İnebolu Dr.İsmail Hakkı Ayar Hastanesi!
Türkiye’nin ‘İlk Tıp Şehidi’ olarak tarihe geçen Tosyalı Doktor İsmail Hakkı Bey ‘in kahramanlığı ve hayatıyla ilgili önceki makalelerimde değinmiştim. Hatta yakın zamanda yayınlanan ‘İstiklal Yolu’ isimli kitabımın 75’nci ve 76’ncı sayfalarında da gerçek hikayesini anlatmıştık…
Artık vefasız bir toplum mu oluyoruz diye düşünürken , geçtiğimiz Cuma günü güzel bir haber aldık…
Hani bir söz var ya “ Vefa artık İstanbul’daki bir semt adı olarak kaldı” diye…
Meğer öyle değilmiş…
Ne diyor ünlü düşünürümüz; “ Vefa milletin tarlasıdır…”
Şayet sen bu tarlaya güzel tohumlar ekersen gün gelir birileri senin ektiklerini biçer… Biçmeden öteye de unutulmaz , gün gelir birileri hatırlar…
Bunun en güzel örneğini bu hafta yaşadık.
İşte bunca vefasızlığın içinde kendi kendime artık her şey menfaate dayalı hale geldi, vefa’da İstanbul’daki bir semtin adından ibaret kaldı diye düşünürken sayıları çok az da oldu vefalı insanlar hala varmış…
Büyük Önder Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı öncesi; “ Ya İstiklal Ya Ölüm” diyerek bu vatanın kurtarılması için son kozunu oynamasını istediği o zorlu yıllarda canını ve hayallerini veren Tosyalı Doktor İsmail Hakkı Bey, İnebolu’nun zayıf düşmemesi için mücadele verdiği o dönemde kolera salgınına yakalanarak henüz hayatının baharında şehit düşmüştü. Aslen Tosyalı olmasına rağmen de İnebolulular da çok sevdikleri Dr.İsmail Hakkı Bey’in cenazesini vermemiş ve İnebolu’daki görev yaptığı hastanenin bahçesine defnetmişlerdi.
Bu acı ve ibretlik olayın üzerinden tam 100 yıl geçmesine rağmen hemşehrileri onu unutmadı… Vefasızlık göstermedi o’na… Tosyalı Dr.İsmail Hakkı Bey’in adı çok şükür İnebolu’da yaşayacak.
Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr.Yüksel Kutlu’nun Sağlık Bakanlığı’na resmi bir yazı ile Türkiye’nin İlk Tıp Şehidi olan Dr. İsmail Hakkı Bey’in adının İnebolu’daki hastaneye verilmesi teklif edildi.
Şayet Sağlık Bakanlığı bu teklifi olumlu bulursa İnebolu ilçemizdeki hastanenin adı yakın bir zamanda “ Dr.İsmail Hakkı Ayar Hastanesi” olacak…
Bu güzel bir gelişme…
Hem , İstiklal Yolu adına, hemde vefasızlık yapmamak adına güzel bir gelişme…
Bu konuyu öğrenir öğrenmez, İnebolu’daki yerel tarihçimiz Dt.Mustafa Fakazlı’yı arayarak müjdeyi verdim… Ben bu habere sevinmiştim ama Dt.Mustafa Fakazlı benden çok daha fazla sevindi… Çünkü , Dr.İsmail Hakkı Bey’i verdiği mücadeleyi yıllardır kendi çapında anlatmaya çalışan Sayın Fakazlı’nın bu konuda emeği çok fazlaydı…
“Bunu kimseler bilmiyor bu bilgiler bizimle birlikte kaybolup gidecek” diye düşünürken Sayın Fakazlı’nın umutları yeniden yeşeriverdi…
Heyecanını ve sevincini telefondan anlamak çokta zor olmadı…
Dün Mustafa Fakazlı, verdi bu mücadeleyi bugün ise ondan aldığımız bayrağı bizler taşıyoruz ve inşallah ömrümüzün sonuna kadarda bu bayrağı taşıyacağız…
Ecdadımıza sahip çıkmak adına unutmayacağız , unutturmayacağız…
Dr.İsmail Hakkı Ayar’ın adının İnebolu’daki hastaneye verilmesinin ötesinde Coronaya şehit verdiğimiz Dr.Vedat Gök ve Bozkurt’taki güvenlik görevlisinin de adının Kastamonu’daki sağlık kuruluşlarının birer ünitesine verileceğini de ayrıca sevinçle öğrendik.
Bir önceki makalemde değindiğimiz Dr.Vedat Gök’ün sahipsiz kalındığı yönündeki eleştirilerimizden sonra Kastamonu Belediye Başkanı Opr.Dr.Galip Vidinlioğlu telefonla arayıp şu bilgiyi verdi; “ Ben, Dr.Vedat Gök’ün eşini aradım, benim kzım ile onun kızı arkadaş olduğu için kızımda hemen evine gitti. Bende hemen Anadolu Hastanesi Yöneticilerini arayarak taziyerimi ilettim. Kaldıkı sosyal medya hesabımdan da taziye mesajı yayınladım”
Kastamonu Valisi Sayın Avni Çakır’ın da bizim makalemizden sonra merhum doktor Vedat Gök’ün ailesini aradığını hemde hastane yönetimini makamında kabul ederek taziyede bulundğunu da öğrenmiş olduk.
Diğer taraftan Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr.Yüksel Kutlu’nun da Dr.Vedat Gök’ün vefat haberi üzerine hem ailesini aradığını hemde tedavi süreci boyuncu yakından ilgilendiğini de daha sonra ayrıca öğrendik…
Neyse böylece bir konuyu daha tatlıya bağlamış olduk.
Meğer ‘Vefa’ İstanbul’daki bir semtin adından ibaret değilmiş…
Sözlerimi büyük usta merhum Necip Fazıl Kısakürek’in o meşhur sözleriyle tamamlıyorum…
“Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!”
Sağlıcakla kalın…
Unutmayalım, Corona ile ilgili en etkin mücadele (Maske, mesafe ve hijyen)
YORUMLAR