ETEM SEVİK
Konuk Gazeteci ve Yazar
YAŞAMIN İZİ
Herhangi bir durum karşısında mesela diyelim rüzgar çıktı, üşümemelisin! Bu zaman mevsimine göre giyinmeli öyle dışarı çıkmalısın. Örneğin kazak üzerine palto giyinmelisin. Tişört üstüne hırka almalısın. Kazak üstüne bir kalın giysi giymeden de hareket edebilirsin. Bu yolla hem üşümez, terlemek ve sıkılmazsın. Doğru kararı aklın, hislerinin yönlendirmesi ve isabetli ön görüşünle verebilirsin tabi.
Hani evini nasıl çok iyi biliyorsan, öyle iyi tanıdığın bir yerde ki, bu bir çevre yada alan da olabilir; Karşılaştığın küçük ve büyük değişikliklere de kendini hazırlamalısındır. Yoksa değişimler hayatına yansır. Bir mekansa burası mesela ayağın yenilenen paspasa takılır ve yere düşebilirsin. Veyahut düzenlemesi yeni yapılan bir arazide aracınla bir sulak alana düşme tehlikesini yaşayabilirsin. Bu örnekte iyi bir durumda olsun; Daha önce hiç rast gelmediğin veya karşılaştığın halde dikkatini çekmeyen bir kıza veya bir beyefendiye gönlünü kaptırabilirsin.
Dünyayı yürüdükçe ve kendi etrafımızda döndükçe adımlıyoruz. Öne, arkaya her yöne yürüyoruz. Hepimiz kendi yürüyüşlerimizi kendimize göre yapıyor ve sebep ve sonuçlarını kendimiz deneyimliyoruz.
Sözgelişi hava neyse o. Ne ki, insanda ve her şeyde eksik ve fazla, iyi ve kötü arayışımız devam ediyor.
Beni yaşama çağıran ne varsa suyundan ve huyundan ben kendim olarak karşılarım hayatı. Gerçekten insan sıcaklığımı, saygıyı, sevgiyi, hürmeti, sabrı ve soğukkanlılığımı muhafaza ederek.
Dünya yüzüme güldüğünde bir şeyde mutluluğum olur. Başıma kötü bir şey gelse yorulur zihnim ağırlığınca üzülür kalbim. Fakat daha güçlü çıkarım huzursuzluktan ve kargaşadan ve ben daha bir insan olurum, daha bir adam.