Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Dünya Kadınlar Günü…

Refik Halit Karay “Latinleşmiş halk böyledir, yaygaracı, telâşçı, bol hareketli ve gevezedir” der.

Türkler bir zamanlar dünyaya “az konuşan insanlar” olarak ün salmışlardı. Acaba latinleşmeyen, eski cibilliyette kaç Türk kalmıştır?

İstanbul’un en mübarek semtinde, hergün binlerce insanın ziyaret ettiği Eyüp Sultan türbesinde Sultan Abdülaziz tarafından hazırlanmış nefis bir hat levhası vardır:

«Selamet’ül insan fi hıfz’il lisán…» Mánâsı, “insanın selâmeti dilini tutmasındadır” olan bu hadîs-i şerîf’i akıl sahiplerinin iyi bellemesi gerek.

“Dilini tutmayanın deliği olmaz” derdi merhum annem… Yàni diline hâkim olamayanın başını sokacağı bir yer olmaz, hiçbir yerde barınamaz…

Gevezelik gıybetsiz olmaz. Gıybet ise büyük günah, mü’min kardeşinin ölüsünün etini yemek kadar kerih.

Gevezelik ille de konuşarak yapılmaz. Yazarak da gevezelik edenler vardır. Sürü sepet kelâm eder herif, toplasan mevzusu fındık kabuğunu doldurmaz. Yazdıklarının ekserisi laf ola beri gele cinsinden laklakiyattır.

Şanlı şöhretli biri amma, köşe yazarından ziyade «köşe yazar». Dalkavukların «laf olsun kese dolsun» kıratındadır yazdıkları… Yandaşlarını yağlar, karşı tarafa küfürler savurur…

Bir Mehmet Akif mektubu okuyunuz. Ya da merhum istiklâl şairimizin bir hutbesini okuyunuz. Sağolsun Ertuğrul Düzdağ bunların bir külliyat halinde neşrini sağlamıştı. Kaç kişi okudu acaba? (Necip Fazıl Kısakürek’ler, Mehmed Şevket Eygi’ler son numunelerdi cümlesinin mekânı Cennet olsun)

Okurken rü’yâ âleminde miyim dersiniz. Bu insanlar nerede yetişmiş? Nasıl bir edebiyat tahsili almışlar?

Bu adamlar yazar ve şairse günümüzdekiler, bizler neyiz?

Günümüz yazarlarına bu sualler muvacehesinde bakalım şimdi:

Evvelâ bunları ikiye ayıracaksınız… 1) Gevezelik edenler 2) Bir şeyler demeye çalışanlar… Sonra 2’inci kategoridekileri sınıflandırmanız gerekir.

1) İdeolojisi bütün aklî melekeleri bastırmış holigan ve sapık taife, 2) Aklı başında memleketi ve meseleleri ile dertli kalemler… 3) Kiralık tetikçi kalemler…

* * *

Genel ahlâk ve kamu vicdanına aykırıdır hayatları. Sokaklarda sürter, námûs ve hayá gibi insanî hasletlerden nasibsizdirler.

Genç kızları baba ocağından kaçmaya teşvik ediyor böyle bir mübtezel… Mübtezel, yàni ortalık malı… 

Bunlar sivri, nahoş şeyler yazdıklarında saftiriklerin kendilerini takdim edeceğini bildikleri için bu cüreti buluyorlar. Sudan fırlayan görülür de derya içre mâhîleri görmez insanoğlu…

Toplumu kin ve düşmanlığa tahrik cezaî bir suçtur kanunlarımızda. Lâkin bunlar gibi toplumu ahlâksızlığa tahrik edenler (şu bozuk lâik ve seküler düzende) mâsumdur!..

Umumi evlere düşmüş bedbaht kadınlara sorunuz, hiçbiri hayatından memnun değildir. Sokağa kaçmış kaç genç kızın hayatı güzel olmuştur? Ya intihar eder, ya da kötü yollara düşüp per perişan olurlar…

Türkiye kadınlarının aslında ciddî bir problemleri yok. Olanların düştüğü halin müsebbibi de bu hayásız takımdır. Erkekleri azdırıyorlar, yuva saadeti yok ediliyor sonra gelsin problemler…

Kadın dişi kuştur bizde. Yuvayı yapar. Yıkan ise, genelde erkek olur. Doğrudur, fakat erkek de durduk yere yıkmaz yuvasını. Önce içkiye fışkıya mübtelâ edilir, sonra karıya kıza…

Evden yàni o saadet yuvasından bir kez soğudu mu artık o da erkek bir mübtezel olur çıkar. Onun da sonu ya intihar ya da sokaklarda ölmektir.

Muhterem okur, sen sen ol, hayırlı ve faydalı olanı takdim et. Aksini yaptığında Allah indinde sorumlu olacağını unutma!..

Dünya Kadınlar Günü falan hikâye. Kadının derdi kimsenin umurunda değil. Bilakis kadının dertli olmasıdır gayeleri… 08 Mart 2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER