Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Dünya, Emperyalist/Siyonist GÜÇ Tehdidi Altında !..

Bir millette ahlaki, vicdani, insani değerler yoksa o milletten her şey beklenir. Örnek mi istersiniz alın size İsrail, ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkeleri… Zulmü, vahşeti, soykırımı gerçekleştiren ile ona her türlü desteği veren arasında bir fark var mıdır?! Aynen İsrail ve İsrail’e her türlü desteği veren ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkeleri gibi… Para, silah ve güç her kimdeyse egemenlik ona geçmiştir. Para, silah ve güç olmasına rağmen ahlak, vicdan ve insani değerler var ise şayet o güç adil olur. Şayet para, silah ve güç egemenliği yanında ahlak, vicdan ve insani değerler yoksa işte o güç zalim, vahşi, katil olur. Aynen bugünkü İsrail gibi… Aynen bugün İsrail’e destek veren ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkeleri gibi…

Bir millette ahlaki, vicdani,

Muhsin AKIL

Şu anda ‘DÜNYA’ küresel Emperyalizm ve Siyonizm tehdidi altında!.. Emperyalist/Siyonist Güçler, dünyayı topyekün ele geçirip merkezden yönetebilmek için var güçleriyle çalışıyorlar. 1’inci ve 2’inci dünya savaşlarının sebebi neyse şu anda Ortadoğu’da patlak veren (İsrail-Filistin-Hamas) ve İran-Lübnan’a da sıçrayan savaşın sebebi de aynıdır. Bu savaşın yegane sebebi/kaynağı küresel Emperyalist/Siyonist gücün Ortadoğu’da egemenliği sağlayarak tüm dünyaya hakim olma isteğinden kaynaklanmaktadır.

İçinde bulunduğumuz günlerde Ortadoğu’da patlak veren Filistin/Hamas-İsrail savaşı nihayetinde İran ve Lübnan’a da sıçramış bulunmaktadır. O yüzden şu anda dünya diken üstünde ve ‘ateşkes’e odaklanmış durumda. Ateşkes olur mu olmaz mı bilemiyoruz ama bu savaşın devam edeceğinden hiçbir şüphemiz yok! Çünkü bu savaşın müsebbibi ne kadar İsrail olarak biliniyorsa da aslında savaşı kışkırtan, savaşa destek veren ve bölgeye yayılmasını isteyen ülkelerin başında ABD ve İngiltere gelmekte. Ne kadar İsrail’e sadece bir taşeron, kukla ve piyon desek de ABD/İngiltere mi İsrail’i yönetiyor yoksa İsrail mi ABD/İngiltere’yi yönetiyor hala anlamış değiliz!..

NATO, Büyük Ortadoğu Projesi, Arap Baharı İsyanları; Emperyalist/Siyonist egemen küresel güçlerin dünyaya hakim olmak için titizlikle hazırlayıp tatbik ettikleri projelerdir. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte iki kutuplu dünyanın tek kutuplu hale dönüşümü süreci kısa sürdü! Çünkü Rusya’nın yeniden toparlanması, Çin’in, Hindistan’ın ve bazı orta ölçekli ülkelerin (Türkiye vb.) güçlenmesi Emperyalist/Siyonist küresel güçleri olağanüstü rahatsız etti. O yüzden İsrail ve İsrail’e destek veren Emperyalist/Siyonist güçler yeni projelerini şu anda Ortadoğu’da (hem de Filistin toprakları üzerinde ki Gazze’de) gerçekleştirmek için düğmeye bastılar.

Dünya’ya hakim olabilmek için Ortadoğu’nun ele geçmesi gerekiyordu. Bu yüzden önce Irak’ın sonra Suriye’yi parçaladılar. Nihayetinde 2002 yılında Condoleezza Rice’in Türkiye’nin de içinde olduğu “Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları değişecek” açıklaması günümüze ışık tutmak için yeter ve artar. Nasıl ki Irak’ı, Suriye’yi böldüler şimdi sıra İran’a gelmişti. Sonra da sıra Türkiye’ye gelecek!..

Ortadoğu’ya hakim olabilmek için ABD’nin ilk yaptığı şey bölgede ‘vekil güç’ olarak PKK/YPG, IŞİD/DEAŞ gibi terör örgütlerine her türlü desteği verip yeri ve zamanı gelince kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktır!  IŞİD/DEAŞ terör örgütüne ne kadar illegal/gizli destek verseler de PKK/YPG’ye aleni/açık destek verdiler. Şu anda bile Filistin/Hamas-İsrail savaşı sebebiyle olası İran ile bir savaşta bu örgütleri kullanacakları o kadar aşikar ki… ABD, olası bir İran savaşında PKK/YPG’yi kullanacağını itiraf etmiştir. Elbet ki IŞİD/DEAŞ’ı da gizlice kullanacaktır. O yüzden PKK/YPG Suriye’deki kamplarda ellerinde tuttukları IŞİD/DEAŞ teröristleri serbest bırakıyorlar.

Dünyada 15 milyonluk Yahudi nüfusu, 8 milyara yaklaşan dünya nüfusunu kontrol edecek bir sistem kurmuş! Yani, 15 milyonluk Yahudi, 8 milyarlık insana kafa tutuyor! Ya da 15 milyonluk Yahudi 2 milyarlık Müslümanla savaşıyor! Bundan 76 yıl önce İsrail/Filistin toprakları üzerindeki Yahudi nüfusu bir hayal edin. Ya da 1948’de İsrail’in toplam nüfusu 2 milyon 65 bin… Bunun 1 milyon 425 bini Arap/Filistinli… 650 bini Yahudi… Şu anda İsrail nüfusu 10 milyon tahmin ediliyor. Yüzde 75 Yahudiler, yüzde 25 Filistinli/Araplar… Yani, 7,5 milyonu Yahudiler, 2,5 milyonu Filistinliler oluşturuyor. Aynı şekilde İsrail 1936, 1948 ve yıl 2024’te Filistinlilerin topraklarını nasıl parça parça ele geçirdiğini de çok iyi düşünün. Demek istediğimiz bundan 100 yıl önce İsrail diye bir devlet var mıydı?! Ya da şu andaki İsrail/Filistin toprakları üzerinde ne kadar Yahudi vardı?! Aradaki korkunç farkı hesap edin ve işgalci, katil, soykırımcı İsrail’in nereden nereye geldiğini bir bakın…

Emperyalist/Siyonist küresel güçler dünya egemenliğini sağlayabilmek için ABD, İngiltere, İsrail ve bazı Avrupa ülkeleri üzerinden silah/savunma sanayi, ilaç/sağlık ve tarım/gıda, enerji/doğalgaz/petrol hakimiyetlerini ellerinde tutuyorlar. Ayrıca dünya para piyasasını dolar üzerinden kontrol ediyorlar. ABD Merkez Bankası FED Siyonist Yahudilerin kontrolünde…

Siyonist Yahudi Devleti İsrail’in bilim, tıp, tarım/gıda, ekonomi, enerji, biyoteknoloji, bilgisayar, yazılım, robotbilim, oyun vs. birçok alanda yeni keşif/icat/buluşlar gerçekleştirerek nasıl Nobel ödülleri aldığı, arkasındaki ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinin vermiş olduğu destekten çok iyi anlaşılmıyor mu?!

Yahudiler dünyada paraya hakim oldukları için elbet ki üretime de hakim oldular. Üretime hakim olan zaten tüketim ağını ele geçirmiştir. Yani, insanlığın her türlü ihtiyacını da çok rahat kontrol edebilir. Aynı zamanda dünyadaki nakitsiz (Viza, Mastercard, UnionPay vs.) tüm ödeme sistemleri Siyonist Yahudilerin elinde. Ayrıca yazılı, sözlü, görsel, sosyal vs. tüm dünya medyasını yönetip-yönlendirebiliyorlar. Facebook, Instagram, Twitter vs. üzerinde adeta küresel diktatörlük kurmuşlar.

Walt Disney, Time Warner, Vivendi, Redsttone Universal Stüdyoları, New World Entertainment, DreamWorks gibi dünyaca ünlü şirketlerin CEO’ları veya sahipleri Yahudi.  Rupert Murdoch, Fox Tv ve Fox Film, Sony Picture, ABC, CBS, NBC, CNN, HBO, TNT, Turner, Sports Illustrated, Time Warner, New York Times, Wall Street Journal, Times, Economist, Foreign Policy, Bild gibi birçok dünyaca ünlü şirketlerin sahipleri, ortakları veya yöneticileri Yahudi…  Teva/İsrail, Pfizer, Novarts gibi Yahudi ilaç firmaları… Silah/Savunma şirketleri arasında IAI, Elbit Systems ve Rafael Advance Defense Systems…

Dünyadaki tarım/gıda sektörüne yön veren ve fiyatları belirleyen 5 büyük firma var.  Cargill, ADM, Bunge, Louis Dreyfus ve Haifa gibi firmalar…  Cargill ve Haifa firmalarının etkin özellikleri vardır. Cargill, ABD merkezli çok uluslu bir firma. Haifa ise İsrail merkezli çok uluslu bir şirket. Dünyadaki bu 5 firmayı yönlendiren gücün perde arkasında Yahudiler var. Cargill enerji, tuz, nişasta, çelik ürünleri sağlarken Haifa ise Potasyum Nitrat, Özel Bitki Besin Maddeler ve Endüstriyel Kimyasallar üzerine dünyada geniş bir ağa sahiptir.

Dünyada Yahudi filozoflar/felsefeciler, düşünürler, bilim adamları arasında başta Karl Marx ve Thodore Herzl olmak üzere Albert Einstein, Baruch Spinoza, Claude Lévi-Strauss, Hannah Arendt, Herbert Marcuse, Judith Jarvis Thomson, Walter Benjamin gibi ünlü isimler var. Thodore Herzl ile birlikte Siyonizm tohumları ekildi. Bugünkü İsrail devleti Siyonist Thodore Herzl’in Yahudi Doktirini fikirlerinden doğmuştur. Hatta Yahudi Devleti isminde bir de kitabı vardır. Thodore Herzl 1800 küsürlü yıllarda 2.Abdülhamit’ten toprak istemişti. Ya da satın almak istemişti. 2 . Abdülhamit’in cevabı “Biz bu toprakları kanla aldık ancak kanla kaybederiz” sözü ile Thodore Herzl hayal-kırıklığına uğramıştı. Ne zaman ki Osmanlı parçalandı, Thodore Herzl harekete geçti ve bugünkü İsrail devletinin temelleri atıldı.

Hollywood’un sahibi Yahudilerdir. Hollywood’da Yahudilere ve İsrail’e karşı gelen, eleştiren veya olumsuz yorum yapanların başına herşey gelebilir. Aynen dünya ünlü film yıldızları Marlon Brando ve Mel Gibson’ın başına geldiği gibi. Marlon Brando 1995’te“Hollywood’un sahipleri Yahudi. Bu konuda insanlar hassas olmalı çünkü, Yahudiler herkesi sömürüyor.” Sözlerinden sonra büyük bir ambargo ile karşılaşmıştır. Aynı şekilde Mel Gibson da “Tutku”/(PHassion of the Christ) filmi ile Amerika Yahudi lobilerinin öfkesini üzerine çekmiş ve anti-semitizm ile suçlanmıştır. Sadece bu iki örnek bile Hollywood’un Siyonist Yahudilerin elinde olduğunu izah etmeye yeter. Yani, Hollywood’un sahibi Yahudiler diyebiliriz!..

Hollywood, yapmış olduğu birçok sinema filminde Hitler’in Yahudilere yapmış olduğu zulüm, işkence ve soykırım konusu işlendi. Dün soykırıma uğrayan Yahudiler bugün Filistin halkına aynı vahşeti, zulmü ve soykırımı yapıyor! Hollywood 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’deki zulmünü, vahşetini ve soykırımını konu eden bir film yapsa ya!.. Holwood’da bırakın böyle bir film yapmak, böyle bir film yapmayı aklından geçiren ya da böyle bir film yapma düşündüğünü ifade eden veya böyle bir film yapma planı olan ki teşebbüs eden kim olursa olsun aynı anda aforoz edilir, dışlanır ve bir daha Hollywood’dan içeri bile giremez.

Görüldüğü gibi dünya, her yönüyle Emperyalist/Siyonist İsrail’in tehdidi altına girmiştir. İsrail ve destekçilerinin (ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkeleri) kültür emperyalizmi başta olmak üzere her türlü ahlaksızlık, vicdansızlık ve adaletsizlik üzerine inşa edilen zulüm, vahşet, soykırım zihniyeti artık dünyanın her yanını sarmıştır. Şu anda İsrail’in Filistin halkı üzerinde yapmış olduğu zulme, vahşete ve soykırıma DUR diyebilecek hiçbir güç çıkmadı! Çıkmak istemedi! Çünkü İsrail ve müttefiklerinin gücü çok iyi biliniyordu. Gerçi İsrail gücünü ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinden alıyordu. Yoksa Emperyalist/Siyonist güçler desteklerini çektikleri gün İsrail tek başına kalır. Ve bir günde tuzla-buz olur! İsrail’e diş bileyen İran ve diğer ülkeler bu gerçeği çok iyi biliyorlar. Bildikleri için de her attıkları adıma, her hareketlerine ve her sözlerine çok dikkat ediyorlar.

Artık İsrail, Filistin/Hamas ve İran’ın tüm kırmızı çizgilerini çiğnedi. Gerçi İsrail çiğnenecek kırmızı çizgi bırakmadı. Ahlakın, vicdanın, insanlığın tüm kırmızı çizgilerini çiğnedi. İnsanlığın tüm evrensel değerlerini çiğnedi. Yahu, Yahudiliğin (ki kendi) kırmızı çizgilerini çiğneyen bir millet başkasının kırmızı çizgilerini mi çiğnemeyecek… Ülkelerin, milletlerin, toplumların kırmızı çizgileri kutsaldır. Bir milletin namusu, şerefi, haysiyeti, özgürlüğü çizgileridir. Aynı zaman da bir milletin kültürü, milli ve ulvi değerleri, vatanı/toprağı, bayrağı da kırmızı çizgilerinin yekününü teşkil eder. İşte İsrail Filistinlilerin bütün bu kırmızı çizgilerini çiğnemiştir. Zaten yıllardır da çiğnemektedir. Sadece Filistinlilerin değil İran başta olmak üzere Lübnan ve diğer komşu ülkelerin de kırmızı çizgilerini çiğnemiştir. Şimdilik ses çıkartabilen İran, Lübnan/Hizbullah, Yemen/Husiler… Fakat İsrail ve ona destek verenlerin bir hesabı var ise Allah(cc)’ın da bir hesabı vardır. Mutlaka ve mutlaka İsrail hüsrana uğrayacaktır. Ve aynı akıbeti ona destek verenler de yaşayacaktır. Bir gün gelecek ADALET yerini bulacak. Hakkın/Doğru’nun GELDİĞİ bir yerde BATIL/ŞER asla barınamaz.