Nöbetçi Eczaneler
Öncelikle kurulduğu günden beri İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneğine maddi ve manevi değer katan; kapan gözüyle bakmayan, işi olduğu zaman kaçmayan, kapmaktan çok maddi ve manevi yönden katan, katkıda bulunan Arkadaşlarımıza, Dostlarımız, Üyelerimize hassaten şükranlarımızı sunarız.
Zira İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği hepimizin, hasbi, samimi, sadık halde, Hılfıl Fudül Cemiyeti ile Resulullah sav ümmeti ve Rabbimizin kulu ve rızasını ile Ecdadı, mukaddesatı dert edinen, geride hoş bir sada bırakmaya, ölümsüz eser bırakmaya matuf bir anlayışa sahip dava ve yol arkadaşlarımızın…
Öncelikle Biz ve Birlikteliğimize değer katan, Bize inanan, güvenen, bizimle bir vücudun parçaları gibi hareket eden Siz Yol Arkadaşlarımızdan, Dava Arkadaşlarımızdan Allah razı olsun.
Bize de emanete, vekalete, liyakate, adalete, samimiyete, sadakate, temsile, gayrete, çalışkanlığa, mukaddesata, hasbiliğe … fırsat veren, güç, imkân veren; hayır hizmetleri geride hoş bir sada bıraktıran Rabbimize hamdolsun. Rabbim kibirden öte halimizi Türkiye’mizin ve İslam Aleminin bayraktarlığında bizi hizmetçi ve hizmetkar kılsın, bu yolda da bizleri muvaffak etsin, bizlere değer katan, bizlere rehber olan, bizlere pusula olan, bizleri tamamlayan sadık, samimi, dünyevileşmemiş yol ve dava arkadaşları nasip etsin…
Öyle ki Hz. Ebubekir gibi sadık ve Resulullah sav için kendini feda eden, Hz. Ali gibi Resulullah sav yerine ölümü seçen Hz. Ali… Kalem, Kılıç için imanlı ve hasbi bir duruş nasip etsin ve İslamiyet’in doğuşundan Aşere-i Mübeşşere, Otuz Dokuz Kırk Hz. Hamza, Hz. Ömerleri…nasip etsin ki kalite ve fetihler mümin olsun…
Sivil Toplumu cemiyetçilik kabul eden ve kâinatın yaratılışından bugüne kadar gelen; Kâinatı yaratan Rabbimizi ve insanlara gönderdiği Elçileri, Peygamberleri, Resulleri, Nebiler’i; özellikle de Resulullah sav ve Hılfıl Fudül Cemiyetini kendimize referans almaya çalıştık.
Resulullah sav bugüne inanca, mukaddesata, ecdada, Ahiler ve Loncalar Teşkilatına, milli-manevi değerlere duyarlı davranmaya çalışarak Kendimize rehber etmeye çalıştık. Tarih, mukaddesat, vatan, bayrak; İslam bizim en önemli referansımız oldu ve olacak.
2009 yılında farkındalık kalıcılığı ile ismi ve kalıcılığı ile sivil toplum hayatına değer veren her iki cihana müteveccih anlayışı geçmişi ile tecrübeli fiili yaşı ile yaşanılan olaylar, krizler, hastalıklar, darbelere rağmen 15 yaşında olmasına rağmen söylemleri slogan, sloganları proje, uygulamaları her iki dünyaya müteveccih olan isimleri İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneğine mal olmuş, kazanımları da bütün üyelerinin gayreti oranında hayrı ve hasenatı manevi şirket olan adeta ortak bir kurum, maddi ve manevi finans kaynağıdır.
Zor şartlara rağmen manevi ve maddi gayretle inanıyoruz ve ümit ediyoruz ki Allah-u Teala ve Resulullah sav razı olduğu, devlet kayıtları proje ve uluslararası projeleri ile unutulmayacak projelerle Google girildiğinde binin üzerinde haberleri ile sayılarda, akıllarda, gönüllerde, kayıtlarda yer alan isimleri ile iz bırakan, ölümsüz eserlere sahip önemli ve anlamlı bir cemiyettir İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği…
Farklı amaç, niyet, bakış açısı ile STK gelinir, Üye olunur, beklentiye girilir. Doğrusu kanun, yönetmelik ve gelenekler bellidir. Derneğimizin isminin ve logosunun etkisinden midir bilinmez ama tecrübe ile sabittir ki bazıları gelir hiçbir katkıda bulunmaz, siperde saklanır gibi, bazen çekirge gibi zıplar gider, otobüs değiştirir, araç değiştirir, durakta iner.
Bazıları da yıllarca belki durur, mış gibi durur, zamanınızı alır bahane ile gider. Bazıları fırsat, bazıları bahane kollar. Bazıları da ki çoğu makama, rakama ulaşınca vefasızlığı yaşar, yaşatır. İşte buna çok hayıflanılır.
Sayıları öyle çok ki…Allah en iyi bilendir, en iyi Vekildir, ne güzel Kefildir.
Ne hazindir ki sanki imza, atama, ihale makamıymışız gibi onlarca taleplere, kesmelere, kırılmalara ne demeli ve ne kadar haklı olunabiliyor ki?
Tabiri caizse sırtında götür biraz indir yoruldum de işte bitiyor. İş iş iş, … bitmiyor, hem salavat kudrete bağlı.
Çocukluğumdan beri vatan, mukaddesat, teröre karşı duruşu olan PKK ve FETÖ kıskacında olan bir o kadar Türkiye ve İslam adına samimane durur sergileyen Şahsımla ilgili bir tasarruf yok, ya da şu yapmadı diye kime küseyim, ne hakkım var?
Duruş, hesabilik çok önemli çok…
Kıt imkanlarla ancak bu kadar. Şimdi daha iyi anlıyorum Hz. Ömer karşısındaki Nineyi!
Üstelik oyun içinde oyun, dedikodular da bir o kadar acı…
Gayret, çalışmak, samimiyet, sadakat, dua ve hafazaniyet…
Şartlar ne olursa olsun iyi bir Türkiye, dünya ve insanlık için tasaffi, arı, saf, berrak, samimi, sadık bir şekilde yola ve dava arkadaşlığını kırılmadan, üzülmeden, gerilmeden devam…
Ne demiş Kastamonu’daki Mübarek, Güzel İnsan; Şeyh Şabanı Veli “Gelişimiz, işlerimiz, gidişimiz güle güle ve hayrolsun…”
YORUMLAR