Yaklaşık 1500 yıldır İstanbul’un sembol yapılarından biri olan Ayasofya, I.Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul’un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezinde bazilika planlı bir patrik katedrali olarak inşa edildi.Peygamber Efendimiz(sav)’in müjdesi doğrultusunda İstanbul, İslam Orduları tarafından birçok kez kuşatıldı.Ta ki 1453 yılında Osmanlı Devleti Padişahı Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar.1453 yılında Fatih Sultan Mehmet, peygamber efendimiz(sav)’in ”İstanbul’u fetheden komutan, ne güzel komutandır.” sözlerine mazhar olarak İstanbul’u fethetti.Fetihten hemen sonra Fatih Sultan Mehmet fethin sembolü olarak Bizans döneminde kilise olarak kullanılan Ayasofya’yı camiye dönüştürdü.Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 24 Kasım 1934 yılında dönemin Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir kararla Ayasofya Camii, müzeye çevrildi.Tabii, 1934’te bu kararın alınmasında o dönemin zihniyetinin yanında önemli bir etken olarak özellikle Bizans’ın destekçisi olan ülkelerin etkisi ve baskısının olduğu kanatindeyim.Ayasofya, müze olduktan sonra birçok defa statüsünün değişerek tekrar cami olup ibadete açılması konusunda tartışmalar oldu.Ancak Ayasofya’nın stasünün değiştirilmesi konusunda ısrar edilmedi.
Ancak son yıllarda Ayasofya’nın Camii olması konusu tekrar gündeme geldi.Bazı kişiler “Ayasofya müze olarak kalsın, hatta Sultanahmet Camisi’de müze yapılsın” dedi, bazıları da “Ortak sembollerimiz, sıkıştığınızda kullanacağınız bir koz değildir” dedi.Bu sözler, bu insanların sığ düşüncelerini ortaya koymaktan başka birşey değildir.Yunanistan Başpiskosu Lerominos, “Türklerin buna cüret edebileceklerini sanmıyorum” dedi.Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Fransa Dışişleri Bakanlığı ve Rusya Ortodoks Kilisesi Ayasofya’nın statüsünün korunması çağrısında bulundu.Ancak bu konunun Türkiye’nin iç meselesi olduğu ifade edilerek 24 Temmuz 2020 yılında Danıştay 10.Dairesi tarafından Ayasofya’nın, Ayasofya-i Kebir Camii adıyla camiye dönüştürülmesi kabul edildi.Bu vesileyle Türkiye’nin uluslararası alanda var olan kendi geleceğini belirleme iradesinin artarak devam etmesini temenni ederim.
YAZARLAR
TÜMÜ
YORUMLAR