İktidarı zora düşürmek…

Ak Parti Gurup Başkan Vekili, Özlem Zengin hanımefendinin, TV Net canlı yayınında Ayasofya (eski) imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın hakkındaki bir suale cevap verirken söyledikleri cidden düşündürücüdür.

(Moderatör) Soru: “Boynukalın’ın istifasında dahliniz var mı?”

(Ö. Zengin) Cevap: “Dahlim yok ama Ayasofya’nın özgürleştiğini (!) düşünüyorum…”

Özlem Zengin’e bu cevabı için eminim hemen hepiniz “Ayasofya açıldığında özgürlüğüne kavuştu, daha ne özgürlüğüymüş?” diye ilk tepkiyi vermiş olmalısınız. Bendeniz de öyle düşündüm, daha çok şey de söyleyebilirim ancak hedef isim Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ın söyledikleri yeterli. Tabiî anlayana.

Ö. Z. hanımefendiye Twitter’da cevap veren İslâm Hukuku Profesörü Mehmet Boynukalın evvelâ, “İslâm inanç, ibadet, ahlâk ve hukukuyla hayatımıza sirayet etmediği sürece Ayasofya tam mánâsıyla özgürlüğüne kavuşamaz…” demiş. Sonra da bizlerin (verdiği ilk) tepkiyi) seslendirmiş:

“Ama (Ayasofya’nın) açılması bu yönde bir adımdır inşá’allah… Meselemiz şahsî değil” demiş ve “Allah hidayet versin…” duâsıyla bitirmiş. Allah cümlemizi hidayet üzere sâbit kılsın. Özlem Zengin hanımefendinin İslâmcı feministlerden olduğunu düşünüyorum. Ve Ayasofya’nın özgürlüğüne kavuşturulduğu tarihten sonraki ilk imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ın istifasında bu hanımefendi ve aynı yönde düşünen ricâl-i devletin rolü olduğundan eminim.

İmam Boynukalın, yeni anayasa tartışmaları devam ederken yaptığı başka bir çıkışla daha gündeme gelmişti. Boynukalın “1921 ve 24 anayasalarında devletin dini İslâmdı, lâiklik yoktu. Cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün” demiş ve malûm solak çevrelerde, muhâlefet partisinde gündem olmuştu.

Kahir ekseriyetteki Müslümanlar (ve onların seçtiği Ak Parti iktidarı) Cumhuriyet’i fabrika ayarlarına döndüremiyor ama CHP her fırsatta 1930’lu yılların fabrika ayarlarına dönüyor, dinle kavgasını haykırabiliyor!..

“Ak Parti iktidarı Cumhuriyet’i fabrika ayarlarına döndüremiyor” dedim ama bu cümle hakikati tam olarak ifade etmekten âciz gibi. Zira öyle görünüyor ki bizimkilerde fabrika ayarları niyeti bile yok…

Özlem Zengin, feminist çıkışlar yapmaktan hiç vazgeçmiyor. Başka bir tv kanalında da bahsekonu imamın Kadınlar Günü paylaşımına tepki vermiş,

“Bu paylaşımı yanlış buluyorum. Ayasofya Cami İmamı, böyle bir konuda tweet atmamalı… Kadın – erkek meselesine dair dini de referans yaparak, katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyorum ve bize fayda vermiyor tam tersine incitiyor, kadınları da incitiyor, bu alanda çalışanların yükünü arttırıyor. Ve daha önemli bu açıklamalar siyasetin yükünü artıyor” demişti.

Hanımefendi bu samimi itirafıyla iktidarın en önemli sıkıntısını dile getirmişti. Mertçe söylediği için samimiyeti için teşekkür bile edilebilir. Zira bu kadarını bile yapamıyor bazıları…

İmam Boynukalın, Kadınlara yönelik şiddeti abartarak seslendirip duranları da, “Cinayet cinayettir; cinsiyet değiştirmez; erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin ilkemiz: “Sizin için kısasta hayat vardır” ilâhî düsturudur. Sürekli “kadın cinayetleri” vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan [feminist] bir sloganik medya propagandasıdır” diye yazdığı bir tweet ile ikaz etmişti haklı olarak.

Eminim, Özlem Zengin hanımefendinin (imam) hakkında daha çok söyleyecekleri vardır. Kim bilir? Yalnız Allah bilir. Ve Cenâb-ı Allah İslâm’ı referans almamızı hem de her iş ve eylemimizde emrediyor ve fakat kullanmayı yàni insànları İslâm ile (din ile) kandırmayı şiddetle men ediyor. 13.05.2022