Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Galip olan mü’minlerdir

Bu haberin fotoğrafı yok

Müslümanlara Uhud’da bir mağlubiyet, acı ve yara dokunduğu gibi, Bedir’de de müşriklere benzeri bir mağlubiyet, acı ve yara dokunmuştu.

Fakat müşrikler yenilmeleri sebebiyle zafiyet göstermemişler, cesaretlerini yitirmemişler, yeniden savaşmak üzere hazırlık yapıp Uhud’a gelmişler ve belli bir başarı da elde etmişlerdi.

Halbuki müslümanların bu hususta çok daha azimli, cesaretli ve kararlı davranmaları gerekir. Çünkü mü’minler, Allah’a ve âhirete iman gibi müşriklerde olmayan büyük nimetlere, şehîd olmak (bütün taksiratları affedilip doğrudan Cennet’e gitmek gibi ulvî bir istikbâle, nimetlere) sahiptiler. Nitekim bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır:

“Düşmanınız olan o kavmi, toparlanmalarına fırsat vermeden takip etmekte gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da sizin gibi acı çekiyorlar. Üstelik siz Allah’tan, onların ummadıkları şeyleri umuyorsunuz. Allah, hakkiyle bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.” (Nisâ 4/104)

Başka bir âyet-i celîlede (Ey mü’minler), gevşemeyin, mahzun olmayın, Siz eğer (gerçekden) mü’min iseniz (düşmanlarınıza gaalib ve onlardan) çok üstünsünüzdür” (Âl-i İmrân Sûresi, 139. àyet) buyurulur.

Kâfirler bir savaşta galib görünseler de aslında mağlupturlar. Zira Allah indinde galib olan daima mü’minlerdir. Kâfirlerin başarısı mü’minlere bir imtihan ve ikazdır.

Büyük İslâm İlmihali isimli meşhur eserin müellifi Ömer Nasuhi Bilmen hocaefendi, ünlü meâlinde «galib» kelimesini “çok yükselmiş olan (gerçek üstün olan) diye kaydetmiştir.

Şimdi buraya bir kayıt düşelim:

Bizler gerçekten mü’min miyiz, değil miyiz? Gerçekten mü’min isek hiçbir mağlubiyet bizi dâvamızdan vazgeçiremez, maneviyatımızı yıkamaz, moral denilen ahlâki yapımıza bir zarar veremez.

TÜSİAD durup dururken mi yaptı şu vesayetçi açıklamayı?

Bizler gevşememiş olsak bu açıklama yapılabilir miydi?

Ak Parti 2002’den bu yana iktidarda.

Müslümanlar giderek rahatladılar. Fakat bilahare bu rahatlık rehavete döndü, müslümanlar gevşediler.

Sanki ilelebet Müslümanlara bir musibet çatmayacakmış gibi keyf içinde savaşı unutmuş olarak yaşamaya başladılar. Oysa bu savaş kıyamete kadar bitmeyecek bir savaştı.

Ne tarihten bir ibret aldık, ne Kur’ân’ın ikazlarına kulak verdik…

TÜSİAD açığı yakaladı ve hemen ortaya atıldı. Fırsatı ganimet bildiler.

“Şeriatçi Cumhurbaşkanı olmaz” naraları attılar.

Tıpkı Gezi kalkışmasında yaptıları gibi kadeh tokuşturup “bu iktidarı deviriyoruz” diyorlar.

Aralarından biri çıkıp protesto etti ama hemen her darbenin destekçisi bu kuruluş, eskiden olduğu gibi yine iktidarla kedi fare oynamak istiyor. Ama yağma yok.

Başkan Erdoğan bunlara ciddî bir fırça attı. Fakat yetmez. Milletçe her zaman hazırlıklı olmalı ve bu vesayetçilerle yegan yegan savaşılmalıdır. Her yerde, her fırsatta vesayetçilerin içyüzünü anlatalım.

Maalesef Türkiye’nin iş dünyasında iriler Türkiyelilik şuurundan uzak, millî vicdana, maneviyata yabancı, hattâ birçoğu düşmandır.

Çalışan kazanır. Kur’ân bize galibiyetin (bizimle düşmanlarımız arasında) döndürüleceğini bildiriyor. Yàni bugün biz yarın onlar galip gelebilir ancak mü’minler her daim galibtir eğer gerçekten mü’min iseler. 16.02.2025