Muhsin AKIL
Devletin içinde resmi görevlerine rağmen gayri meşru iş yapan, gayri meşru çevrelerle ilişkisi olan, gayri meşru işlere göz yuman birçok insanın varlığını çok iyi biliyoruz. Görevlerini rant-çıkar uğruna kötüye kullanarak ekstra paralar kazanırlar. İhale, iş takibi, torpil/rüşvet, adam kayırma, … işe sokma vs. birçok sahadan gelir elde ederler. Biz bunlara devletin içindeki çürük elmalar deriz. Bu tür insanlar her devlette, her toplumda vardır. Her nedense Türkiye’de bir başka yaygındır. Gerçi bu tür insanların varlığına medyada çıkan haberlerden sık sık şahit olmaktayız.
Türkiye’de Ankara merkezli kendilerini ‘devlet’ yerine koyan şahıslar, gruplar ve sivil toplum kuruluşları/örgütleri var! Şatafatlı/görkemli ofisler, lüks (bazıları çakarlı) arabalar, koruma vs. göz boyalamalarla egolarını tatmin eden sözde abiler, reisler, başkanlar var! Çevrelerine psikolojik korku vererek üstünlük taslarlar. Aslında üflesen köpük misali uçup giderler. Devletin resmi kurumları, teşkilatları, istihbarat birimleri bu tür kuruluş ve teşkilatları zaman kaybı yaşamamak pek dikkate alıp umursamazlar. Fakat umursamadıkları bu tür sözde abiler, reisler, başkanlar, kuruluşlar ve teşkilatlar zaman için hem devletin içinde hem de toplumda çürümüş elma gibi kokmaya başlar!.. İşte bu koku devlet işleyişini ve toplumsal huzuru bozmaya başlar…
Aralarında eski/emekli asker, polis, savcı, hakim, bürokrat vs. insanlarla devletin adını kullanarak piyasayı dolandıran bir acayip/tuhaf kişilerin yapmış oldukları işler adeta cerahat kokuyor! Bilhassa kendilerini ‘istihbaratçı’ kisvesine sokarak tanışmış oldukları insanların üzerinde psikolojik üstünlük kurmaya çalışırlar. Ayrıca vatan, millet, bayrak kelimeleri ağızlarında sakız olmuştur! Hiçbirinin vatanla, milletle, bayrakla uzaktan-yakından alakası yoktur. Amaçları tamamen rant/çıkar ve şöhret… Böylesi bir durum bulaşıcı bir hastalık haline gelmiştir. Maalesef bu hastalık görmezlikten gelinerek yayılmasına göz yumulmaktadır. Ayrıca engellenmesinin de önüne geçilmektedir. Çünkü ucu devletin üst kesiminde birilerinin k.ıçına dokunmaktadır!.. Devlet bu konuda özel bir masa/birim oluşturmalı!
Bu millet geçmişte sahte derin devletçilerden bıkmıştı. Fakat piyasada hala yüzlercesi cirit atıyor. Bu tür kuruluşların ve insanların yaptıkları işler arasında iş takibi, torpil/rüşvet, ihale vs. daha sayamayacağımız kar gelir sahaları vardır. Tabi bunlar içinde mafyamatik takılanlar ise cabası… Elbet ki her biri bir yerlerden güç alıyor! Devletin içinde aynen kendileri gibi kişiliği bozuk, çıkarcı, her türlü kirli işe meyilli görevlilere sırtlarını dayayarak bu işleri yapıyor. Yoksa bu kadar cesaretli olamazlar. Devletin içinde bunları koruyan ve kollayanlar (aynen kendileri gibi kişiliği bozuk, çıkarcı, her türlü kirli işe meyilli görevliler) olmasa nasıl nefes alıp-verecekler?!
BİZ bu yazımızla devleti suçlamıyoruz! Devleti uyarıyoruz! Bu tür olaylar, vakalar ve gelişmeler dünyanın her yerinde (her devlette ve her toplumda) vardır. Fakat burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti… Binlerce yıllık tarihin derinliklerinden gelen ‘devletçilik anlayışı’ ile donanmış, ahlak, adap ve töre kuşağını kuşanmış, inanç, birlik-beraberlik, dayanışma ve kaynaşma ruhu ile paklanmış kutsal, milli ve ulvi değerleri olan yüce bir DEVLET ve yüce bir MİLLET’iz… Bizler de böylesi bir devletin ve milletin sıradan fertleri olarak duyarlılık gösterip devletimizi ve milletimizi uyarmak zorundayız. Ayrıca uyarılmak zorundayız! Uyarılarda ve eleştirilere karşılıklı tahammül gerek! Arkasına almış olduğu ‘devlet gücü’ şemsiyesi altında kendilerini uyaranları görmezlikten gelenlerin akıbetleri hiçbir zaman iyi olmamıştır! Tarihte binlerce örneği olduğu gibi günümüzde de örnekleri var. Unutmayın AKSAKALILLAR sizi her daim uyarmakta ve izleyip-gözetlemekte!..