Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere havalanan Kara Kuvvetlerimize ait ‘Cougar’ tipi helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu 8’inci Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş ve 10 askerimiz şehid oldu.
Peygamberimizle (sallallahü aleyhi ve sellem) Kevser havuzu başında buluşsunlar inşá’allah… Fakat bu kaza beni fevkalâde işkillendirdi…
Patlama yok. Yangın da çıkmamış. Motor sağlam… Pilotlar seçilme tecrübeli pilotlar.
Geriye bir tek hava muhalefeti meselesi kalıyor kaza kırım sebebi olarak… Fakat kaza günü hava da pek kötü değil…
«Cougar» yazılımı Fransız bir tayyare… Uydu, frekans, yazılım… Düşünmek gerek!..
Dile kolay, biri korgeneral olmak üzere tam on askerimizi şehid verdik bu elim kazada… Tamam, her hâlükârda takdir-i ilâhîdir.
Fakat Müslüman akıllı insandır. Türkiye Müslümanlarının ise düşman sayısı haddinden fazladır…
Bu durumda kazadır deyip oturamayız. Tamam «Kaza»dır şimdilik. Kesin belgeler yok. Lisánen «Kaza» diyoruz, yüreğimizde derin şüphe var:
Ya bu kaza da, kaza süsü verilerek işlenmiş bir cinayetse…
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu da öyle olmamış mıydı? Osman Paşa da bizim istediğimiz gibi halis muhlis, muhsin bir vatan evlâdı. Bizden, değer yargılarımıza sahip ve mutlemelen de çok şey bilen (terör örgütünün korkulu rü’yâsı) bir komutandı…
* * *
Korgeneral Osman Erbaş’ın, kazada şehit olduğu gün, (4 Mart 2016’da Şırnak’ta yürütülen Hendek operasyonlarında şehit olan Musa Yılmaz’ın şehadetinin 5. Yılında şehidin annesi) Saadet Yılmaz’ı arayarak ‘Şehitlik herkese nasip olmaz, keşke bize de nasip olsa’ dediği ortaya çıktı.
Bu ilâhî bir tevafuktur, yerinin Cennet olduğunun havadisidir…
Burada (silah arkadaşlarımın affına mağruren) vakayla alâkası olmadığı halde önemli bir istihbarat prensibine değineyim yeri gelmişken.
Osman paşamız şehid annesiyle konuştu diye anında plan yapılıp dört beş saat sonra helikopteri (kaza süsü verilerek) düşürülmüş olamaz.
Eğer bir suikast ise bu kaza, mutlaka çok önceden hesapları yapılmıştır. Lâkin yine de şu prensibi her asker ve tüm ricâl-i devlet aklında tutsun:
Kaynağı Kur’ân’dır prensibin. Kur’ân’da Allah (c.c), “ipucu vermeyin” buyurmuştur. İstiklâl marşı şairimiz Mehmed Akif Ersoy’un Safahat’ta yer verdiği bu «ipucu âyeti» Yusuf Sûresinin (12. Sûre) 13’üncü âyetidir:
“Dedi: «Onu götürmeniz muhakkak ki beni tasaya düşürür. Siz kendisinden gaafil, gaafil bulunurken onu kurt (gelib) yemesinden korkarım».
Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona) bu âyete işaretle, “İnsanların hatırlarında olmayanı hatırlatarak onlara ipucu vermeyin. Yakub’un oğulları düşünmezken, ‘onu kurt (gelip) yemesinden korkarım’ diye telkinde bulunduğu için, onlar da ‘Yusuf’u kurt yedi’ (yalanını) söylediler…” buyurdu.
Temel ilke: Fevkalâde tedbirli ve ketum olun. Ser verin sır vermeyin… Etrafımızda hiç ummadığımız kişilerden düşman casusları olabilir. Artık insanlar birkaç küçük menfaat sağlanarak bile satın alınabiliyor!
FETÖ kalkışmasında da gördük ki, hiç ummadığımız bir silah arkadaşımız bile devlete hainlik yapabiliyor hırsı yüzünden.
Adama hak etmediği halde her makam ezelden layık ya, bu uğurda devlet yıkılsa umursamıyor!.. Darbe teklifi alıyor ve anında “emrinizdeyim” diyip entrikalar dizmeye başlıyor…
Sonra rezil rüsvay oluyorlar ama “pişman olmuşlar mıdır?” diye sorun, kesinlikle olmamışlardır. A. Ö ve şürekası şimdi zindanda “nerde hata yaptık” diye düşünüyorlardır…
Riyaset hırsı böyle bir şeydir işte… 07 Mart 2021
YORUMLAR