Haber-Yorum: Muhsin AKIL
Filistin/Gazze’deki zulmü, vahşeti ve soykırımı protesto etmek için 24 Şubat 2024 tarihinde İsrail’in Washington Büyükelçiliği önünde üzerine benzin döküp askeri üniformasını tutuşturarak kendisi yakan ABD Hava Kuvvetleri’nde görevli asker Aaron Bushnell ölümcül eylemi dünya kamuoyunda büyük ses getirdi. Böylesi ölümcül bir eylem aynı duyguları taşıyan milyonların yüreğine kor gibi düştü. İşte bu koru körüklemek gerekiyor, bu koru alevlendirmek gerekiyor, bu kor insanlığın yüreğini yakması gerekiyor. Ancak o zaman bu ölümcül eylem amacına ulaşmış olacak. Ancak o zaman zulme, vahşete ve soykırıma karşı topyekün vicdani, insanı ve adil bir savaş başlamış olacak. Ancak o zaman Filistinli Gazze halkı gibi tüm zulme uğramış insanlar, topluluklar ve devletler uyanmış olacak!
ABD’li askerin bu eylemi bir anda bütün dünyada yankı buldu. Bu eylem dil, din ve ırk gözetmeksizin bütün insanlığın zulme, vahşete ve soykırıma karşı yükselen sesi oldu. ABD’li askerin ölümcül eylemi kısa süreliğine de olsa uluslararası medyada gündem oldu ve bir hayli ses getirdi. Fakat böylesi bir eylemin yolaçacağı felaketten korkan/ürken küresel emperyalist/Siyonist güç, bu olayı/eylemi bastırmak, perdelemek ve sansürlemek için ivedi bir şekilde harekete geçti ve başardı da. Şayet bastırmayı, perdelemeyi, sansürlemeyi başarmış olmasaydı inanın dünya kamuoyu ayağa kalkardı. Milyonlarca insan sel gibi sokaklara akardı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder’e bir gazetecinin olayla ilgili kendisine yöneltmiş olduğu soruya “Kesinlikle trajik bir olay” diyerek geçiştirmesi her şeyi izah etmeye yetiyordu! Pentagon sözcüsüne yöneltilen böylesi bir soruya verilen cevap olayın üzerini örtmek/perdelemek yönünde olmuştu. ABD medyası da olayın üzerine fazla gitmedi. ABD, bu olayın dallanıp-budaklanmaması ve bir an önce unutulması için elinden gelen her şeyi yaptı. Yani, ABD’li askerin Filistin halkı için kendisini yakarak canını feda etmesinin nelere yol açacağını bilen ABD acilen tedbirini almış ve olayın daha çok duyulması ve yayılmasının önüne geçmek için her türlü sansüre başvurmuştu. Çünkü ellerinde korkunç bir medya gücü vardı. Çünkü ellerinde korkunç bir bilişim, erişim ve iletişim gücü vardı.
ABD’li asker Aaron Bushnell, Washington Büyükelçiliği önünde İsrail soykırımını proteste etmek için üzerine benzin döküp kendisini yaktıktan sonra son nefesine kadar şu sözleri sarfetti: “Artık soykırıma suç ortağı olmayacağım. Aşırı derecede bir protestoya kalkışacağım. Ancak Filistinlilerin yaşadıklarına kıyasla bu hiç de aşırı sayılmaz. . Yaşasın özgür Filistin!” ABD’li asker Aaron Bushnell, Filistin/Gazze’de yaşananların asla kendisiyle kıyaslanmayacağının altını çizerek insanlığın vicdanına seslenmesi dünya kamuoyunda büyük ses getirdi. O’nun çığlığı adeta Filistinli Gazze halkının çığlığı oldu. O’nun haykırışları dünyada zulme uğramış tüm insanların, halkların ve milletlerin haykırışı oldu. O sadece kendisini yakmamıştı: dünyada zulme, vahşete ve soykırıma karşı duyarlı, adil ve barış isteyen tüm insanların yüreğini de yakmıştı!..
ABD’li askerin Filistin/Gazze’deki insanlık dramını protesto etmek için kendisini yakmasına Filistinli yetkililer de duyarsız kalmadı. Filistin/Gazze için kendisini yakarak feda eden 25 yaşındaki Amerikalı asker Aaron Bushnell’adı Batı Şeria’da bir sokağa verilerek yaşatılacağını açıkladılar. Filistin/Gazze’de Eriha Belediye Başkanı Abdülkerim Sidr, İsrail soykırımını protesto etmek için kendisini yakarak feda eden ABD’li asker Aaron Bushnell için “Her şeyini Filistin için feda etti. Biz onu tanımıyorduk, o da bizi tanımıyordu. Aramızda hiçbir içtimai, iktisadi, siyasi bağ yoktu. Paylaştığımız şey özgürlük aşkı ve bu saldırılara karşı durma arzusu.” dedi. Aynı şekilde Hamas da Aaron Bushnell’in ailesine, yakınlarına ve tüm dostlarına başsağlığı dileyerek (taziye bulunarak) ölümünden ABD yönetimi ve Başkan J. Biden’i sorumlu tuttu. Aaron Bushnel isminin bu eylemden dolayı adeta ölümsüzleştiğini ifade ettiler.
ABD’li asker Aaron Bushnell’in üzerine benzin döküp yanarken bile bütün soğukkanlığı ile İsrail’in zulmü, vahşeti ve soykırımına ortak olmayacağını açıklaması kadar küresel insani ve vicdani bir mesaj olamazdı. Ayrıca birikimlerini Filistinli Çocuklar Yardım Fonu’na bağışlayarak canını feda edecek kadar duyarlılık göstermesi bütün dünyaya örnek olacak insani bir davranış olarak daha şimdiden tarihe geçti. ABD’li asker Aaron Bushnell yalnız değilmiş, aynen kendisi gibi zulüm, vahşet ve soykırım karşısında duyarlı arkadaşları da varmış. Bunlardan birisi olan arkadaşı Levi Pierpont “Yıllar geçtikçe ikimizin de savaşa ilişkin inançlarının değiştiğini biliyorum, bunun nedeni büyük ölçüde orduda gördüklerimiz ve ordunun bir parçası olduğumuz için öğrendiklerimizdi.” İfadeleri insani ve vicdani değerler açısından ne kadar etkileyici sözlerdi.
ABD Hava Kuvvetleri’nin aktif personeli olan Aaron Bushnell hakkında birlikte olduğu yardım kuruluşu ve yakın arkadaşlarının anlattığına göre başarılı bir asker olmak ile birlikte Bilişim Teknolojileri Altyapısı İzleme ve Gözetim bölümünde çalışmış, siber güvenlik sertifikası sahibi, Yazılım Mühendisliği Bölümü’nde lisan eğitimi almış bir kariyere sahip olarak yardımsever, zulme, haksızlığa ve adaletsizliğe tepkili bir insan olduğunu anlıyoruz.
Filistin uğruna dünyada ses getiren ölümcül bir eylem gerçekleştirerek ismini ölümsüzleşen 25 yaşındaki ABD’li asker Aaron Bushnell, ABD’nin Gazze’deki Filistinliler üzerindeki soykırım üzerine çok gizli istihbarat bilgilerine sahip olabileceği ve bu yüzden bu eylemi gerçekleştirdiği iddia edilmişti. Yani, İsrail’in Filistinliler halkı üzerinde gerçekleştirmiş olduğu soykırıma ABD’nin de ortak olduğunun bilinci içinde sözkonusu eyleme kalkışmıştı. Aaron Bushnell en yakın arkadaşına ABD birliklerinin birçok Filistinliyi öldürdüğünü söylemişti. ABD’li asker Aaron Bushnell ‘in bildiği, duyduğu veya gördüğü çok şey vardı! İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı karşısında artık yüreği dayanamamış olacaktı ki bu ölümcül eylemi gerçekleştirmişti.
Dünyada ses getiren ABD’li askerin ölümcül eylemi, nüfusu 2,5 milyara yaklaşan Müslümanların üzerindeki uyuşukluğu, tepkisizliği ve sessizliği bozmaya yetecek mi?! O kendisini İsrail’in zulmü altındaki Filistin/Gazze’deki Müslüman Filistinliler için feda etti. O İsrail’in Filistinliler üzerinde uygulamış olduğu soykırımı kendisini yakarak protesto etti. O dünya kamuoyunda ses getiren ölümcül eylemi ile adeta ölümsüzleşti. Peki, İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı karşısında halkı Müslüman devletler ve Müslüman toplulukları, kuruluşları, teşkilatları ne yapıyor?! Evet, kınamaktan, üzülmekten ve sözlü protesto etmekten başka ne yapıyor?! Etkileyici, çözümleyici ve sona erdirici herhangi bir eylem ve söyleme şahit oluyor muyuz?!
ABD’li asker Aaron Bushnell Müslüman değildi. Ama yüreğinde dünya büyüklüğünde bir insan sevgisi vardı. Aynı zamanda adil, yardımsever ve haksızlık karşısında duyarlı bir öfkes/isyanı vardı. İnancı, dili, dini farklı olan ABD’li asker Aaron Bushnell’in Gazze’de katliama uğramış Filistinliler ile birlikte anılması kadar güzel bir duyguydu. O’nun İnancı, dili, dini farklı olsa da bize göre o da bir Filistinlidir artık! Daha şimdiden Filistinlilerin gönlünde taht kurarak adeta ölümsüzleşti. Dünyadaki tüm Müslümanlar ve dili, dini, ırkı ne olursa tüm insanlık böylesi ölümcül bir eylemden de mi ders çıkartmayacak?! Müslüman ülke, kuruluş ve toplulukların, uluslararası diğer irili-ufaklı teşkilatların yapamadığını ABD’li bir asker yapması ne kadar üzücü bir durum! Dili, dini ve ırkı farklı bile olsa İsrail zulmüne, vahşetine ve soykırımına kendisini yakarak karşı çıkan ABD’li asker Aaron Bushnell kadar dik duruş ve tavır sergileyecek kaç Müslüman veya (dili, dini ve ırkı ne olursa olsun) kaç insan daha çıkar dersiniz?!
İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı karşısında İllaki kendimizi yakalım/öldürelim demiyoruz ama sesimizi/çığlığımızı daha gür bir şekilde dünya kamuoyuna duyurmamız gerekmiyor mu?! Aslında dünyadaki 2,5 milyara yakın Müslüman’ın tükürüğü bile İsrail’i boğmaya yeter!.. Dünyadaki 2,5 milyar Müslümanın kaçta kaçı GERÇEK MÜSLÜMAN?! Dünyadaki 60 yakın halkı Müslüman devlet ve 80 civarındaki Müslüman toplulukları ve uluslararası İslam/Müslüman toplulukları ve teşkilatları İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı karşısında niçin bir şey yapamıyor?! Evet, neden bir şey yapamadıklarının gerçek sebebi haksızlık, adaletsizlik, zulüm, vahşet ve soykırım karşısında susmalarıdır! Artık bu suskunluğun sebebi korku mudur, cehalet midir yoksa daha başka bir şey midir onu bilemiyoruz. Oysaki bizim inancımıza göre ‘haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğu’ ifade edilmekte!..
Filistinli Gazze halkının amansız direnişi ve ABD’li askerin kendisini yakarak İsrail’i protesto edişi dünya tarihine daha şimdiden altın harflerle yazılmıştır. Dünya Müslümanları, halkı Müslüman devletler, Uluslararası İslami/Müslüman kuruluş ve teşkilatlar sadece ve sadece Filistinli Gazze halkını ve kendisini Filistin için feda eden ABD’li askeri örnek alsalar vallahi bu zülüm, bu vahşet ve bu soykırım sona erer Billahi sona erer… Yine de umutsuz değiliz: dili, dini ve ırkı ne olursa olsun zulme, vahşete ve soykırımı karşı duyarlı, samimi ve adil insanlar, kuruluşlar, teşkilatlar ve devletler sayesinde bu zulüm, bu vahşet ve bu soykırım sona erecek.