İSRAF BÖYLE BİR ŞEY
Bugün sizlere ilginç bir israftan bahsedeceğim…
*
Hani konfor olur da,
dersiniz ki,
“değer buna ya, en azından keyfimize bakıyoruz”
Öyle değil maalesef…
Hem sefillik çekecek, hem de para harcayacaksınız…
*
Nasıl mı?
*
Şöyle:
*
Melih Gökçek döneminde birçok yere çardaklar yapıldı…
Piknik alanlarına, küçük parklara…
*
Fakat…
*
Gelin görün ki…
Bir şey eksik…
*
Ne ?
*
Çatı…
*
Yanlış duymadınız çatısız çardaklar…
Hem de binlerce…
*
Ve…
*
Aynı zamanda da plastikten…
*
Çardak ama;
güneş alıyor,
yağmur tepenize şapır şapır yağıyor…
*
Otobüs duraklarındaki mantık var ya…
Aynı:
*
Hani sıcaklarda durakta beklediğinizde,
güneş, cam tavandan beyninize vurur ya…
Çardak bunun üst versiyonu…
Daha çok sefil, perişan oluyorsunuz…
*
İşin daha da ilginci,
Binlerce çardak parklara konulurken,
“Kardeşim ne yapıyorsunuz, çatısız korunma alanı mı olur ?” diye soran,
gazeteler de, TV programlarına da rastlamadık.
Bir tek kelime ne yazıldı ne de
alay konusu oldu…
*
Bazı vatandaşlar, “Islanıyoruz! yanıyoruz!” diyerek,
çardakları değiştirtti ise de…
Her tarafa yerleşmişti bir kere ucubeler…
*
Yazdıklarımın yüzde yüzü doğru olmasına rağmen…
şimdi size soruyorum:
*
Bu işte yolsuzluk veya hırsızlık var mıdır yok mudur?
*
Yoktur diyenleri
o çardaklara oturmaya davet ediyorum
*
Özellikle ricam,
böyle mükemmel (!) yapıların mimarlarını bir kereliğine bekliyorum.
Yağmurlu ya da güneşli havada 1 saat dursunlar,
bin defa özür dilemeye hazırım.
*
İşte değerli okurlar…
“İsraf, israf” diyorsunuz ya…
En kralını yazdım…
*
Yorum sizin…
*
Sağlıcakla kalın
YORUMLAR