukuksuz karara milletimiz sandıkta gereken cevabı verecektir.
“Bunlar ya sayı saymayı bilmiyor ya okuduklarını anlamıyor”
YSK’nın Erdoğan kararıyla ilgili bir açıklama da BTP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Lütfullah Önder’den geldi.
Önder’in açıklaması şöyle;
“Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasal düzenleme ilk kez 2007 yılında yapıldı. Anayasamızın 101. Maddesine getirilen hükümle birlikte Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır ve bir kimse en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilir. Bu düzenlemeden sonra 2014 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aday oldu ve YSK, adaylığını anayasanın 101. maddesi üzerinden değerlendirerek kabul etti ve Cumhurbaşkanı seçildi. 2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız ikinci kez aday oldu ve YSK bu adaylığı değerlendirirken de yine anayasamızın 101. maddesine göre bir değerlendirme yaptı ve adaylığını kabul etti. Şimdi üçüncü kez 2023 seçimleri için Sayın Cumhurbaşkanımız bir kez daha aday oldu ve YSK başkanının açıklamasında vurguladığı üzere YSK yine anayasanın 101. maddesine göre adaylık şartlarını taşıdığını değerlendirerek kabul etti. Şimdi netice itibariyle anayasanın 101. maddesindeki seçilme şartlarına ilişkin hükümler 2007’den bu tarafa değişmedi. 2017’de anayasamızda değişiklikler yapıldı ama Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin ve görev süresinin 5 yıl olduğuna ilişkin ve bir kimsenin en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebileceğine ilişkin düzenlemesine 2017 yılında dokunulmadı ve aynı şekilde anayasanın 101. maddesinde kaldı. Dolayısıyla cumhurbaşkanının görevlerinin arttırılması, sistemin değişmesi, anayasa 101’deki cumhurbaşkanı seçilme şartlarında bir değişiklik olmadığı için sonuca etkili değildir. Yüksek Seçim Kurulu bu kararıyla birlikte şu sonucu karşımıza çıkarmış oluyor; Ya bunlar saymayı bilmiyorlar ya da okuduklarını anlamıyorlar. Çünkü anayasada açık hüküm var ve bu açık hükme rağmen üçüncü kez adaylığı oy birliği ile kabul edilmiş. Bu durum toplumda kamuoyunda zaten var olan endişeyi daha da arttırmıştır.