Paranın put haline geldiği zamanımızda bir insànı değerlendirmek için zamanelerin ölçüleri şunlardır:
(1) Parasına, malına, servetine bakıyorlar. Bunlar varsa o makbul bir insàndır. Haram veya helâl olması neticeyi değiştirmiyor. Yeter ki, bol parası olsun, zengin olsun.
(2) Evi, otomobili, hanesinin döşemesi, dekorasyonu lüks ise; pahalı giyiniyorsa, israflı bir hayat sürüyorsa yine makbul bir adamdır.
(3) Şarkıcı, türkücü, futbolcu, manken de olsa, şayet ünlüyse, fiziği düzgünse çok makbul bir kişidir o.
Bir insànı yücelten, ona kıymet kazandıran, üstünlük sağlayan hususlar bunlar mıdır? Din, hikmet, akl-ı selîm bu konuda ne diyor?
İnsànı gerçekten değerli yapan nitelikler şunlardır:
1. İlim ve irfan sahibi olmak. Dikkat!. Sadece ilim demedim, yanına bir de irfan ekledim. İrfansız ilim kişiyi faziletli kılmaz.
2. Ahlâk ve karakter sahibi olmak. İlmi var, ahlâkı yok, böyle bir adam asla yüksek ve muteber bir kişi olamaz. Amerika’nın en yüksek üniversitesinde okumuş, parlak bir diploma almış ve yurda bir prens olarak döndükten sonra bir müessesenin başına genel müdür yapılmış, sonra o müesseseyi bir güzel soymuş, hortumlamış, halkın ve devletin yüz milyonlarca dolarını zimmetine geçirmiş. Bu adam belki, büyük bir hırsız olabilir ama asla iyi ve makbul bir vatandaş olamaz. İtin tekidir.
3. Hikmet (bilgelik) sahibi olmak. ilmi, irfanı, ahlâkı var fakat hikmet bakımından zayıf. Bu adam da nâkıstır (eksiktir), ona fazla güvenilemez. Eğer kendisinde yeterli hikmet yoksa, hikmet sahibi bir kimseye bağlanması gerekir. Hikmetle birlikte feraset de gerekir. Türkiye’de bunların mânâsını bilen kaç kişi kaldı?
Ceza kanunları insanı ahlâklı ve faziletli kılmaya yetmiyor. Eğer adamın içinde ve cevherinde fazilet ve doğruluk yoksa, ne kadar ağır cezalar öngörülürse görülsün o çalacaktır, hortumlayacaktır, talan edecektir, haram yiyecektir. Gerçek fazileti ancak dinî eğitim verebilir. Ancak sahte dindarlara aldanmamak lazımdır.
Bir kimsenin hakikî dindar olup olmadığını anlamak için onun sadece namazına, orucuna bakmayınız. İsabetli bir hüküm verebilmek için onun parayla, menfaatle, kazançla ilgili tutumuna bakılmalıdır.
Faziletli dindarlar haram paradan ve kazançtan, ateşten kaçar gibi kaçarlar. Şüpheli şeylerden de uzak dururlar. Kendilerine yetecek miktarda helâl maldan fazlasını asla istemezler.
Müslüman rüşvet almaz ve vermez. Çünkü Peygamber “Râşi de, mürteşi de (rüşvet alan da veren de) cehennemliktir” buyurmuştur.
Müslüman, emanetleri, vazifeleri, işleri, makamları, mevkileri, memuriyetleri ehil ve layık olanlara verir. Şu adam bizim tarikattan, bu bizim cemaatten, şu bizim fırkadan diyerek ehil olmayanlara emanet verenler hâindir, merduttur, mel’undur.
Müslüman, pahalılaşması için malı depolamaz, gizlemez, istif etmez. Buna ihtikâr denir ve Hazret-i Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem “Muhtekir (ihtikâr yapan) mel’undur (Allah’ın lânetine uğramıştır)” buyurmuşlardır.
Kendisi içki içmiyor ve bu yüzden içenlere verip veriştiriyor; lâkin, içki içmek gibi kebâirden (büyük günahlardan) olan gıybet konusunda hiç sesi soluğu çıkmıyor. Çünkü günde en az iki saat gıybet eder.
Faziletli Müslüman ülkesini sever. Resûl-i Kibriya Efendimiz “Hubbü’l-vatan mine’l-iman – Vatan sevgisi imandandır” buyurmuşlardır. Bizim vatanımız Türkiye’dir, ülkemiz bizim evimizdir, yuvamızdır. Bu ülkeyi herkesten çok sen seveceksin ki, faziletin ve üstünlüğün anlaşılsın.
Faziletli Müslüman, en büyük düşmanının kendi nefs-i emmâresi olduğunu bilir ve onu dizginlemek, terbiye etmek için var gücüyle çalışır. Nefs-i emmaresinin her isteğini yerine getiren gizli bir müşriktir.
Fakir fakat ilim, irfan, ahlâk, hikmet ve fazilet sahibi. Bu adam, fakir olduğu, mütevâzı bir hayat sürdüğü için hor görülüyorsa, o toplum batmış demektir.
Nasreddin hoca “ye kürküm ye” diyerek zenginlere itibar gösterenleri hicvetmişti. Adamın kürküne, köşküne değil iman ve takvasına, erdemlerine bakacaksın.
“Bu düzen bozuktur, bozuk düzende yamuk işler yapmak caizdir, hem Müslümanın güçlü olması gerekir, bu devirde en büyük güç para ve zenginliktir, o halde her yoldan götürmeliyiz...” diyenler Müslüman değil, Müslüman kılıklı şeytanlardır. 12.08.2022
YORUMLAR