Güz geldi ama hoş gelmedi, neden mi? Çiftçinin para kazandığı, borçlarını güz ayına göre program yaptığı alacak verecek ödemelerinin yapıldığı güz mevsimi. Hasat mevsimi güz ayı, tahıl grubunda genelde tanelerin olgunlaşması ve kuruması ile görülen dönemi kapsamaktadır. Ülkemizin iç kısmında Temmuz döneminde başlamaktadır. Ülkemizin en büyük gelir kalemlerinin başında tarım gelmektedir, bu sene çiftçinin yüzü gülmedi. yağışların zamansız yağması kuraklıktan kuruyan tarım alanlarının hasadı yapılamıyor çünkü çiftçi tarlasını sürdü yada sürmeyenler ise çok düşük verim ile biçtirmeye başladı, biçer döver parasını bile karşılamayan bu araziler çiftçimizin buruk bir güz ayı geçirmesinin en büyük etkeni oldu.
Buğday, tarla bitkileri içerisinde Türkiye’nin en çok üretilen ve tüketilen tarım ürünü. Hububat ekim alanlarının yaklaşık yüzde 68’ini oluşturuyor ve artan nüfus ile birlikte talep de aynı oranda artıyor. Bitkisel üretim içinde bu denli öneme sahip buğdayın ekiminden tüketim aşamasına gelene kadar geçirdiği süreçte her adım büyük özen gerektiriyor. Bu bağlamda buğdayın ekim, bakım ve gübrelemesinde olduğu kadar hasadında da dikkatli olunması gereken noktalar var. Bu süreçler masraf ve yatırım demek bol emeğin verildiği süreçlerdir. Bu emeklerin biçim sürecine hasat diyoruz ama bu hasat buruk bir hasat neresinden tutsanız zarar ve ziyan. Çiftçi Hükümetten gelecek yardımları bekliyor. Küresel ısınmanın etkileri kendini gün geçtikçe gösterirken, Yurt genelinde meteorolojik kuraklık yerini tarımsal kuraklığa bırakmış durumda. Çiftçiler, kent genelinde ilkbahar aylarındaki yetersiz yağış nedeniyle, hububat ekili alanlardaki verimliliğin geçtiğimiz yıllara göre yüzde 60 ile 90 arasında değişen oranlarda azaldığını söylüyor, tarımın sürdürülebilirliğinin korunması için devletten gübre ile mazot desteğini arttırmasını ve mevcut borçlarının faizsiz yapılandırılmasını istiyor. Sadece hububat üreticisi kötü etkilenmedi, hayvan üreticileri de bundan nasibini aldı, sap yok, saman yok, saman fiyatları arpa kg ile başa baş yarışıyor. Çoğu tarım arazisini biçer döver biçemeyecek durumda, mahsuller ya başak çıkaramamış çıkaranların ise boylarını biçer döver tutamayacak kadar kısa.
Ülke olarak pandemi,devamın da kuraklık ve kıtlık gibi zor bir süreçten geçiyoruz, gün geçmiyor ki karamsar tabla yaşamayalım. Çiftçimizin bir yıl beklediği güz ayı hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Ülke genelinde yağışlar yetersiz kalınca tarımdaki verimlilik de yüzde 60 ila 90 arasında değişen oranlarda azaldı. Destek bekleyen çiftçiler, gübre ile mazot yardımlarının artmasını ve mevcut borçlarının faizsiz olarak ertelenmesini talep ediyor, Hükümetten geniş kapsamlı destekler bekliyoruz. İnşallah hasat ederken buruk yüzler hibe ve desteklerle güler. Üreticinin ocağı tütsün, aşı kaynasın Yüce Allah yar ve yardımcısı olsun. Allah’a ısmarladık, Hoşça kalın…
Aydın Benli
Siyaset Bilimci. Araştırmacı Yazar
YORUMLAR