Milli ruh diyoruz arkasında kumar oynatıyoruz, birde vatandaşımız haram için kuyruğa giriyor.
“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” demezler mi?
Yoksa İslami hükümler mi değişti de biz bilmiyoruz? Yok yok biz değiştik. Sekülerleştik, İslam’a olan samimiyetimizi kaybettik. Ahireti unutup yalancı Dünya’nın oyalayıcı meşgalelerine daldık…
Biz çocuklarımıza milli ruhu piyangoyla mı işleyeceğiz. İşte evladım Türkiye de bir kumar oynatan kurumumuz var çok güzel, büyük paralara hükmediyor. Büyük paralar dağıtıyor lâkin adı milli soyadı piyango, yaptığı iş ise haram biz de buna milli diyoruz mu diyeceğiz…
Ma’mafih rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlık yaptığı dönemde olan bir hadise şöyle cereyan etmiştir;
“Japon eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemiş, Sayın Özal’ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunmuş ve sonuç olarak şunu söylemişlerdi:
“Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok!”
Turgut Özal’ın “Nasıl?” sorusu üzerine şunu anlatmışlar;
“Biz Japonya’da okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız. Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir, dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir ülkemizin gücünü gösteririz.
Sonra da bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagasaki’ ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir ve deriz ki ‘Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için çabalamazsanız sonunuz böyle olur’.”
Bürokratlardan biri atılır “Ama bizim Hiroşima’mız yok ki!”der.
Japon uzmanın cevabı tokat gibi çarpar “Sizin Çanakkale’niz on Hiroşima eder!”…
Biz kumarda milli olamayız. Milli olmak kötü işlerde anılmaz, milli kumarhaneler açacağımıza milli gençlik yetiştirecek bayilikler açmalıyız. Geçmişte piyango kendisine çıkıp da veyahut şans oyunları oynayıp ikramiye kazananların hayatlarını hiç araştırdınız mı?
Hepsi perişan vaziyetteler ne aile kalmış nede etrafında dostları birçoğu perişan bir durumda vefat etmiş…
Haramın binası olmaz haramla atılan temeller her dem çürüktür yıkılmaya mahkûmdur…
Bizi üzen tarafı da bu kumarın devlet tarafından oynatılması…
Normal günlerde piyango kumarının kuyruğu olmadığı için çok dikkatleri çekmiyor.
Lakin yılbaşlarında ki çekilişte büyük kumar ikramiyesini kazanıp başlarına bela almak için benim aziz milletimde gidip sıralarda heder oluyor…
Yağlı urganı kendi boynuna geçirmek için sıra bekliyor.
Ne kadar üzücü ve hasaret içinde olduklarının farkında değiller.
İnsanın piyango kumarına yatırdığı parayla helalini harama çevirdiğinin en bariz örneğidir.
Bu neye benzer bilir mi siniz Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzer…
Eskiden hayırlı işlerde yarışılırdı şimdi dünyevileşen Müslüman toplum haram olan piyango kuyrukların da ve şans oyunların da yarışır oldu…
15 Temmuz da Bir nebze de olsa milli ruhu yakalar gibi olduk fakat gördüğümüz manzara “hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” ne çabuk unutuyoruz demek ki…
Hâlbuki biz bu tarz kuyrukları bilim ve ilim de göstermemiz lazımdır. Eğitim sistemimizi ve din anlayışımızı yeniden gözden geçirmek elzemdir…
Ha batının İslamofobisi ha bizimkilerin yanlış laiklik anlayışı.
Emek olmadan kazanılan para hayır getirmez. Velev ki piyangodan kazandınız ne huzurunuz kalır ne çevrenizdeki hakiki dostlarınız…
O büyük kara para sizi derin karanlık dehlizlerin içine çeker ve orada yok olup gidersiniz…
Sonra eyvah “akıl başa geldi ömür bitti, demir tava geldi kömür bitti” dersiniz iş işten çoktan geçmiş olur… Vesselâm.
YORUMLAR