Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Gazeteci katilleri…

(2 Ekim 2018’de) Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın emriyle Gazeteci Cemal Kaşıkçı Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na çağırıldı ve orada yok edildi…

Adamın içeri girdiğini gösteren kamera kayıtları var fakat çıktığına dair yok! Gazeteci Cemal Kaşıkçı sırra kadem basmıştı yàni. Sonra sır ortaya çıktı. Adamcağız içeride öldürülmüş ve cesedi de yok edilmişti…

ABD’nin merakla beklenen raporunda, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Kaşıkçı’nın öldürülmesini onayladığı ortaya çıktı. Raporun ardından 76 Suudi Arabistan vatandaşı için yaptırım kararı alınırken, ABD Başkanı Joe Biden’ın Prens Selman hakkında yaptırım kararı almayacağı ifade edildi.

Sıkar tabi… Altun yumurtlayan tavuk kesilir mi? Onca petrolden vaz mı geçsin yıllardır dayılıklarını üstlenmiş Amerikano…

* * *

Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’yi askerî darbe ile devirip kendini başkan ilân eden şerefsiz diktatör es-Sisi’nin de benzeri bir marifeti yansıdı basına…

Darbeci diktatör Abdülfettah es-Sisi’nin, telefonla bizzat uyardığı yàni “bak koçum sonun iyi olmayacak” dediği gazeteci Cemal el-Cemel de adaşı Cemal Kaşıkçı gibi ortadan kayboldu.

Bir gazeteci daha sırra kadem basıyordu yàni…

Büyük ihtimalle doğru çıkacak iddialara göre, Mısır Gazeteciler Sendikası üyesi gazeteci Cemal el-Cemel, İstanbul dönüşünde, Uluslararası Kahire Havalimanı’nda gözaltına alındı ve Cemal Kaşıkçı gibi yok edildi…

İngiltere merkezli “Arap Organization” sitesinde yer alan habere göre, Cemal 2014 yılında Mısır merkezli “Mısır el-Yevm” gazetesinde yönetim şeklini tenkid eden bir yazı kaleme almış, sonrasında ise diktatör Abdulfettah es-Sisi tarafından (İstanbul’a giderken havalimanında) aranıp 20 dakikalık bir  konuşma ile “uyarılmış!..”

Amerika bu gazeteciye de sûretá sahip çıkar belki. Lâkin eminim tıpkı adaşı Cemal Kaşıkçı gibi onun da akıbeti meçhul kalacak… Belki yıllar sonra “cinayetin faili Sisi’dir” denilecek ancak herhangi bir müeyyide ya da moda tâbirle “yaptırım” uygulanamayacak!..

* * *

Gazetecileri öldürmek darbecilerin, diktatörlerin işidir. Kimi zaman da böylesi vesayet rejimlerinde gazetecileri öldürmekten beter ederler. Meselâ merhum Mehmed Şevket Eygi üstad defalarca mağdur edilmişti.

Bir yazısında anlatmıştı: “1962’de “Zulümlerin en şenii ve alçakçası kanunların gölgesinde yapılandır” başlıklı yazım dolayısıyla paldır küldür tutuklandım, elim bir hırsızın eline kelepçeli olarak Sultanahmet parkından yürüyerek geçirilip Sultanahmet cezaevine atıldım. (…….) İlk celsede tahliye edildim ama 99 gün (dile 99 demek kolaydır ama siz bir de yatanlara sorun) ceza çekmiş oldum…

(Yıllar sonra yine aynı zulüm) “1984’te, Sağmalcılar cezaevinden, ellerim ayaklarım zincirli olarak sevk otobüsü ile Gerede cezaevine 25 mahkûm ile birlikte nakl edildim. Yolda su, ekmek, ilaç vermediler. Yazılarımdan dolayı haksız yere mahkûm edilmiş bir fikir suçlusu idim ama hiç acımamışlardı…”

Gazetecilere yapılanlar devletlerin büyük ayıplarıdır.

Fakat şayan-ı hayrettir ki bu çağda bile en ziyade hak ihlâlleri gazetecilere yapılıyor. Öldürülenler, nâhak yere tutuklananlar, işkence görenler…

Merhum üstad (iki günlük gazetesi kapatılmıştı) ve gazetemizin imtiyaz sahibi Seyfi Uzunkök kardeşimiz gibi gazetesi kapatılanlar, işsiz bırakılıp bir lokma ekmeğe muhtaç hale getirilenler ve daha neler neler.

Gazeteci kılığında vatan hainleri yok mudur? Elbette böyleleri de vardır. Lâkin “vatan hainliği” izafi olmamalı.

Vücudu devlete muzır herif-i nâşerifler; açık, şeffaf bir yargılama ile kamu huzurunda hesap vermelidirler. Keyfe má yeşâ değil. Aksi halde adalet kantarının topuzu kaçar, mülkün temeli sarsılır. 01 Mart 2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER