BUGÜN BİR GAZETE SATIN ALDINIZ MI?
Her gün uyandığımızda ekmek almaya gittiğimiz bakkalın yumurta, sigara ya da domates salçası dışında neden gazete satmadığını düşünmeyip, sorgulamadığımız 82 milyonluk ülkede bir milyonu spor ve bulmaca bir o kadarı Magazin ve dedikodu geriye kalanı ise yani yedi yüz bini ise ciddi haber ve yorum gazetesi olarak değerlendirilen 2 milyon, bilemediniz 4 milyon tiraj yapabilen gazeteciliğin olduğu ülkemde ‘Havuz Medyası, Yandaş Gazeteler ya da Yandaş yayınlar olarak değerlendirilir ve “Satılık Basın” sloganı da günlük gazete almayan,abone olmayan 85 milyonun ağzında hep manşettir.
İş adamının reklam vermediği aydını, siyasetçisi “Benden değil” diyerek almadığı, esnafın yazar kasa evrakını, köylünün kimliğini kaybettiğinde aklına getirdiği gazete ve gazetecilerin maddi yokluk ya da elindeki iktidar gücü ile güvenlik gücünün yanında çokça tartışılan adalet gücünü iktidar veya muhalefetin manevi (!) baskısı dolayısıyla internet dünyasında bile haber sitesi yayınlanamadığı bir zamanda gazeteciliğe desteğin yanında bu yönde yatırım yapan iş adamlarıyla da karşılaşmıyor değilim.
Duyarlı insanlar dediğim bu iş adamlarının tam da zor dönem yaşayan gazeteciliğin ve gazetecilerin büyük emek harcadığı gazete dünyasına girip, “şimdilik” on iki gazeteci ve insana iş istihdamı sağlarken önemli bir şey daha yapıyorlar. O da demokrasinin 4. kuvveti olduğu söylenen ama kapanmak üzere olan iki gazeteyi, tv ve radyoları yani kısacası ‘Hürdür, Sansür Edilmez’ denilen basını ayakta tutmaya çalışıyorlar.
İşte onlardan biri olan ama iş insanı olmaktansa benim gibi işi sadece gazetecilik olan geçtiğimiz gün kurucu üyesi olduğum Bağımsız Gazeteciler Birliği Derneği yöneticileriyle birlikte ziyaret ettiğim ve bir çok gazeteci, siyasetçi gibi onun da 101 günlük tutuklu kaldığı cezaevindeb bir hayli zayıflayarak çıktığını gördüğüm Gazeteci Merdan Yanardağ’ın ekibiyle birlikte ortaya koyduğu insan üstü çabalarıyla ayakta tutmaya çalıştığı ve milyonların akıp, taşırdığı havuz medyaya karşı direnen Tele 1 TV’dir.
Ya başta yerel gazeteler olmak üzere tüm gazete ve gazetecilere sahip çıkmaya çalışan havuza düşmeden önce muhabirliğini yaptığım Akşam Gazetesinin eski genel yayın yönetmeninin bugünkü Halk TV sabah haberleri programcı ve sunucusu meslektaşım, gazeteci İsmail Küçükkaya’nın yanından ayrıldığı Fox TV’ye eser olarak bıraktığı anlayışı devam ettiren İlker Karagöz ve hemşerim Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk’ün ulusala olduğu gibi mahalli basına sahip çıkmasına ‘teşekkürler sevgili meslektaşlarım’ demekten başka ne denir?
Ve bir dönem baş yazarlığını yapıp dağıtımını da bizzat yaptığım haber ve yorumlarımın yayınlandığı Gebze’de bir zamanlar, ‘iki gazete dışında gazete çıkamaz’ denilen üçüncü günlük gazeteyi, Siyah Beyaz Gazetesi isimli günlük gazete çıkardığım Kocaeli’nde “bir süre benim yazılarımın da yayınlandığı ‘Hedef’ ve ‘Gebze Hürses’ isimli iki gazeteye yatırım yapan ve yaşatan Iğdırlı hemşerim, işadamı, siyasetçi Nihat Yıldırım büyük bir cesaretle hem de “Satılık Basın” denilip, günlük bir gazete alınmayan ülkemde karınca kararınca bu katkısı için teşekkürü hak etti ve kapanmak üzere olan satın aldığı gazeteyi kısa sürede hem de karla başka iş insanına sattı, hem gazeteyi yaşattı hem zarar da etmedi.
Bunun diğer bir açık örneği de GAZETECİLERLE GÜNDEM adlı canlı yayın yaptığım TEMPO TV’ye sahip çıkan Tokatlı iş insanı Mehmet Yiğit’tir. Ve bu yiğit insanlara gerek bir gazeteci, gerekse iş insanı, okur, izleyici olarak hepimizin özgür basın, demokrasinin 4. kuvveti adına destek vermesi gerekir diye düşünenlerdenim.
Çünkü onlar görevlerini yapmış 85 milyonluk ülkede acınacak durumda olan 4 milyonluk tirajı ile kitap gibi gazete de okumayan ülkede değil, meslektaşlarımın haber ve yazılarını yazarak ekmek yediği basın ve medya yakasına da yatırım yaparak, hem meslektaşlarım gazetecilere, hem ülke istihdamına hem de kendi öz kaynakları ile sahip çıkmış ve bu yazıyı okuyanlar başta olmak üzere hepimizin almadan, okumadan “Satılık Basın” denilip, asıl alması, okuması gereken okurun satın aldığı bir basın dünyası umudu ile…
Bu arada ulusal basın dünyasında Doğan gurubunu alan ama onca gazeteyi kendi çıkarları uğruna havuza attığı ileri sürülen Yıldırım Demirören gibi ülke yerelinde günde bir yerel gazete alarak ya da abone olarak basın dünyasına el atan iş insanlarımız gibi diğer iş adamlarının da iş yerlerine günlük bir gazete almaları ve reklam vermelerini umut eder, bu yönde duyarlı olan insanlara, birçok yayın kuruluşuna, meslektaşına yazılarıyla, haber ve yorumlarıyla destek olmaya çalışan bir gazeteci, bölgesi Ardahan’da ilk ofset, ilk günlük ve bir çok gazete, dergi çıkaran, tv yayıncılığı yapan bir okur, bir insan olarak başta bugün bir gazete alan sana ve demokrasi adına duyarlı tüm insanlara yeniden teşekkür ederim…
YORUMLAR