Haber-Yorum: Muhsin AKIL
DSÖ’nün (Dünya Sağlık Örgütü) Maymun Çiçeği VİRÜSÜ konusundaki uyarısına Türkiye’de ilgisiz kalmadı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Maymun çiçeği ve COVID-19 ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil” diyerek şimdilik tehlike arzetmediğini vurguladı.
Türkiye’de Maymun Çiçeği virüsü ile ilgili ilk haberler 24 Mayıs 2022 tarihinde medyada gündeme gelmişti. Dünya, Covid-19 virüsünden kurtuldum derken gündeme Maymun Çiçeği virüsü haberlerinin düşmesi toplumlarda büyük tedirginlik yaratmıştı. O dönemde Maymun Çiçeği virüsü ile ilgili 75 ülkeye rapor edilmesi dünyanın yeni bir salgınla karşılaşabilme ihtimalini artırmıştı. Hatta 1 Ocak ve 22 Haziran 2022 tarihleri arasında toplam 50 ülkede 3413 vakanın bildirildiği ifade edilmişti.
30 Haziran 2022 tarihinde dönemin Sağlık Bakan Fahrettin Koca, Türkiye’de ilk defa bir kişide Maymun Çiçeği virüsünün görüldüğünü açıklamıştı. Sağlık Bakanı Koca, 2 Ağustos 2022 tarihinde Türkiye’de 5 Maymun Çiçeği virüsü hastasının tespit edildiğini duyurmuştu.
Maymun Çiçeği salgını ilk olarak Afrika ülkesi olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görüldü ve komşu ülkelere yayılmaya başladı. Daha sonra da dünyanın birçok yerinde yaygın bir hastalık haline geldi. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre 1 Ocak 2022 ve 22 Haziran 2022 tarihleri arasında dünyadaki vakalar: Arjantin 3, Brezilya 11, Kanada 210, Şili. 3 Meksika 11, ABD 142, Venezuela 1, Lübnan 1, Fas 1, BAE 13, Avusturya 12, Belçika 77, Çekya 6, Danimarka 13, Finlandiya 3, Fransa 277, Gürcistan 1, Almanya 521, Cebelitarık 1, Yunanistan 3, Macaristan 5, İzlanda 3, İrlanda 24, İsrail 13, İtalya 85, Letonya 2, Lüksemburg 1, Malta 2, Hollanda 167, Norveç 4, Polonya 4, Portekiz 317, Romanya 5, Sırbistan 520, İsveç 13, İsviçre 46, Birleşik Krallık 793, Avustralya 9, Kore Cumhuriyeti 1, Singapur 1 olmak üzere toplam 40 ülkede 3413 vaka onaylanmıştır.
Maymun Çiçeği virüsü deyince ilk akla gelen ‘Maymun’ oluyor! Oysa ki maymundan daha çok sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerden insana bulaşıyor. Yani, hayvandan insana ve insandan insana geçmektedir.
Maymun Çiçeği virüsü ilk olarak 1958 yılında Afrika’da maymun kolonilerinde çiçek hastalığına benzer belirtiler göstermesinden dolayı tespit edilmişti. Enfeksiyon olarak da ilk kez 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde gözlenmişti. Daha sonra 11 Orta ve Batı Afrika ülkesinde görülmüştür. Bu hastalık zaman içinde insanlar aracılığı ile diğer kıtalara yayılmaya başladı. Afrika Çiçeği virüsünün iki varyantı vardır. Bilindiği kadar iki varyantından birisi Kongo Havzası diğeri de Batı Afrika varyantıdır.
Maymun Çiçeği virüsü zamanla mutasyona uğrayarak farklı varyantlar oluşturabiliyor. Maymun Çiçeği virüsü, çiçek virüsünün bir akrabasıdır. Batı ve Orta Afrika tipi olarak ikiye ayrılıyor. Şu andaki yaygın olanın Batı Afrika tipi olduğu belirlenmiştir.
Maymun Çiçeği virüsü, insana solunum sistemi (ağız, burun ve göz) aracılığı ile bulaşıyor. Bulaşması yüz-yüze ve yakın temaslar neticesinde oluyor. Maymun Çiçeği virüsü, yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrıları, aşırı halsizlik, yorgunluk, üşüme, titreme, vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişkinlikler (avuç içi, avuç dışı, el, ayak, yüz veya vücudun birçok yerinde şişkinlikler), ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklar ve cilt döküntüleri vs. gibi belirtiler gösterir.
Maymun Çiçeği virüsü, belirtilerini temastan 5-10 veya 21 gün sonra gösteriyor. Şimdilik Covid-19 gibi belirtisiz hastalık yapmıyor. Bir ay içinde iyileşme görülebiliyor. Fakat küçük çocuklarda etkisi büyük ve ölümcül olabiliyor.
Orta Afrika ülkelerinde sürüngen hayvanlarla temasta bulananlardan bulaşma ihtimali yüksek. İnsandan insana sıvı, havlu, çarşaf, giysi vs. temaslar ile de bulaşabiliyor. Şimdilik geçici bir hastalık olduğu biliniyor. Kendi kendisine geçmez ise çiçek aşısı ile önüne geçilebiliyor.
Maymun Çiçeği virüsünün Türkiye’de neden yaygınlaşabileceği ile ilgili önemli bir veri ortaya koymak istiyoruz. Bildiğiniz gibi Türkiye ve Afrika arasındaki ticari/ekonomik, eğitim ve turizm ilişkiler son yıllarda iyice gelişmiştir. Afrika ile Ticari ve Ekonomik İlişkiler Geliştirme Stratejisi doğrultusunda ticari hacim 45 milyar dolara çıkmıştır. Türkiye’nin Afrika’nın 43 ülkesinde Büyükelçiliği vardır. Aynı şekilde Afrika ülkelerinin de Türkiye’de 37 Büyükelçiliği vardır. Türkiye-Afrika ülkeleri arasında EĞİTİM ilişkileri de bir hayli gelişmiştir. Yani, Türkiye’de 50 Afrika ülkesinden 40 bine yakın öğrenci eğitim görmektedir.
Öte yandan Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki turizm ilişkileri üzerinden bu hastalığın bulaşma riskinden bahsetmek istiyoruz. Türkiye, TURİZM amaçlı yeni pazarlara açılmak amacıyla her yıl çok önemli toplantılar, sempozyumlar ve fuarcılık forumlar düzenliyor. Yurt dışından (bilhassa Afrika ülkesinden) toplantılara, sempozyumlara ve fuarlara binlerce kişi katılıyor.
Son yıllarda Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki ticari, eğitim ve turizm ilişkileri sebebiyle Türkiye’den Afrika’ya, Afrika’dan Türkiye’ye gidip-gelen Türk veya Afrika devlet görevlileri, iş adamları, turizmciler ve öğrencileri böylesi bir hastalığı (Maymun Çiçeği) Türkiye’ye taşımaları an meselesidir! Şayet Türkiye bu konuda acil önlem almak isterse (bilhassa Sağlık Bakanlığı!) bu hususu (Türkiye’nin Afrika ile ticari, eğitim ve turizm ilişkileri) öncelikle dikkate almalıdır ki gerekli tedbir ve önlemler zamanında alınabilsin.
Türkiye’de şu anda Maymun Çiçeği ile ilgili herhangi bir bulgu/belirti olmasa da bu konuda acilen her türlü önlem/tedbir alınmalıdır. Türkiye’de Maymun Çiçeği virüsünün belirtileri veya bulgularının olmaması bu hastalığın Türkiye’ye gelmeyeceğinin veya bulaşmayacağının garantisini göstermez! Devletimizin bu hususta alacağı tedbirler halkı da çok yakından ilgilendirmektedir. O yüzden gerek eğitimsel olarak gerekse medya yoluyla halkımızın Maymun Çiçeği virüsü ile ilgili aydınlatılması ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir.