Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Gülşen ve mini furyası

Bu sene yaz başından beri, evvelki senelerde hiç görülmemiş şekilde bir mini etek ve mini şort furyası başladı…

Sokaklarda neredeyse her on kadın yahut kızdan beş veya altısı bu şekilde bir giyim tarzı sergiliyor.

Alenen “hayat tarzına müdahale” kaşıntısı. Oysa bu bir etik tartışma konusudur. Yàni felsefî olarak tartışılacak bir ahlâk meselesidir. Kimse kendi ölçüleriyle, “hayır böyledir” diye kestirip atamaz.

Meselâ ben, “senin hayat tarzın milletimizin hayatî ehemmiyetteki değer yargılarına ters” derim. Türkiye İslâm dininin dominant olduğu bir ülke değil mi?

Metroda yanıma bir sarıklı derviş kardeşim oturdu. İçerisi mini şortlu kadın ve kızlarla lebaleb doluydu. Bu kardeşim yol boyunca kafasını bir kez kaldıramadı yerden ve halinden anladım ki müthiş bir ıstırap içindeydi.

Kahroldum. Müslümanlara bu işkenceye kimin “hayat tarzı”nın hakkı var?

Tartışmanın muhafazakâr kanadında, ıstırap çekme bahasına tam bir sükûnet, karşı tarafta ise “al sana” dercesine dik başlı bir çıplaklıkla rest refleksi var. Bunu unutmayın kısaltma olarak ÇRR olarak kullanacağım ileride.

Muhafazakâr kesim elbette sükûnetini korumalı, ÇRR tahriklerine kapılmamalı. Bu bizim üstün vasıflarımızdandır. Müslüman langır lungur hareket etmez. Bir tepki verecekse de seviyeli, vakur ve ciddî, Müslümana yakışır bir tepki olur bu.

Bizim onlardan hemen her konuda yüzlerce farkımız var. Birinci ve bütün farkların temeli, biz Allah’ın dinine göre hareket ederiz, heva ve hevesimize göre değil. Elbette istisnalar, bazı eziklerimiz de var her devirde.

Allah gani rahmet eylesin, Türk tefekkürünün mümtaz şahsiyeti, medâr-ı iftiharımız Cemil Meriç üstâd, bir dergi makalesinde, “Türk aydını fildişi kulesindedir ve “Batılı dostları gücenmesinler diye, hazinelerini gübreyle gizlemeye çalışan çocuktur” diyordu.

Merhum üstâd, «Edebiyat ve Sosyoloji» yazılarında, bu takımın moda kelimelerin büyüsüne kapıldıklarını anlatır: “Her asrın moda kelimeleri var; tanımları yapılmaz bunların, hüviyetleri meçhuldür ama itibardadırlar. Yüzyılımzın gözde kelimesi sosyoloji. Comte’un uydurduğu bu yarısı Latince, yarısı Yunanca ucube, [daha önce uydurulmuş…. REB] ‘içtimâî fizyoloji’ tâbirini tahttan indirir. Ve bir sosyoloji furyasıdır başlar: Bilgi sosyolojisi, spor sosyolojisi, dans sosyolojisi…”

Gülşen isimli popçu defalarca özür dilemişken, birilerinin sözcüleri dört ay öncesinin bu nevzuhur meselesini, yargının yanlış tutumunu da fırsat bilerek siyasî, İslâm ve Müslüman aleyhtarı bir Gülşen’le linç furyasına çevirdiler.

Merhum Cemil Meriç üstâdın bahsettiği ezikler neticede az da olsa seviyeliydiler. Bunlar gübreyle örtmekten beterini yapıyor, hazineler üzerine kendi gübrelerini bırakıyorlar. Eskilerin ezik toplumlarda belki çağdaş misâlleri vardır ama bu zamane sözcülerin dünyada başka misâlini bulamazsınız, yüzde yüz yerlidirler (!).

Mini etek, mini şort furyası bir bakıma da iyi olmuştur. İktidardaki siyasal İslâm belki mánâsını kavrayıp tövbe eder, din güncellemekten vazgeçer.

Anlamayanlara not: 2023 seçimleri… Ben o minilerden siyasal İslâm’a tek oy çıkacağına ihtimal vermiyorum. 27.08.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER