Güneş batarken
Güneş batarken gözleri kısmak gerekmez. Gözlerin kamaşmasına neden olan parlak ışıklardır. Türkiye’ye bakanlar gözler...
Güneş batarken gözleri kısmak gerekmez.
Gözlerin kamaşmasına neden olan parlak ışıklardır.
Türkiye’ye bakanlar gözlerini kısmıyor artık. Hal-i pür melâlimiz ortada.
Bendeniz bunları siyasî bir nedenle yazmıyorum. Bilâkis, siyaset sahnesinde bu ekipten daha iyisi gelebilecek gibi görünmüyor.
Türkiye siyasetçisi ile halkıyla yalanlara teslim. Başımıza ne geliyorsa bundan geliyor. Ne çekiyorsak kendi yalanımızdan çekiyoruz.
Bir arkadaşım vardı, birisinin fikrine karşı çıkacağı zaman lafa “la oğlum ben kendi yalanımdan bıktım...” diyerek girerdi.
Yalan bir sığınak olmuş ruhlarımıza.
Yalan bir kaçış...
Ne sığınak sağlam ne kaçan kurtuluyor...
Doğruluk en büyük hazine, doğruluk büyük servet.
Doğru ve dürüs bir ruha sıkıntı gelse bile daimi olmaz. Allah doğruların yardımcısıdır zira.
Her türlü fanatikliği bırakmalı, dosdoğru olmalıyız.
Kur’ân bize ne buyuruyor?
Hani Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) “beni bu àyet kocalttı (ihtiyarlattı)” buyurdukları àyetiyle neyi emrediyor Allah?
“Festaqim kemâ umirte...” Emredildiğin gibi dosdoğru ol..
Àyetin devamını da okuyalım: “...Beraberindeki tevbe edenler de (doğru olsunlar). Aşırı gitmeyin! Muhakkak ki O, bütün yaptıklarınızı görüp durmaktadır.”
Yàni yalancılar için bir kaçış yok. Kurtuluş da yok. Kurtuluş dosdoğru olmakta.
Türkiye’nin dertlerine çare arıyorsak önce dosdoğru bir durum tesbiti yapmalıyız. Baştan yalanlarla “herşey güzel, tozpembe... durum budur” diyenler çözüm değil, çözümsüzlük, hizmet değil hezimet üretirler.
Türkiye (tüm dünya gibi) pandemi ile beraber sarsılmaya başladı. Lâkin herkes yavaş yavaş vaziyeti kurtarırken biz daha kötüye gittik. Çünkü biz onlar kadar kuvvetli bir ekonomiye ve altyapıya sahip değildik.
Halk arasında “boyunun ölçüsünü aldın mı?” diye bir laf vardır.
Türkiye acaba bütün bu olanlardan boyunun ölçüsünü alabildi mi? Bari bundan sonra dürüst olabilecek miyiz?
Ümidinizi kırmak istemem ama kimse boyunun ölçüsünü almamış. O hâlde daha kötü günler kapıda demektir.
Dürüst olmadıkça, emredildiğimiz gibi dosdoğru olmadıkça asla kazanamayız. Kişi hem kendine, hem çevresine doğru dürüst olacak, dosdoğru olacak.
Biliyorsam budur, başkasını bilmiyorum ben.
Eğri oturup doğru konuşalım. Hal-i pür melâlimizi gizlemekle bir yere varamayız.
Lâkin birileri gibi bunu dışarıya Türkiye’yi şikayet ederek dile getirmek değil anlatmak istediğimiz.
Böyle yapanlar vatan ve millet hainidir, onlardan hiçbir hayır gelmez.08.11.2022