İYİ Parti İzmir Milletvekili, Kalkınma Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özlale ;
Enerji bağımsızlığına karşı değiliz. Akkuyu’ya karşıyız! Neden mi?
1) Akkuyu bütün unsurları ile ithal bir proje. Bizim topraklarımızda, bütün riskleri bizim aldığımız ve üretim teknolojisini bilmediğimiz bir enerjiyi ithal ediyoruz. Bu açıdan Akkuyu milli bir enerji politikasına hizmet etmekten ziyade, verilen aşırı imtiyazlar sebebiyle tam bir dış politika aparatına dönüşmüş durumda.
2) Akkuyu, enerji bağımlılığını azaltmaktan ziyade arttırabilir. Doğalgazda yüzde 44’lük bir oranda Ruslara bağımlılığımız mevcut iken, Akkuyu projesiyle birlikte bağımlılığımız yüzde 50’yi aşacak.
3) Akkuyu Projesinde, toprak bizim ama varlık Rusların. Projenin sahibi Rosatom, Türkiye ile birlikte Hindistan, Finlandiya, Mısır, Belarus, Macaristan ve Çin gibi ülkelerde de nükleer santral inşa ediyor. Ancak ilginç bir nokta var: Sadece Türkiye’deki santral kendisine ait. Akkuyu projesi, dünyada “Yap-sahip ol-işlet” modeline göre yapılan ilk nükleer santral projesi olması nedeniyle de dikkat çekici.
4) Projenin planlaması endişe verici. Örneğin; projenin ilk ünitesinin açılış tarihi olarak 2025 yılı planlanmış olmasına rağmen, seçim sürecinde alelacele tesise yakıt getirildi. Açılışın normal zamandan daha öne çekilmesi, yapım, malzeme tedariki ve insan hatalarını da beraberinde getiriyor. Yani, iç politika malzemesi yapmak için çok büyük bir risk alınıyor.
5) Proje beraberinde teknoloji transferi de getirmiyor. Santral inşaatında görev alan taşeron firma IC İçtaş İnşaat ve San. A.Ş. çalışanları, kaba inşaatın bittiği ve tam da reaktörün koruma kabı ve diğer stratejik bilgi içeren aşamalarına gelindiği bir sırada kapı dışarı edildi.
O yüzden tekrarlamakta fayda var: Enerji bağımsızlığına karşı değiliz. Bizim topraklarımızda, teknolojini bilmediğimiz, bütün risklerini aldığımız ve hiçbir şekilde bizim olmayan Akkuyu’ya karşıyız!