Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Cahilce muhâlefet

Bir tv kanalında rastgeldi. Prof. Emre Kongar “TSK kimyasal silah kullandı” meâlinde konuşan ve bu nedenle adliyeye sevkedilen Adlî tabib Prof. Rasime Şebnem Korur’un aslında “bu konu araştırılmalıdır” dediğini, “kullandı (veya kullanıldı) demediğini binaen’aleyh, iktidarın Barolar Birliği ve sair tüm birlikleri, odaları yàni muhâlefet edebilecek tüm kurumları yok etmek istediğini söyledi.

İktidardaki Atatürk düşmanları, Rasime Şebnem ve benzeri sıradan, küçük ve tàbîî hadiseleri (!) bahane ederek odaları, birlikleri yok etmeye, “giderayak «tek adam» iktidarını” ayakta tutmaya çabalıyorlarmış!. Türkiye’de ilmin seviyesi hangi derekede anlayın. Bu komik iddiaları bir profesör söylüyor!.

Bu profesör (fasafisör) konuşmasında sıkça “dinci, dinciler” diyor, Atatürk’ün gericiliği bitirmek için yaptığı devrimlerin kendileri gibi solcu, sosyalist devrimciler sayesinde ilelebet yaşayacağı iddiasını daha doğrusu hayâlini de dile getiriyordu. Böylece anlıyordunuz ki, Türkiye’de Atatürk devrimlerinin en sadık bekçisi solcular, sosyalistlermiş…

Realite ile örtüşüyor mu iddia? Bence tam olarak gerçeği yansıtmasa da temelde doğrudur. Zira günümüzde maalesef bazı Müslümanlar da Atatürkçü. Fakat yine de o menhus devrimlerden beslenen ve savunanlar çoğunlukla solcudur.

Evrensel bir değer olmayan lâiklik de bunların pek beğendiği bir şeydir… Ancak asıl beğendikleri lâikçiliktir (laisizm). Vesâyet rejimi yàni.

Türkiye’de, başından beri İngiltere ve diğer medenî ülkelerde olduğu gibi tam ve gerçek din hürriyeti yoktur. Resmî ideolojinin (vesayetçi lâisizmin) izin verdiği kadar kısıtlı bir hürriyet verirler Müslümanlara.

Bu bozuk düzen, Ortodoks Rumların, Gregoryen veya Katolik Ermenilerin, Musevilerin, Süryanilerin din işlerine, kilise ve sinagoglarına, patrik ve hahamlarına karışmıyor ama Müslümanlara karışıyor ve ağır baskılar yapıyor.

Müslümanların din medreseleri açıp icazetli din alimi yetiştirmelerine, tasavvuf dergahları açıp zikrullah yapmalarına ve faziletli vatandaş yetiştirmelerine engel oluyor, sonra da hayásızca suçu yine bize, biz Müslümanlara atıyorlar…

Efendiler yeni nesil sizin eserinizdir!.

Lâikliğin mucidi, ilk ülkesi Fransa’da bağımsız özel Katolik liseleri var, bizde var mı? Madem ki lâikiz, bizde niçin bağımsız İslâm liseleri açmak yasak!..

− Yassak hemşehrim yassak, sana İmam Hatip Lise’lerini verdik, onlarla yetinecek, namaz kıldırma memurlarıyla iktifa edeceksin!.

Evet, Türkiye kesinlikle lâik değildir. Türkiye’de devlet dini sistemi vardır. Türkiye’de tam ve gerçek bir din hürriyeti yoktur. Müslümanlar hamiyyet sahibi olmazlar, mücadele etmezlerse olacağı budur…

Türkiye Müslümanları ezilmekte, kültür ve kimliklerine yabancılaştırılmaktadır. Ezik Müslüman, gâvurlaşır. Günümüzde cereyan eden budur.

NOT: Bugünkü Cuma hutbesinde Atatürk anılmıyormuş… Cumhuriyet’i kuran da, vatanı düşmandan kurtaran da (taptıkları) tek adam Atatürk ya… Yaygara had safhada… Sosyalist medyada kuduruyorlar…

Boşverin , it ürür kervan yürür. Sen azim ve ümidini koru, üzülme Allah bizimledir. CUMANIZ MÜBAREK OLSUN. 28.10.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER