Dervişoğlu: “Çiftçi üretmezse milli güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalırız”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Mersin programı kapsamında Erdemli ilçesine bağlı Tırtar Mahallesi’nde limon üreticileri ile bir araya geldi.

Oca 25, 2025 - 19:44
Dervişoğlu: “Çiftçi üretmezse milli güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalırız”
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Benim çiftim, benim köylüm üretmekten vazgeçerse ciddi bir milli güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalırız.” dedi. Türkiye’nin geçmişte yaşadığı ekonomik krizlerin doğru politikalarla kısa sürede aşıldığına işaret eden Dervişoğlu, “Şimdi ise 22 senedir bu ülkeyi yöneten bir iktidar var. Bir krizle karşı karşıyayız ama maalesef 7 yıldır devam ediyor. Her krizde de vatandaşa güvenip, bütün külfeti vatandaşın sırtına yükleyerek ‘bu kriz de teğet geçti’ diye kendilerini kandırıyorlar. Bu kriz bizim yüreğimizi delip geçmiştir. Bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur” ifadesini kullandı.     Sadece limondan değil hiçbir üründen para kazanılamadığını belirten Dervişoğlu, “Toprağa ter düşse fidan olacak bu bereketli, mümbit topraklarda insanlar açlıkla, sefaletle karşı karşıya bırakılıyor. Ayrıca üretim yapan herkes de zarar ediyor. Kredi maliyetleri yüksek, girdi maliyetleri yüksek, akaryakıt ve enerji giderleri yüksek, sulama maliyetleri yüksek. Stratejik planlamanın olmadığı ülkelerde bunların yaşanması muhtemel oluyor ama daha kötü bir şey var. Eğer benim çiftim, benim köylüm ve benim vatandaşım üretmekten vazgeçerse ciddi bir milli güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalırız.” dedi.   “Kendini doyuramayan toplumlar felaketle karşı karşıya kalır”   Üretmeyen bir toplumun zor zamanlarda büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacağına işaret eden Dervişoğlu, “Türkiye böyle giderse, çiftçi destekten mahrum bırakılırsa, yönetici teşvik edilemezse ve insanlar çiftçilikten çekilirlerse; sağlıklı gıdaya erişim imkanımız kalmayacağı gibi bir yaşam tehdidinin yanında bir güvenlik tehdidiyle de karşı karşıya kalırız. Ekmeğini, meyvesini, sebzesini, şekerini üretemeyen, kendini doyuramayan toplumlar bir felaketle karşı karşıya kalır” şeklinde konuştu.   “Yetersiz yöneticiler yüzünden doğru adımlar atılmıyor”   Dünyanın bu felaketi aşmak için çok kapsamlı çalışmalar yaptığını kaydeden Dervişoğlu, “İklim değişikliğine bağlı birtakım olaylar ve sıkıntılar beraberinde bize yeni planlar, yeni projeler yapmaya mecbur ediyor ama bugünkü yetersiz ve aymaz yöneticiler yüzünden de yine üzülerek söylüyorum ki bu felaketi engelleyebilecek doğru adımları atabilmek mümkün olmuyor. Bakın açık ve net söylüyorum. Stratejik ürünlerin üretilmesi noktasında stratejik planlamaya ihtiyaç vardır. Yaşam biçimi olmuş ürünleri üreten toplumların yaşamlarını sürdürebilmeleri için atılması icap eden adımlar vardır” diye ekledi.   “Limon gibi sıkılıp atılmanıza izin vermeyeceğim”   Limon üreticiliğinin yaşam biçimi olduğunu dile getiren Dervişoğlu, “Üreten insanı, tıpkı limon gibi sıkıp atmalarına izin vermeyeceğim. Bunun sözünü vermeye geldim. Herkes bunu çok iyi bilsin. Ve her yerde sizinle birlikte olacağım. Bu ülkede kimin derdi varsa, o dert bizim derdimizdir. Gezerken de tek başına gezmiyorum. Yanımda uzman heyetler var. Yanımda milletvekillerimiz var. Yanımızda genel başkan yardımcılarımız var. Bunların yapamadığı stratejik planlamayı yapmak için yollara düştük.” şeklinde konuştu.   “Ekonomik kriz 7 yıldır devam ediyor”   Limon üreticilerine “Bana güvenin” diyerek seslen Dervişoğlu, sözlerinin devamında iktidara şöyle yüklendi: “Geride bıraktığımız yıllar içerisinde de krizler yaşandı. 1994’te bir kriz oldu, 7 ay sürdü. Doğru politikalarla 7 ay sonra ekonomi düze çıktı. 2001’de de bir kriz oldu. 2 büyük deprem felaketi, 2 büyük ekonomik krizden Türkiye 2 yılda kurtuldu. Şimdi 22 senedir bu ülkeyi yöneten bir iktidar var. Bir krizle karşı karşıyayız ama maalesef 7 yıldır devam ediyor. Her krizde de vatandaşa güvenip, bütün külfeti vatandaşın sırtına yükleyerek ‘bu kriz de teğet geçti’ diye kendilerini kandırıyorlar. Bu kriz bizim yüreğimizi delip geçmiştir. Bunun hesabını sormak boynumuzun borcu olsun.”