Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

İslâm’ın idrâkine uydurmalıyız asrı

Bozukluklar ve sapıklıklar çağında yaşıyoruz. Âhir zamandayız. Devir bozuk ve sapık ideolojiler çağı diye bizim de İslâm’dan tâviz (ödün) vermemizi kimse beklemesin.

İslâm beşer ideolojisi değildir ki asra uyduralım. İslâm Allah’ın beşere emrettiği kurallar ve hayat düsturlarıdır.

İslâm, Allah tarafından Son Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) vasıtasıyla gönderilmiş hak dindir. Biz Müslümanlar, dini asra değil, kendimizi ve asrımızı bu doğru dine uydurmakla yükümlüyüz.

Müslümanlara demokrasiyi bir din gibi empoze etmek istiyorlar. Demokrasi din değildir, bir yönetim sistemi ve felsefesidir.

Yine Evrensel İnsan Hak ve Hürriyetlerini din gibi benimsetmek istiyorlar. Bu konuyla ilgili beyannameler, sözleşmeler, metinler yüzde doksan (belki daha fazla) İslâm’a uygundur.

Lâkin biz bu beyanname ve sözleşmeleri din gibi benimseyemeyiz. Onlardaki, dinimize uygun olan (ki büyük kısmı böyledir) maddeleri kabul ederiz, dinimize uygun olmayanları kabul etmeyiz.

Meselâ Feminizm. insanlar tarafından çıkartılmış kadın cinsini erkek cinsine isyana yönelten sapık bir ideolojidir. Dinimizin kadınlarla ilgili kısmını Feminizm ideolojisine uydurmaya kalkmak beyinsizlik ve hıyanet olur.

Müslümanların ana vazifelerinden biri, İslâm’ı, aslına uygun ve bütün olarak korumaktır. Yàni asrı İslâm’a uydurmak…

İslâm zamana uydurulamaz. Zaman İslâm’a uydurulmalıdır. Bir kısım zamane Müslümanları İslâm’ı kendilerine uydurmak istiyor. Bu, çok büyük bir şaşkınlık ve sapıklıktır.

İslâm evrenseldir. Bu Yüce Din’de reform, yenilik değişiklik yapılamaz.

İslâm’ın dışında gerçek mutluluk yoktur. İslâm dışı mutluluklar şeytanî, aldatıcı ve yalancı mutluluklardır. İslâm’ın faiz/riba yasağı mutlaktır, Kıyamet’e kadar geçerlidir.

Tesettür böyledir. Beş vakit namaz bu dünya batıncaya kadar kılınacaktır. Oruç kıyamete dek tutulacaktır. Zekât yine dünya zamanının bitmesine kadar verilecektir.

İslâm, kul yapısı uyduruk kıytırık, derme çatma, toplama bir ideoloji, sistem, düzen değildir ki, eskisin, bir müddet sonra yenilenmeye ve reforma muhtaç olsun.

İslâm yalan söylemeyi hırsızlığı, emanetlere hıyanet etmeyi, haksız yere adam öldürmeyi, içkiyi, kumarı, gıybeti yasak ve haram kılmıştır. Bu haramlar Kıyamet’e kadar hüküm sürecektir.

İslâm lüksü, israfı, aşırı tüketimi yasak kılmıştır. İslâm (harp hileleri ve hud’aları dışında) insanları aldatmayı haram kılmıştır. İslâm, cinsel konularda iffetli olmayı emr etmiştir.

İslâm’ın en temel emirlerinden biri haram yememektir. Bu emirler ve diğerleri Kıyamet’e kadar baqîdir.

Bazı fasık ve facirler “Bozuk düzenlerde haram yenir, rüşvet alınır, kara servet elde edilir” gibi sapık laflar ediyor. Bunlar kişiyi dinden çıkartacak derecede vahim sözlerdir.

İslâm’ın istikamet (doğruluk dürüstlük) emri bir farz-ı ‘ayndır, hükmü Kıyamet’e kadar baqîdir.

Bizim ebedî saadetimiz, İslâm’ı Allah’ın rızasına, Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) Sünnetine göre anlamak, yorumlamak ve uygulamaktır.

Bugünkü medeniyetin, içinde yaşadığımız çağın İslâm’a uymayan, İslâm’a zıt düşen bütün ilkeleri, hükümleri, öğretileri batıldır. İslâm’ı bunlara uygun hale getirmeye çalışanlar şaşırmış ve sapıtmış kişilerdir.

İslâm’ı, Kur’ân’ı, Sünneti nasıl öğrenmeli, nasıl anlamalı, nasıl yorumlamalı ve nasıl uygulamalıyız?

Bunun tek doğru yolu ve metodu vardır: Selef-i Sâlihînin anladığı ve anlattığı İslâm’a bağlı kalmak.

Bunun için de, dinimizi icazetli ulemanın, icazetli fukahanın, icazetli gerçek şeyhlerin, kamil mürşidlerin anlattığı gibi anlamalıyız.

İslâm, M.Kemal’in ölümünden sonra çıkartılmış Kemalizm ideolojisi ile bağdaşır mı? İslâm sosyalizmi, İslâm kapitalizmi, İslâm feminizmi, İslâm demokrasisi olmaz. Bütün hükümlerini yerine getiremesek de, dinimizi bozmayalım, tahrife yeltenmeyelim.

Helalleri haram yapmak, haramları helalleştirmek küfre sebep olan bir sapıklıktır.

Din imamları (eimme-i müctehidîn), yedi tabaka fukaha, alimler, mürşid-i kâmiller İslâm’ı bize nasıl anlatmışlarsa doğru olan odur.

Kur’ân’ı doğru anlamak için ehliyetli, icazetli, liyakatli müfessirlerin tefsirlerini okumalıyız. Kur’ân ve Sünnet hükümlerinden, Şeriattan kıl kadar ayrılmamalıyız.

Bugünkü medeniyet bozuktur. İslâm’ı ona uydurmaya kalkmak cinnettir, cinayettir, hıyanettir. 30.07.2023

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER