Four Seasons Hotel

Four Seasons Hotel, Sultanahmet Câmii yakınında, Osmanlı döneminde Cezaevi olarak kullanılmış tarihi binanın otel yapılmış halidir.

Bu muhteşem tarihî binayı bizlere ilk defa merhum Mehmed Şevket Eygi (Allah ondan razı olsun, gani rahmet eylesin) tanıtmıştı. Evine ziyarete gitttiğimizde görmüştük. Üstâd “bu bina bir zamanlar Cezaeviydi, bakın Osmanlıca olarak da “Dersaâdet^[1] Cinayet Tevqıfhanesi” yazıyor hálâ” demişti.

Düşünün Osmanlı bir cezaevi yapıyor o denli şık ve sağlam bir bina yapıyor ki, gelecek nesiller bunu beş yıldızlı bir otel yapıyorlar… Osmanlı deyince dudak bükenlere bundan a’lâ ders mi olur?

Eda Taşpınar isimli bir mankenin bu tarihî mekândaki mescidde yàni Four Seasons Hotel Sultanahmet’in içinde yer alan mescidde, çektirdiği yarıçıplak fotoğrafını sosyal medyada yayınlaması haliyle tepki çekti.

Eda isimli karı, Four Seasons Hotel Sultanahmet’in içindeki tarihi camide çektirdiği uygunsuz pozuna”mutlu yıllar sevgililerim”  diye bir not da eklemiş..

Tepkiler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı «halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama» suçundan karı hakkında resen soruşturma başlatmış.

Four Seasons Hotel yönetimi de gelen tepkilerden ürkmüş olmalı ki, Otel Müdürü Serap Akkuş da bir yazılı açıklama yapmak zorunda kaldı:

“Otelimiz içinde bulunan ve kadim tarihimizin önemli simgelerinden biri olan otelimizin mescidini ziyaret eden bir kişinin çektiği ve sosyal medya üzerinden paylaştığı fotoğraflar halkımızı olduğu gibi bizi de derinden üzmüştür. Bilgimiz dahilinde olmayan bu fotoğrafı ve değerlerimizle örtüşmeyen durumu tasvip etmediğimizin, tasdik etmediğimizin herkesçe bilinmesini arzu ederiz.”

Karı bu şerefsizliği bir kilisede yapmış olsaydı dünyayı başına yıkarlardı. Oysa bu hadise sonrasında en fazla yalandan bir ceza ve adlî takip şartıyla falan denilerek mankenliğine kaldığı yerden devam ettirilecek.

Gel gör ey gazi Hünkâr, ne günlere kaldık, eserleriniz üzerinde ne rezillikler icra ediliyor ve halkımızın tepkisi ne kadar da cılız.

* * *

“Altı (6) yaşında gelin” meselesiyle hayli meşgul olmuştuk. Meğer köylerdeki beşik kertmesinin bir başka şekliymiş. Yàni kadın o yaşta iken ne gerdek var ne gerçek karı koca ilişkisi. Bakalım dâva nasıl sonuçlanacak ceza Yargıtay’dan tasdik alacak mı?

Anlatacağım misâl ise İngiltere’de yaşanmış. Adamın biri internet ortamında tanıştığı 12 yaşındaki kız çocuğuna randevu vermiş. Haberi kısa bir video ve “sapığa kızın babasından unutulmaz ders” başlığıyla vermişler.

Randevuya kızı yerine kendi giden baba, herifi darp edip sonra köpeklerine adamı ısırmaları için sesleniyor. Bir yandan video çekerken bir yandan da “yaa, böyle” gibi laflar eşliğinde herifin dehşetli korkusunu da kaydedip sosyal medyada yayınlıyor!. Yàni utanmıyor, nedeni öğrenildiğinde ne olur diye düşünmüyor. Belki de sırf o video uğruna yapmıştır bunu. Para para para…

Haberi neden mühimsedim? Çünkü benzerleri bizde de oluyor. Bendeniz, ana babalara önce kendi kızlarına öfkelenmelerini tavsiye ediyorum. Hani malûm meşhur bir atasözümüz var:

“Kancık köpek kuyruğunu sallamasa erkek köpek peşinden gitmez…”

Çocuklarımıza daha beş yaşına gelmeden cep telefonu alıyoruz, ilköğretim çağında (üstelik devlet destekli) bilgisayarlı eğitim yaptırıyoruz ya.

Bu durumda da “aferin, böyle devam edin mankafalığa” diyorum. 05.01.2023

——————————————————-
^[1] Fars. der “kapı” ve Ar. sa‘ādet ile der-i saādet’ten; “Saâdet kapısı” anlamına geliryor. Osmanlı döneminde İstanbul için kullanılmıştır.